23. Hukuk Dairesi 2016/9497 E. , 2019/5063 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki ticari şirket davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davacılar vekili avukat ... ile davalı kooperatif vekili avukat ..."nın katılmış olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, davalı kooperatif yönetim kurulunun 04.08.2014 tarihli kararı ile anasözleşmenin 14/5 maddesine dayalı olarak davacıların kooperatif ortaklığından çıkarıldıklarını, bahsi geçen kararın kötüniyetli ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ortaklıktan çıkarma kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin ortağı olan davacıların, K.K."nın 16.maddesi ile anasözleşmenin 14/5. maddesine dayanılarak ortaklıktan çıkarıldıkları, davalı kooperatifin yöneticisi ve müteahhidi olan davacıların, görevi kötüye kullanmak suçunu işledikleri yargılamayı yapan mahkeme tarafından da kabul edilmiş ise de, davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiğinden anasözleşme madde 14/5"teki mahkumiyet şartının gerçekleşmediği ayrıca ortaklıktan çıkarma kararında iptali gerektiren başkaca bir usulsüzlüğe rastlanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından alınan ortaklıktan ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nın 297/1-c maddesinde hükmün gerekçe bölümünün, 2. fıkrada ise hükmün sonuç bölümünün kapsayacağı hususlar düzenlenmiştir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği, 297/2. maddesinde ise, hükmün sonuç kısmında,
gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür. Keza kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir. Mahkeme kararının gerekçe bölümü ile hüküm sonucunun çelişkili olması, mahkeme kararlarının tereddüt doğurmayacak şekilde açık olması kuralına aykırılık oluşturur.
Mahkemece, verilen kararın gerekçesinde davanın kabulü sonucunu doğuracak tespit ve değerlendirmelere dayanılmasına rağmen, hüküm bölümünde, davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu hali ile, HMK"nın 297/1-c ve 297/2 maddelerine aykırı olarak gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan, davacılar, kooperatif ortaklıklarından ihraç kararının iptalini talep etmiş olup; işbu talepleri bakımından mecburi dava arkadaşı değillerdir. Davacıların her birinin ayrı dava açması gerektiğinden, Harçlar Kanunu 30 ve 32. maddesine göre ihraç edilen davacı ortak sayısı kadar (eksik 2 adet) dava başvuru ve peşin harcın tamamlanması gerekir. Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılmaz. Mahkemece, harcın ikmali için aynı Kanun"un 30. maddesi uyarınca süre verilerek, re"sen eksik harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde, yargılamaya devam edilmesi, aksi halde yatırılmış harçların hangi davacı için yatırıldığı davacılar vekilinden sorularak, diğer davacılar yönünden dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmemesi halinde açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik harçla davanın yürütülüp karar verilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacılar yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.