MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanık hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan açılan kamu davasında; sanığın suça konu faturaları kullanan firmanın kendi adına olmasına rağmen fiilen ilgisinin olmadığını, firmanın ... tarafından işletildiğini savunarak üzerine atılı suçu kabul etmemesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, sanığın kullandığı ve sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen şirket yetkilileri hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan dava açılıp açılmadığı araştırılıp, açılmış ise dava dosyası getirtilip incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığının belirlenmesi ve savunmada adı geçen ... ile suça konu olan faturaları düzenleyen şirket yetkilileri tanık sıfatıyla dinlenerek suça konu faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdikleri, sanığı ve adı geçen ... tanıyıp tanımadıkları ve faturaların verilmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması ve gerektiğinde faturalar üzerinde yer alan imza ve yazıların aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra, toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 07.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.