Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/552
Karar No: 2017/385
Karar Tarihi: 01.03.2017

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/552 Esas 2017/385 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu avukatlık ücret alacağının tahsili istemidir. Önceki kararda dava reddedilmiş, ancak temyizde bozulmuş ve yeniden yapılan yargılamada önceki kararda direnilmiştir. Ancak, tebligatın usulüne uygunluğu hakkında bir sorun oluşmuştur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tebligatın tüzel kişilere yapılma usulünü açıklamıştır. Buna göre tebligat, tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmalıdır. Eğer tüzel kişinin yetkili temsilcisi yoksa, ya da evrakı bizzat alamayacak bir durumda ise görev itibariyle temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi bu işle görevlendirilmiş bir kişiye yapılabilir. Tebligat yapılan kişi de belirtilmelidir. Olayda yapılan tebligat bu kurallara uygun olmadığı için yeniden yapılan yargılamada hukuka uygun tebligat yapılması gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri, ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin \"Tüzel kişilere ve ticari işletmelere tebligat\" başlıklı 20. ve \"Tüzel kişilerin memur ve müst
Hukuk Genel Kurulu         2017/552 E.  ,  2017/385 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki "avukatlık ücret alacağının tahsili" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesince (kapatılan Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi) davanın reddine dair verilen 13.12.2012 gün ve 2011/578 E., 2012/590 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 23.05.2013 gün ve 2013/11662 E., 2013/13668 K. sayılı kararı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, avukatlık ücret alacağının tahsili istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece bozulmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesine geçilmeden önce, direnme kararının ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davalılardan ... Sanayi A.Ş."ye usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, usulüne uygun tebliğ edilmediğinin kabul edilmesi halinde dosyanın usulüne uygun tebligatın sağlanması için yerel mahkemeye geri çevrilmesinin gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak ele alınıp incelenmiştir.
    Bilindiği üzere tebligat, bilgilendirme yanında belgelendirme özelliği de bulunan önemli bir usul işlemidir.
    Tebligat ile ilgili yasal düzenlemeler tamamen şekli olduğundan gerek tebliğ işlemi gerekse tebliğ tarihi ancak kanun ve yönetmelikte emredilen şekillerle tevsik ve dolayısıyla ispat olunabilir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin bu konuda etkili önlemler almış olmasının amacı, tebligatın bir an evvel muhatabına ulaşmasını ve onun tarafından kabul edilmesini sağlamaktır. Bu nedenle, Kanun ve Yönetmelik hükümleri en küçük ayrıntısına kadar uygulanmalıdır. Tebligatın doğru kişiye ve kanunda gösterilen yönteme uygun olarak yapılması zorunludur. Aksi takdirde kanun ve yönetmeliğin gösterdiği şekilde yapılmamış ve belgelendirilmemiş olan tebligat geçerli sayılmaz.
    Tebligatın muhatabı gerçek ve tüzel kişiler olabilir.
    Konuya ilişkin olanı tüzel kişilere yapılacak tebligat olduğundan, bu konudaki yasal düzenlemelerin açıklanmasında yarar vardır.
    7201 sayılı Tebligat Kanununun “Hükmi Şahıslara ve Ticarethanelere Tebligat” başlıklı 12. maddesinde:
    "Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır.
    Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir."
    "Hükmi Şahısların Memur ve Müstahdemlerine Tebligat” başlıklı 13. maddesinde:
    "Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mûtat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır."
    hükümleri yer almaktadır.
    Yine, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin "Tüzel kişilere ve ticari işletmelere tebligat" başlıklı 20. maddesinde;
    " (1) Tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, bunlar birden çok ise yalnız birine yapılır.
       (2) Bakanlıkların ve bunların teşkilatının, Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile il özel idarelerinin, belediyelerin, köylerin ve özel kanunlarına dayanılarak kurulmuş bulunan teşekküllerle, şirketlerin, derneklerin ve vakıfların yetkili temsilcileri, bağlı bulundukları kanunlara ve statülerine göre tayin edilir.
      (3) Gerçek ve tüzel kişilere ait ticari işletmelerin işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, ticari işletmenin o işlemde yetkili ticari temsilcisine yapılan tebliğ geçerlidir."
     "Tüzel kişilerin memur ve müstahdemlerine tebligat" başlıklı 21. maddesinde ise;
      "(1) Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.
       (2) Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir.
      (3) Bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır."
    düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Bu noktada belirtmek gerekir ki Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca, ticaret şirketleri hükmi şahsiyeti haiz olup üçüncü şahıslar ile olan ilişkilerinde ortaklardan oluşan mümessil-organ veya dışarıdan tayin edilen sair mümessiller tarafından temsil olunurlar. Hükmi şahsiyete sahip olmaları nedeniyle ticaret şirketlerinde tebligatın şirketlerin “salâhiyetli mümessillerine” yapılması icap eder. Salâhiyetli mümessiller ibaresiyle evvela şirketleri kanunen temsile yetkili organlar ve bu organlar adına hareket edenler kastedilmiştir.
    Görülmektedir ki 7201 sayılı Tebligat Kanununun 12. ve 13. maddelerinde tüzel kişilere tebligatın yapılma usulü açıklanmış; tebligatın, bunların tabi oldukları kanunlara ve statülerine göre belirlenecek yetkili temsilcilerine, eğer tüzel kişinin yetkili temsilcisi yoksa veya evrakı bizzat alamayacak bir halde ise görev itibariyle temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi bu işle görevlendirilmiş bir kişiye o da yoksa tüzel kişinin o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı öngörülmüştür. Eğer, tebligat tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmamış ve sıralı kişilere yapılmışsa bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması gereğine de işaret edilmiştir.
    Nitekim, Hukuk Genel Kurulunun 04.04.2007 gün ve 2007/12-200 E., 2007/187 K.; 30.12.2009 gün ve 2009/12-563 E., 2009/600 K. ile 13.05.2009 gün ve 2009/12-184 E., 2009/187 K. sayılı ilamlarında da aynı husus vurgulanmıştır.
    Somut olayda ise gerek direnme kararının gerekse davacı vekilinin temyiz dilekçesinin "işyerinde daimi işçisi Nurgül Ayabakan imzasına " denilmek suretiyle tebliğ edildiği görülmekte olup, tebligat parçalarında başkaca herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir. Davalı şirketin yetkili temsilcisinin veya ondan sonraki yetkili kişilerin adreste bulunup bulunmadığı gösterilmemiş, işçiye yapılan tebliğin nedeni şerh edilmemiştir.
    Oysa ki, tüzel kişi adına tebligatı almaya yetkili kişilere tebliğ edilmeme nedeninin açık bir şekilde tebligat mazbatasında gösterilmesi gerekir.
    Yapılan tebligatlar bu haliyle, açıklanan yasal düzenlemelere ve yargısal kararlara aykırı olup usulsüzdür.
    Hal böyle olunca, direnme kararı ile davacı tarafa ait temyiz dilekçesinin usulüne uygun olarak davalı ...Ş."ye tebliğ edilmesi gerekmektedir.
    Açıklanan nedenlerle, dosyanın belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay"a gönderilmesi için yerel mahkemeye geri çevrilmesi gerekir.
    S O N U Ç : Yukarıda açıklandığı üzere işlem yapılarak, anılan eksikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi için Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi