Esas No: 2020/6824
Karar No: 2022/9768
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/6824 Esas 2022/9768 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2020/6824 E. , 2022/9768 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Katılan ... İdaresi vekilinin, sanık ... hakkında verilen beraat kararı yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik Katılan ... İdaresi vekili ile sanık müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
Sanık ...'un savunmalarında, suça konu olan ve diğer sanık ...'ın ikametinde ihbar üzerine yapılan aramada paketlenmiş halde ele geçirilen 1675 kg. çayın kendisine ait olduğunu, suça konu çayları diğer sanık ...'ın evine emaneten bıraktığını , çayları ... Çay ve Gıda Ticareti Paz. İth. İhr. ... adlı firmadan ... İlinde satmak üzere suç tarihinden önce faturalı şekilde satın aldığını, buna dair sevk irsaliyesi, satışa dair eski tarihli faturaları ve adı geçen firmaya bu çayları satan firmaların çayın yurduna ilişkin beyanname fotokopilerini de dosyaya sunduğu anlaşılmakla; dava konusu çayların faturalarını düzenleyen firma yetkililerinin beyanlarının alınması, faturanın firma defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespiti ile ithale kadar inilmek suretiyle zincirleme menşei araştırmasının tamamlanması, ilgili Gümrük Müdürlüğünden gümrük giriş beyannameleri ile çayın ithali sırasında yapılan analiz sonuçlarının tüm ekleriyle birlikte getirtilmesi, dava konusu faturalar ve tüm belgeler konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek davaya konu çaydan alınacak analiz sonuçlarıyla da karşılaştırılması suretiyle cins, miktar, menşei ve sair özellikleri itibariyle ayniyet tespiti yaptırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de,
1. Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 08.02.2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 13.03.2015 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında yine sanığa ait ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesi'nin esastan reddine dair kararı ile kesinleşen ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 07.12.2017 tarih, 2017/350 (E) ve 2017/817 (K) sayılı dosyasında suç tarihinin 22/12/2014 iddianame düzenleme tarihinin ise 08.04.2015 olduğu,
Yine sanığa ait ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 13/04/2022 tarih 2020/157 (E) ve 2022/71 (K) sayılı dosyasında suç tarihinin 27/02/2015 iddianame düzenleme tarihinin ise 30.04.2015 olduğu,
Daha önce 12/03/2020 tarihinde bozulmasına karar verilen Dairemizin 2019/10037 Esas- 2020/3791 Karar sayılı ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/625 (E) ve 2015/821 (K) sayılı dosyasında suç tarihinin 16.02.2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 04.05.2015 olduğu,
Anılan dosyalarda sanığın eylemlerinin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak, kesinleşen dosyanın da aslının veya onaylı bir örneğinin bu dosya arasına alınarak, sanığın bu eylemi bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin ve kesinleşmiş cezanın mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
3. Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 62/1. maddesi yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5. Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafi ile katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.