4. Hukuk Dairesi 2016/15473 E. , 2019/2049 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/09/2011 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi dahili davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalının müvekkili birliğin eski başkanı olduğunu, 5355 sayılı ...... İdare Birlikleri Kanunu"nda öngörülmediği halde davalıya 2006-2009 yılları arasında "başkanlık ödeneği" adı altında maaş ödemesi yapıldığını, bu durumun ..... Bakanlığı ...... İdareler Kontrolörlüğünün 100/35 sayılı denetim raporuyla tespit edildiğini, anılan yasanın 22. maddesine istinaden huzur hakkı alacağının mahsubu ile kalan miktarın ödenmesinin davalıdan istendiğini, ödeme yapılmaması nedeniyle hakkında ...... İcra Müdürlüğünün 2010/4136 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazıyla takibin durduğunu belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı; kurum zararına ilişkin kesinleşmiş birlik meclisi kararı olmadan hakkında icra takibi başlatıldığını, bu durumun 5355 sayılı yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı birliğin Sayıştayın dış denetimine tâbi olmayan bir ...... idare birliği olduğu, 5355 sayılı Kanun"un 22/2. maddesi uyarınca kişi borcu tekliflerinin birlik meclisinde görüşülerek karara bağlanması gerektiği, bu karara karşı ilgililerin on gün içerisinde idari yargıya başvuru haklarının bulunduğu, oysa davaya konu kamu zararının birlik meclisinde karara bağlanmadığı, aksine davaya konu dönemlerle ilgili olarak ibra kararlarının bulunduğu, yasada belirtilen prosedürün tamamlanmadığı, alacağın icra takibi ile talep edilebilir bir aşamaya gelmediği, kaldı ki; usulüne uygun olarak onaylanan ... Tüzüğü"nün 19. maddesinin 12. fıkrasında, birlik başkanına ödenecek aylık brüt ödeneği belirlemenin meclisin görevleri arasında sayıldığı, birlik giderlerinin düzenlendiği maddelerde de benzer hükümler bulunduğu, birlik meclisince birliğin seçilmiş organı sıfatını taşıyan birlik başkanına maaş ödemesi yapılmasına yasal engel bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece dava, hem usule hem de esasa ilişkin gerekçelerle reddedilmiştir. Gerekçelerin değerlendirilmesine geçilmeden önce; bu şekilde hüküm tesisi usule uygun değildir.
Davaya konu alacağın icra takibi ile talep edilebilir bir aşamaya gelmediğine (usule) dair gerekçenin incelenmesinde; davaya konu kurum zararı 2006-2009 dönemine ilişkin olduğundan 11/06/2005 tarihinde ...... Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 5355 sayılı ...... İdare Birlikleri Kanunu uygulama alanı bulacaktır.
Mahkeme hükmünün dayanağı olan, 5355 sayılı yasanın 22. maddesine 5445 sayılı Kanun ile eklenen ikinci fıkrada; "Sayıştayın dış denetimine tâbi olmayan ...... idare birliklerinin, ...... Bakanlığı, valiler veya kaymakamlarca malî denetimi sonucunda tespit edilen kamu zararı üzerine yapılan kişi borcu teklifleri, birlik meclisinde görüşülerek karara bağlanır. Bu kararın örneği, birlik merkezinin bulunduğu yerin valiliğine, ülke düzeyinde kurulan birlikler ile başkanı vali veya vali yardımcısı olan birliklerde ise ......i Bakanlığına gönderilir. Karara karşı, ülke düzeyinde kurulan birlikler ile başkanı vali veya vali yardımcısı olan birliklerde ......i Bakanlığı, diğerlerinde ise valiler veya hakkında kişi borcu çıkarılanlar on gün içinde idarî yargıya başvurabilirler. İdarî yargı kararı doğrultusunda işlem sonuçlandırılır." hükmü düzenlenmiştir.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu"nun 3/e maddesinde; ...... idare birlikleri "...... idare" olarak tanımlamış, 68. maddesinde dış denetim, 71. maddesinde kamu zararı düzenlenmiş, Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik bu yasa uyarınca kabul edilmiştir. Aynı Yasa"nın 3/e maddesinde ...... idare; "Yetkileri belirli bir coğrafi alan ve hizmetlerle sınırlı olarak kamusal faaliyet gösteren belediye, il özel idaresi ve bunların kurdukları birlik ve idare" şeklinde tanımlanmış, 24/12/2005 tarihli ...... Gazete"de yayımlanan 5436 sayılı yasa ile tanımın son bölümü "... belediye, il özel idaresi ile bunlara bağlı veya bunların kurdukları veya üye oldukları birlik ve idare" şeklinde değiştirilmiştir.
Yargılama sırasında tüzel kişiliği sona eren davaya konu ..., ...... Belediyeleri tarafından kurulmuş olup 5018 sayılı yasada tanımlanan ...... idare birliklerindendir. Öte yandan; ...... Belediyesi"nin 28/02/2014 tarihli yazı cevabında; davacı birliğe her yıl belediye bütçesinden kaynak aktarıldığı belirtilmiştir. Şu halde; davacı birliğin Sayıştay dış denetimine tâbi olduğu açık olup dış denetime tâbi olmayan ...... idare birliklerine ilişkin olan 5355 sayılı yasanın 22/2. maddesinin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Davaya konu kurum zararı, 5018 sayılı yasanın 71. maddesi ve buna dayalı yönetmelik hükümlerince, diğer bir deyişle önce rızaen ödemeye davet, ödeme yapılmaması halinde genel hükümler uyarınca dava ya da takip yapılarak tahsil edilebilecektir. Bu durum ...... 2. İdare Mahkemesinin 2011/336 esas 2011/246 karar sayılı ilamında da belirtilmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve davacı birliğin niteliği gereği, denetim sonucu tespit edilen kamu zararının doğrudan takibe konu edilmesinde yasal bir engel bulunmamaktadır. Mahkemenin alacağın icra takibi ile talep edilebilir bir aşamaya gelmediğine ilişkin gerekçesi yerinde değildir.
Mahkemenin esastan ret gerekçesine gelince; 5355 sayılı yasanın birlik meclisinin görev ve yetkilerinin açıklandığı 9. maddesinde; "birlik başkanının ödeneğini belirlemek" şeklinde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Yasada birlik yönetiminde yer alan kişilere "maaş" ödeneceğine ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır. 22. maddenin son fıkrasında ise yalnızca "huzur hakkı" düzenlenmiş ve tavan sınırı da belirtilmiştir. Oysa birlik tüzüğünün 19. maddesinin 12. bendinde; "birlik başkanına ödenecek aylık brüt ödeneği belirlemek" görevi meclisin görevleri arasında sayılmıştır. Birlik meclisine yasa ile verilmemiş olan görev ve yetki, birlik tüzüğü ile verilemez. Tüzüğün anılan maddesi yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle "birlik meclisince birliğin seçilmiş organı sıfatını taşıyan birlik başkanına maaş ödemesi yapılmasına yasal engel bulunmadığı" yönündeki mahkeme gerekçesi de yerinde değildir.
Davacı birlik tarafından, yasanın 22/son maddesi uyarınca davalıya ödenmesi gereken huzur hakkı tenzil edilerek icra takibi başlatıldığı belirtildiğine göre; bu husus da incelenip değerlendirilerek ve davanın itirazın iptali davası olduğu da gözetilerek zarar kapsamı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle davanın reddine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.