Hukuk Genel Kurulu 2015/2242 E. , 2017/390 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara Batı İş Mahkemesince (Sincan İş Mahkemesi) davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.10.2013 gün ve 2012/81 E. 2013/369 K. sayılı karar davalılar vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 16.09.2004 gün ve 2014/1861 E., 2014/24177 K. sayılı kararı ile;
"…Davacı vekili, müvekkilinin davalı asıl işveren belediye işyerinde alt işveren şirket işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmadan feshedilmesi üzerine açtığı işe davası neticesinde işe iadesine karar verildiğini, işe iade başvurusu üzerine öncelikle belediyenin Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünde işe başlatıldığını, ancak bir hafta sonra temizlik işi yapacağının söylendiğini, bu şekilde işverenin işe başlatma davetinin samimi olmadığının ortaya çıktığını, müvekkilinin aynı işinde işe başlatılmaması nedeniyle işe başlamama hakkını kullandığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının işe iade kararı sonrasında işe başvurusu üzerine işe başlatıldığını, müvekkilinin iyiniyetli hareket ettiğini, davacının taleplerinde haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... İnş. Med. Sağ. Hiz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. vekili, müvekkili şirket hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı işçinin davalı ... tarafından usulüne uygun şekilde işe davet edildiğini, davacının ise tek taraflı olarak haksız şekilde iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Taah. Tic. ve Teks. Yat. Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin dava konusu işçilik tazminat ve alacaklarından sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Kültür Tem. Bak. Hiz. Tur. Oto ve San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili, davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı ..., davalı ... İnş. Med. Sağ. Hiz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile davalı ... Taah. Tic. ve Teks. Yat. Ltd. Şti. vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... Taah. Tic. ve Teks. Yat. Ltd. Şti."nin tüm, diğer temyiz eden davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının işe başlatmama tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davacı, davalı asıl işveren belediye işyerinde, davalı alt işveren Kültür Tem. Bak. Hiz. Tur. Oto ve San. ve Tic. Ltd. Şti. işçisi olarak çalışırken, iş sözleşmesi davalı alt işveren tarafından feshedilmiş, açılan işe iade davası sonucunda ise Sincan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 18.12.2009 tarihli 2009/327 esas ve 2009/687 karar sayılı kararıyla feshin geçersizliğiyle davacının davalı alt işveren işyerindeki işine iadesine ve davalı asıl işveren belediyenin mali sonuçlardan alt işveren ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacının, feshin geçersizliğine ve işe iadeye yönelik kararın kesinleşmesini takiben süresi içerisinde, davalı asıl işveren Belediye"ye ve yeni alt işveren davalı ... Ltd. Şti."ye, işe iade edilmesi yönünde başvuruda bulunduğu, davalı ... tarafından işe başlama isteği kabul edilerek, davacıya yeni alt işveren şirket olan davalı ... Ltd.Şti. bünyesinde 21.06.2010 tarihi itibariyle işe başlamasının bildirildiği ve davacının aynı tarih itibariyle Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü"nde alt işveren şirket işçisi olarak işe başladığı, iş ilişkisinin devam ettiği 28.06.2010 tarihinde ise görev değişikliğine gidilerek bu kez temizlik işlerinde görevlendirildiği anlaşılmaktadır. Bu görevlendirme sonrasında, davacı, verilen yeni görevin, işverenin işe başlatma konusundaki samimiyetsizliğini gösterdiğini, eski işine iadesi gerçekleşmediğinden işe başlamama hakkını kullandığını belirterek, işyerinden ayrılmış ve iş ilişkisini sonlandırmıştır.
Davalı belediyenin, işe iade kararının yükümlüsü olmamasına rağmen, davacıyı işe iade başvurusu üzerine, 21.06.2010 tarihi itibariyle işe davet ettiği ve davacının davete icap ederek, önceki görevine uygun bir görevde, yeni alt işveren şirket bünyesinde işe başladığı sabittir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 17.07.2013 tarihli 2013/22-678 esas ve 2013/1064 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, işe iade kararının yükümlüsü olmamasına rağmen davacıyı işe davet etmesi, belediyenin işe başlatmada iyiniyetli olduğunu göstermektedir. Bu halde, işe başlatma geçerlidir. Ancak, iş ilişkisinin devam ettiği, 28.06.2010 tarihinde, davacının temizlik işlerinde görevlendirilmesiyle çalışma koşullarında esaslı değişikliğe gidildiği, davacının da bu sebeple iş sözleşmesini haklı olarak feshettiği kabul edilmelidir.
Yapılan açıklamalar ışığında varılan neticede, davacı geçerli bir şekilde işe başlatıldığından dolayı işe başlatmama tazminatı talebi reddedilmelidir. İş sözleşmesi davacı işçi tarafından haklı sebeple feshedildiğinden, ihbar tazminatına hak kazanılmamış olup, ihbar tazminatı talebi de reddedilmelidir. Yazılı gerekçeyle işe başlatmama tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir…"
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece işe iade davasının kabul edilerek kesinleşmesi sonrasında davacının usulüne uygun müracaatı üzerine davalı alt işveren nezdinde işe başladığı ancak bir hafta kadar çalıştıktan sonra temizlik işlerine verildiği, davacıya fesihten önceki çalışma koşullarının sağlanmadığı, iş koşullarındaki esaslı değişiklik sayılacak şekilde davacının işinin değiştirilmesinin davalının işe başlatma hususunda samimi olmadığını gösterdiğini ve iş sözleşmesinin işveren tarafından önceki fesihteki geçerli nedene dayanmaksızın feshedildiğinin kabul edildiği belirtilerek işe başlatmama nedeniyle 4 aylık işe başlatmama tazminatı ile kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarından davalı asıl işveren Belediye ile devralan yeni alt işveren davalı ...... Ltd. Şti. "nin anılan alacak ve tazminatlardan, davalı ... ve Kültür … Ltd. Şti’nin ise kendi dönemlerindeki ücret ve süre ile ilgili kıdem tazminatı ve fazla çalışma alacağı miktarından sorumlu olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü yoluna gidilmiş ve hüküm davalılar vekillerinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık kısmında açıklanan gerekçeyle bozulmuş, mahkemece önceki gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair kararda direnilmiştir.
