14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/12493 Karar No: 2013/15680 Karar Tarihi: 16.12.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/12493 Esas 2013/15680 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/12493 E. , 2013/15680 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 23.03.2012 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davacı ...’e vesayeten vasisi ... vekili, dava konusu kat mülkiyetine tabi 12 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki ikinci kat 4 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydında davacı lehine intifa hakkı olduğunu, davalının herhangi bir akte dayalı olmaksızın işgal ettiği gerekçesi ile davalının taşınmaza haksız müdahalesinin men"i ile ecrimisil ödemesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalının müdahalesinin menine ve 48.480,00 TL ecrimisile karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili intifa hakkı sahibi davacının vefat ettiği ve vasisinin kendi adına dava açmaya yetkisinin olmadığı gerekçesi ile temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 462. maddesinin 1. fıkrasının 8. bendinde “Acele hallerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması” halinde vesayet makamının izni gereklidir hükmüne yer verilmiştir. Kanuni temsilcinin dava açıp yürütmesinin belli bir makamın iznine bağlı olduğu hâllerde izin belgelerinin bulunması dava şartı olup, bu durum mahkemece kendiliğinden (re’sen) davanın her aşamasında gözetilebileceği gibi taraflarca da her zaman ileri sürülebilir. Dosyanın incelenmesinden davacı ...’in Kadıköy Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1826 Esas, 2011/36 Karar, 24.01.2011 tarihli kararı ile vesayet altına alındığı ve kendisine ...’ın vasi olarak atandığı, ancak bu davanın açılması için vesayet makamı tarafından vasiye verilmiş bir iznin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece HMK"nın 165. maddesi uyarınca davacı vekiline vesayet makamından izin alması için süre verilerek sonucu beklenmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının iadesine, 16.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.