(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2011/17037 E. , 2012/3377 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı; 2007 Eylül Ekim aylarında müstahsilden satın aldığı 74.177 kg çekirdeksiz sofralık üzümü ihraç etmek için pazarlamak üzere paketleyerek davalı kooperatife ait soğuk hava tesislerine depoladığını, üzümlerin pazarlama zamanı geldiğinde yapılan kontrollerde üzümlerde bozulma meydana geldiğini ve ihraç vasfını kaybettiğini, bu durumu davalı firmaya bildirerek zararın karşılanmasının talep edildiğini, ayrıca Çal Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/85 d. Iş sayılı dosyası ile meydana gelen zararın tespit edildiğini, üzümün kilosunu ortalama 1.07 TL den sattığını ihraç fiyatının ise 1,55 TL olduğunu ve üzümlerin bozulmasından dolayı 35.575,50 TL zarara uğradığını belirterek zararın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacı ile kooperatif arasında 01/12/2004 tarihinden 3 yıl süreli kira sözleşmesi yapıldığını, sözleşme uyarınca kendilerine ait Hançalar Kasabasında bulunan soğuk hava deposunun bir bölümünün kiracı davacı tarafından kullanıldığını, davacı şirketin kiralamış olduğu soğuk hava deposunu 1970 li yıllarda yapılan eski teknolojiye sahip donanımları bulunduğunu bilerek ve görerek kiraladığını, yapılan kira sözleşmesi uyarınca 9 ve 10. Maddesi gereğince kiracının kiralamış olduğunu bölümlerini gerek deponun ve gerekse tesisatın tamir, bakım ve değiştirilmesine yönelik çalışmaların yapılabileceğinin kabul edildiğini ve bu konuda Yapılacak harcamaların kira bedelinden düşüleceğinin öngörüldüğünü, deponun 180 tonluk bir depo olduğunu, davacının bunun bir kısmını kiraladığını, tek merkezden kontrol edilen soğuk hava deposunun diğer bölümlerinde bulunan meyvelerde davacının iddia edildiği gibi zararının meydana gelmediğini, bu nedenle tespit dosyasında da belirtildiği üzere soğuk hava deposunun teknolojisinin 1970 li yıllarda yapıldığını, bu durumu davacının bildiğini, davacının 5 yıldır kiracı olmasına rağmen kullandığı yerin teknik donanımı konusunda herhangi bir iyileştirme ve yenileme çalışması bulunmadığını ve davacının herhangi bir zararı bulunmadığını, yine davacıya ait üzümlerin depoya girmeden önceki durumları da tespit edilmediğinden sonradan yapılan tespitin de gerçek durumu ortaya çıkarmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; Davanın reddine, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan ...Ü.T gereğince maktu 575,00.TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına davacının dava konusu soğuk hava deposundaki eksiklikleri davalıya bildirmesi gerektiği yönündeki kanuni yükümlülüğünü yerine getirmediğinin anlaşılmış olmasına göre, davacının tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davalının temyiz itirazına gelince; Davacı eldeki dava ile, 35.575, 50 TL zarara uğradığını belirterek zararın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine, davalı yararına 575 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 12.maddesi gereğince “hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücretinin, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği” belirtilmiş olmakla, anılan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"nin 3.kısmına göre davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, BOZMAYI gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının Reddine, 2.bentte açıklanan nedenle, temyiz edilen kararın “Hüküm” başlıklı bölümünün 3.bendinde yer alan “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan ...Ü.T gereğince maktu 575,00.TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine aynen “Davalı yararına, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 3.957.55 TL nispi vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA
aşağıda dökümü yazılı 5.55 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 20.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.