Direnme hükmü davalı ... İnş. Med. Sağ. Hiz. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. vekili, davalı ... Taah. Tic. ve Teks. Yat. Ltd. Şti. vekili ve davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık işe iade davası sonunda davacı işçinin başvurusu üzerine gerçek anlamda bir işe başlatma olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre iş sözleşmesinin işçi tarafından feshedilip feshedilmediği ve buna bağlı olarak davacının ihbar tazminatı ve işe başlatmama tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
I-) Öncelikle davalı ... Taah. Tic. ve Teks. Yat. Ltd. Şti. vekilinin temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında esasa girilmeden önce, ilk hükmü temyiz eden ancak Özel Dairece temyiz itirazları reddedilen bu davalının direnme kararını temyizde hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususu öncelikle incelenmiştir.
Bilindiği üzere, hukuki yarar dava şartı olduğu kadar, temyiz istemi için de aranan bir şarttır. İlk hükmü temyiz etmiş ancak temyiz itirazları reddedilmiş olan davalı bakımından ilk hüküm kesinleşmiştir.
Bu durumda eldeki davada davalının direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır.
O halde, anılan davalı vekilinin direnme hükmüne yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
II-) Diğer davalılar vekillerinin temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
Bilindiği üzere, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 21. Maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorunda olduğu gibi, işçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez.
Öte yandan işveren ise 4857 sayılı Kanun"un 21.maddesine göre süresi içinde işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen iş başlatmama tazminatı ile işçinin çalıştırılmadığı en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarını ödemek zorundadır. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir, işverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.
Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, işçinin yöntemince işe başlatıldığından söz edilebilmesi için işverenin fesihten önceki duruma iade etmesi gerekir. Gerçek anlamda işe başlatma ise işçinin fesih tarihindeki işinde veya ona benzer (eşdeğer) bir işte çalıştırılmasıyla gerçekleşebilir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacının, feshin geçersizliğine ve işe iadeye yönelik kararın kesinleşmesini takiben süresi içerisinde davalı asıl işveren Belediye"ye ve yeni alt işveren davalı ... Ltd. Şti."ye, işe iade edilmesi yönünde başvuruda bulunduğu, davalı ... tarafından işe başlama isteği kabul edilerek, davacıya yeni alt işveren şirket olan davalı ... Ltd. Şti. bünyesinde 21.06.2010 tarihi itibariyle işe başlamasının bildirildiği ve davacının aynı tarih itibariyle Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü"nde alt işveren şirket işçisi olarak işe başladığı, iş ilişkisinin devam ettiği 28.06.2010 tarihinde ise görev değişikliğine gidilerek bu kez temizlik işlerinde görevlendirildiği, bu görevlendirme sonrasında davacının 29.06.2010 tarihli dilekçe ile verilen yeni görevin işverenin işe başlatma konusundaki samimiyetsizliğini gösterdiğini, eski işine iadesi gerçekleşmediğinden işe başlamama hakkını kullandığını belirterek işyerinden ayrıldığı ve iş ilişkisini sonlandırdığı anlaşılmaktadır.
Davacının işe iade için, kararın asıl yükümlüsü olan dava dışı Kültür ….Ltd. Şti.’ye değil, Belediye ve yeni alt işverene müracaat etmesi üzerine işe iade kararının yükümlüsü olmamasına rağmen davalı ...’nin davacıyı yeni alt işveren ...… Ltd. Şirketi nezdinde işe davet etmesi ve davacının da eski görevinde işe başlaması karşısında belediyenin işe başlatmada iyiniyetli ve gerçek bir işe başlatma olduğu, bu nedenle davacının işe başlatmama tazminatına hak kazanmadığı kabul edilmelidir.
Bunun yanında 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Çalışma Koşullarında Değişiklik ve İş Sözleşmesinin Feshi” başlıklı 22.maddesinde, iş yeri koşullarında yapılacak esaslı değişikliklerin yapılabilme usulü düzenlenmiştir.
İş Kanunu"nun 22.maddesi:
“İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21inci madde hükümlerine göre dava açabilir.
Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz” hükmünü içermektedir.
Madde metninde de açıkça işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliğin ancak durumun işçiye yazılı olarak bildirmesi ile yapılabileceği, bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişikliklerin işçiyi bağlamayacağı belirtilmektedir.
Somut olayda da davacının önceki görevinden başka bir göreve verilmek suretiyle çalışma koşullarında esaslı değişikliğe gidildiği, davacının da görevinin değiştirilmesi üzerine işyerine gitmeyerek bu suretle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiği ve ihbar tazminatına hak kazanmayacağı anlaşılmaktadır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında davacının işe iade kararı sonrası asıl işveren davalı ...’ye başvurması sonucu işe başlatılmasına rağmen iş koşullarının değiştirildiği, bu durumda davalının işe davetinin samimi olmadığı ve geçerli bir işe başlatma olmadığı bu nedenle direnme hükmünün onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.
S O N U Ç : 1-Yukarıda (I) nolu bentte yer alan nedenlerle davalı ... Taah. Tic. ve Teks. Yat. Ltd. Şti vekilinin direnme kararını temyize ilişkin isteminin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE oybirliği ile,
2-Yukarıda (II) nolu bentte yer alan nedenlerle diğer davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.03.2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi.