
Esas No: 2020/10967
Karar No: 2021/5880
Karar Tarihi: 20.04.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/10967 Esas 2021/5880 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası sonucunda verilen hükmün tavzihi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Tavzih talebinin kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Talep, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası sonucunda verilen hükmün tavzihi istemine ilişkindir.
Mahkemece tavzih talebinin kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen ve kesinleşen tavzihe konu karar ile davacı tarafa 278.417,74 TL kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat bedelinin ödenmesine ve 28.07.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda A harfi ili gösterilen 231,06 m²"lik kısımda davacı paylarının yol olarak terkinine karar verildiği,tavzihe konu kararda ise hükme esas alınan bilirkişi raporundaki koordinatlar ile sayısallaşma sonucu oluşan koordinatlar uyumlu olmadığından bahisle tavzih talebinin kabulüne karar verildiği ve tavzih talebi sonrası düzenlenen 9.10.2020 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisi doğrultusunda gerekçeli kararın hüküm fıkrasının terkine ilişikin bendi düzeltilerek A harfi ile gösterilen 215,98 m2"lik kısımda davacı paylarının iptali ile yol olarak terkinine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda; kesinleşen kararda 231,06 m2"lik bölümün bedelinin tahsiline karar verildiği halde, tavzih kararı ile 215,98 m2 lik kısmın terkinine karar verilmiştir.
HMK"nın 305. maddesinde hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt yaratıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan herbiri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Yine HMK"nın 305/2 maddesine göre de hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez hükümleri gözönünde bulundurulduğunda, kesinleşen hükmün esasını değiştirecek şekilde karar verilmesi mümkün olmadığından mahkemece davalı idare vekilinin tavzih talebinin reddi yerine tavzih talebinin kabulüne karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.