7. Hukuk Dairesi 2016/5706 E. , 2016/7795 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda verilen 15/12/2015 tarihli ek karar ile 18/11/2015 tarihli karar süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK"nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar davalı vekilinin yüzüne karşı tefhim edilmiş, davalı vekili tefhimden itibaren 8 günlük süre geçtikten sonra, gerekçeli kararın tebliği üzerine temyiz talebinde bulunmuş, mahkemece bu nedenle temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de, hüküm, HMK"nun 297 inci maddesinde belirtilen tüm unsurları içerir biçimde tefhim edilmediğinden temyiz süresinin gerekçeli kararın tebliği ile işlemeye başladığı, davalı vekilinin de gerekçeli kararın 03.12.2015 tarihinde tebliği üzerine 8 günlük temyiz süresi içinde 10.12.2015 harç tarihli dilekçesi ile kararı süresinde temyiz ettiği anlaşıldığından, mahkemenin yerinde olmayan 15.12.2015 tarihli ek kararı bozularak kaldırılmalı, davalının 18/11/2015 tarihli karara yönelik temyiz itirazları incelenmelidir.
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin üstlendiği Baraj İnşaatı işinde ve davalının taşeronu nezdinde çalıştığını, taşeronun işi bırakıp kaçması üzerine davalı şirket tarafından müvekkilinin iş akdinin 20/11/2013 tarihinde haksız olarak feshedildiğini, davacının ücretinin 2000,00 TL olduğunu, haftanın yedi günü gündüz vardiyasında 06.00-18.00; gece vardiyasında 18.00-05.00 saatleri arasında milli bayram ve genel tatil günleri dahil çalıştığını, aylık ücretinin ödenmediğini iddia ederek ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı şirketle iş sözleşmesi ilişkisi bulunmadığını, ... isimli taşeronun işçisi olduğunu, davanın husumetten reddi gerektiğini, şantiyede 45 saatin üstünde çalışma yapılmadığını, haftalık izinler ile tatil günlerinde çalışma yapılmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan, davanın esasına ilişkin beyanda bulunmamıştır.
Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde çalıştığı, yargılama sırasında davalının davacı ile sulh olmak istemesi karşısında husumet
itirazının yerinde olmadığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının fazla çalışma yapıp, yapmadığı ihtilaflıdır.
Davacı vekili davacının fazla mesai yaptığını iddia etmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanık beyanlarına göre davacının günde 12 saat çalıştığı, 1 saat ara dinlenme kullandığı ve haftalık 21 saat fazla mesai yaptığı belirtilerek hesaplama yapılmıştır. Davalı işyerinin özelliği, davacının yaptığı iş dikkate alındığında davacının günde 12 saat çalıştığına ilişkin kabul dosya kapsamına uygundur. Ancak 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenmenin 1,5 (birbuçuk) saat yerine 1 (bir) saat olarak alınması hatalı olmuştur.
O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 15/12/2015 tarihli ek kararın bozulup KALDIRILMASINA, temyiz olunan 18/11/2015 tarihli kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 05.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.