16. Hukuk Dairesi 2014/17148 E. , 2014/12823 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ORTACA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2013
NUMARASI : 2012/850-2013/903
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında.... Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 11 parsel sayılı 3.755,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmaz üzerindeki iki adet tek katlı kargir ev ve ahırın T.. İ.."in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Davacı H.. A.., kadastro sırasında dere olarak tescil harici bırakılan taşınmazın bir bölümü ile 116 ada 11 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 116 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 30.10.2013 tarihli fen bilirkişi raporu ve eki haritada (A) harfiyle gösterilen 75,64 metrekare yüzölçümündeki bölümünün "kullanıcısının H.. A.. olduğunun tespiti ile tapu kütüğünün beyanlar hanesine bu hususun tesciline", davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı H.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kullanım kadastrosu sonucu oluşan zilyetlik şerhine yöneliktir. Bu tür davalarda kayıt maliki olan Hazine kural olarak ilgili sıfatıyla davada taraf olup davaya açıkça karşı durmadığı sürece aleyhine yargılama giderine hükmedilmez. Somut olayda, davalı Hazine davaya açıkça karşı durmadığına göre aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer davalı ise tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı şerhe göre sadece taşınmaz üzerinde bulunan iki adet tek katlı kargir ev ve ahır yönünden fiili kullanıcı olup mahkemece verilen kararla bu davalının hukuki durumunda bir değişiklik yapılmamıştır. Hal böyle olunca; davalı T.. İ.. aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davacı vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak hakim, yargılama sonunda, davacının talebinin kapsamını da dikkate alarak taraflara yüklenen hak ve borçları açıkça gösterir ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurmakla yükümlüdür. Temyize konu 116 ada 11 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davada davacı, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün müstakilen kendi fiili kullanımında bulunduğunu belirterek bu bölümün ifrazı ile adına fiili kullanıcı şerhi verilmesi talebinde bulunmuştur. Mahkemece bu yöne ilişkin dava kabulü ile tapu kaydının beyanlar hanesinde
davacı lehine şerh verilmesine karar verilmiş ise de, müstakilen davacının kullanımında olduğu anlaşılan taşınmaz bölümünün ifrazına dair hüküm tesis edilmemesi doğru olmadığı gibi, kabule göre de, mevcut şerhin kısmen iptaline dair karar verilmediği için yazılacak yeni şerh ile mevcut şerh arasında çelişki meydana getirilmiş olması da doğru değildir. Söz konusu eksiklikler hükmün infazını ve hükümden beklenen faydayı engelleyecek niteliktedir. İnfaz sırasında tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Hal böyle olunca; mahkemece, çekişmeli 116 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 30.10.2013 tarihli fen bilirkişi raporu ve haritasında (A) harfi ile gösterilen 75,64 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptal edilerek ayrı bir parsel numarası ile Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve davacının fiili kullanımında olduğu hususlarının şerh edilmesine karar verilmelidir. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.