22. Hukuk Dairesi 2017/22725 E. , 2019/11087 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı iş sözleşmesinin feshi sırasında kıdem tazminatının eksik ödendiğini beyanla fark kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar cevabının özeti:
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalılar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında davacının aylık ücreti konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı dava dilekçesinde son aylık ücretinin asgari cüret olduğunu belirtmiş olmasına rağmen mahkemece davacı talebini aşar şekilde hesap yapan ve davacının son aylık ücretini 1.113,76 TL olarak kabul eden bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında fazla mesai ücretinin hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda imzalı bordrolar ile davacıya bir takım fazla mesai ücretinin ödendiği görülmüştür. Davalı tanığının davacının normal mesai saatleri dışında haftalık 10-15 saat arası fazla çalışmasının bulunduğuna yönelik beyanı da değerlendirildiğinde hesaplanan fazla mesai ücretinden tahakkuk bulunan ve imzalı bordrolar ile ödenen miktarlar mahsup edildikten sonra karar verilmesi gerekirken söz konusu bordrolar değerlendirilmeksizin karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Taraflar arasında hafta tatili ücreti konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda dosya arasında bulunan imzalı bordrolarda davacıya bir kısım hafta tatili çalışmasına yönelik ödemelerin bulunduğu anlaşılmakla, anılı bordrolarda tahakkuk ettirilen dönemler hafta tatili ücreti hesabında dışlanması gerekirken söz konusu bordrolar değerlendirilmeksizin hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5-Taraflar arasında yıllık izin ücretinin hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davalı tarafça sunulan yıllık izin formlarında iş veren onayı bulunmamış ise de , anılı formaların incelenmesinde davacının imzasının bulunduğu görülmekle söz konusu formlar hususunda mahkemece davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
6-Taraflar arasında davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda mahkemece davacıya iş arama izni verilmediği gerekçesi ile davacının ihbar tazmiantına yönelik talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İş Kanunu"nun 17. maddesinde yer alan usulsüz feshe ilişkin hükmün yaptırımı yine aynı maddede ihbar tazminatı ödenmesi olarak düzenlenmiş; 27. maddedeki iş arama izninin kullandırılmamasının yaptırımı da o süreye ilişkin ücretin (gerekiyorsa zamlı olarak) ödenmesinden ibaret olduğu açıklanmıştır. Şu halde, usulsüz feshin ve iş arama iznine aykırılığın yaptırımları ayrı ayrı düzenlenmiş olup; bunları bir bütünün ayrılmaz iki parçası olarak kabul etmek mümkün değildir.
İhbar önelleriyle iş arama izninin bir bütün olarak değerlendirilip izin yükümüne aykırılık halinde, ihbar önellerine uyulmadığı gerekçesiyle, ihbar tazminatına hükmedilmesi, bu anlamda kurumların esasına aykırı bir çözüm tarzıdır. Her şeyden önce, ihbar tazminatı, sırf bildirim önellerine uyulmamasının Yasaca öngörülen yaptırımıdır. Bildirim öneline tamamen uyulan bir ilişkide izin yükümüne aykırı davranılmışsa; bu halde izne aykırılık, ihbar önelinin usulüne uygun verilmediği biçiminde yorumlanamaz. Gerçekten de, bildirim süresi ile iş arama izni verilmesi yükümlülüğü arasında ikisini aynı nitelikte sayamaya götürecek derecede bağlantı yoktur. İzin yükümüne aykırılığın yaptırımı ancak işçiye hak ettiği izin süresine ait ücretin ödenmesi olmalıdır, yasa koyucu da bunu göz önünde bulundurarak, iş arama iznine aykırılığın ihbar tazminatı ödenmesi değil, 4857 sayılı yeni İş Kanunu"nun 27. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarındaki iş arama izin süresine ilişkin ücretin ödenmesi olacağını düzenlemiş bulunmaktadır.
Davalı tarafça sunulan 31.12.2011 tarihli belge ile davacıya ihbar öneli verildiğinin anlaşılması karşısında, davacının ihbar tazminatına yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 20/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.