17. Hukuk Dairesi 2013/6765 E. , 2014/6582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2013
NUMARASI : 2011/266-2013/39
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili;.04.2011 tarihinde davalı Y.. Ç.."e ait davalı N.. Ç.."in yönetimindeki aracın davacı S.. Ş.. yönetimindeki motosiklete çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, sürücü N.. Ç.."in olay sonrası kaçması nedeniyle kaza tespit tutanağının düzenlenemediğini, davalı sürücünün asli derecede kusurlu bulunduğunu, olay sırasında davalı Nedim"in kazayı fark edemeyecek derecede alkollü olduğunu, aracın üzerine düşmüş olmasına rağmen aracı sürmeye devam ettiğini, müvekkilinin kaza tarihinden bugüne kadar hastanede tedavi gördüğünü, bacağına protez takıldığını, 04.04.2011-19.07.2011 tarihleri arasında işe gidemediğini ileri sürerek 2.625,00-TL"sı maddi tazminat, tedavi sırasında özel bakıma muhtaç olması nedeniyle aylık 400-TL"sı olmak üzere toplam 1.200-TL"sı bakıcı bedeline ilişkin maddi tazminat, ayrıca iş güç kaybı nedeniyle 1.000-TL"sı maddi tazminat ve tedavi giderlerine ilişkin 1.000-TL"sı maddi tazminat, motosikletin hurda haline gelmiş olması nedeniyle 1.800-TL"sı motosiklette oluşan zarar bedeli, haksız fiil nedeniyle 50.000-TL"sı manevi tazminat, aynı olay nedeniyle davacı eşi S.. Ş.. için 30.000-TL"sı, küçük çocukları Simay ve Gökhan için ayrı ayrı 20.000-TL"sı manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı Soner haricindeki yakın akrabaların davanın niteliği gereği manevi tazminat isteme haklarının bulunmadığını, davalı Soner"in olay nedeniyle yaralanmış olmasına rağmen akabinde sağlığına kavuştuğunu, davacı Soner"in kask, eldiven, koruma ceketi olmaksızın motosiklet kullanması nedeniyle kusurlu olduğunu, yaralanmanın iddia edildiği kadar ağır olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia,savunma,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;davacının bakıcıya ücret ödendiğine ilişkin bir belge sunmadığı,davacının bakımının diğer davacı eşi tarafından yapıldığı, eşin hastalığında ve zor durumlarında diğer eşin gerekli yardımı yapması yönündeki sosyal olgu dikkate alındığında davacı lehine bakıcı giderine ilişkin talebin yerinde görülmediği, ayrıca davacı tarafın tedavi gideri istemiş olmasına rağmen tedavi giderine ilişkin ücret ödemeye yönelik herhangi bir belge sunulmadığından tedavi gideri yönünden talebi yerinde bulunmadığı,davacının çalışamadığı döneme ilişkin olarak 1.728,58-TL"sı geçici iş görememezlik maddi zararı oluştuğu,ayrıca olay nedeniyle davacı Soner"e ait motosiklette 637,50-TL"sı maddi zarar ortaya çıktığı gerekçesiyle 2.366,08-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı S.. Ş.."e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminatın taraflar yönünden sebepsiz zenginleşme ve fakirleştirici etki yapmaması, ceza niteliğinde olmaması, oluşan zararın tam anlamıyla karşılar nitelikte bulunmayışı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve somut olayın niteliği dikkate alınarak davacı S.. Ş.. lehine 3.000-TL manevi tazminatın uygun olduğu gerekçesiyle 3.000-TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı S.. Ş.."e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine davacı S.. Ş.."ün yaşadığı trafik kazası nedeniyle eşi ve çocukları yönünden manevi tazminat talep edilmiş ise de olay tarihi itibariyle mevcut yasal düzenlemeler ışığında haksız fiile maruz kalan kişinin yakınlarının manevi tazminat talep etme koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle de davacı S.. Ş.., davacı S.. Ş.. ve G.. Ş.."e velayeten anne ve babası tarafından açılan davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı tarafından kaza tarihinden sonra yapılan tedavi giderleri olarak fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.000,00.-TL talep edilmiştir. Mahkemece, talep edilen bahse konu tedavi gideri yönünden herhangi bir araştırma yapılmamış, deliller toplanmamıştır.Tedavi gideri, yaralanan kişinin sadece hastanede yapılan giderleri olmayıp bunun dışında ilaç, pansuman, medikal malzeme gibi doğrudan tedaviye bağlı giderler dışında, tedavi sırasında yapılacak diğer zorunlu giderler de tedavi giderleri içerisindedir. Bu giderlerin tamamının fatura ile kanıtlanması mümkün değildir. Bu konuda 818 sayılı BK 42/II maddesi yol gösterici nitelikte olup aynı zamanda zararın gerçek miktarını belirleyecek olan hakime de bir görev yüklemektedir.
Bu durumda mahkemece, öncelikle davacıya iddia ettiği tedavi giderlerini kanıtlama imkanı tanınmalı, davacının bu giderlerini kanıtlayamaması durumunda belgelenemeyen ancak tedaviye bağlı olarak yapılması gerekli bulunan giderleri yönünden yaralanan davacıya ait tüm tedavi evraklarının getirtilerek yaralanma derecesi ve iyileşme süreci de gözetilerek tedavi sırasında yapılması zorunlu tıbbi malzeme, ulaşım giderlerinin uzman doktor bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davacı S.. Ş..,iyileşme sürecinde bakıcıya ihitiyacı olduğunu ileri sürerek bakıcı gideri talebinde de bulunmuştur. Mahkemece yapılması gereken şey yaralanmanın niteliği gereği davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağı konusunda uzman doktor bilirkişi tarafından düzenlenecek rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacının sunduğu, kişilerce oluşturulmuş makbuz niteliğinde belgelere itibar ederek hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
5-Mahkemece manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır. Somut olayda, tarafların kusur oranı, davacının yaralanma derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde değildir. Hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmadığı gibi davacının tedavi süreci içerisinde yanında kalarak sıkıntısına ortak olan davacı eş yararına da manevi tazminata hükmedilmemiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
6-Mahkemece reddedilen manevi tazminat yönünden her bir davacı aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş ise de red sebebinin ortak olmasına göre tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken mahkemece her bir davacı aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2),(3),(4),(5),(6) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.