14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/14186 Karar No: 2013/15684 Karar Tarihi: 16.12.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/14186 Esas 2013/15684 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/14186 E. , 2013/15684 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 01.03.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkı nedeniyle payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 588 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduğunu, taşınmazın diğer paydaşlarından ...’ın payını 06.01.2012 tarihinde davalıya tapuda satış yoluyla devrettiğini, daha sonra 10.02.2012 tarihinde payın davalı tarafından satış yoluyla davacıya geri verildiğini, en son ise payın 13.12.2012 tarihinde ... tarafından şuf’a hakkını bertaraf etmek için davalıya trampa yoluyla tapuda devredildiğini öne sürerek davalı adına kayıtlı 1/3 payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazın fiilen taksim edildiğini, trampa sözleşmesinin muvazaalı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, trampa sözleşmesinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi gerekmiştir. 2-Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir. Somut olaya gelince, davalı vekili cevap dilekçesinde dava konusu taşınmazlarda fiili taksim savunmasında bulunmuştur. Fiili taksim savunmasında bulunulduğuna göre bu konuda davalıya delillerini sunması için mehil verilmesi, delil bildirildiği takdirde toplanması, varsa davacı delillerinin de toplanarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1). bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2). bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.