Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3380
Karar No: 2022/5873
Karar Tarihi: 15.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3380 Esas 2022/5873 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen uygulama kadastrosu davasında, Mahkeme, davayı kısmen kabul etmiştir. Ancak, yapılan temyiz başvurusu sonrasında Yargıtay, hükmü bozmuştur. Bozma ilamına göre, pafta haritası, ölçü krokisi ve tutanakları gibi dayanaklar yeterli değildir. Ayrıca, komşu parsellere ilişkin bilgi belgeleri de yeterince incelenmemiştir. Mahkeme, davaya dahil edilmemiş olan Hazine'ye ait parselin de araştırılması gerektiğini belirterek, bir uzman bilirkişi heyeti oluşturulması ve keşif yapılması gerektiğine hükmetmiştir. Ancak, Yargıtay, Hazine'ye ait parselin kök parsel tespitinin daha önce yapılmış olması nedeniyle, davanın hak düşürücü süre aşımına uğradığını belirtmiştir. Bu nedenle, davaya ilişkin anılan karar bozulmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/1. maddesi, evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosunun yapılamayacağını belirtmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesi ise, m
8. Hukuk Dairesi         2021/3380 E.  ,  2022/5873 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAHİLİ DAVALI : Hazine
    DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı ... ile dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; Mahkemece, çekişmeli taşınmaz ve komşularını gösterir arazi kadastro pafta haritası, arazi kadastrosuna ait ölçü krokisi, hesap cetveli, ölçü cetveli, komşu parsellere ait kadastro ve uygulama kadastro tutanakları ve dayanakları, uygulama kadastrosuna ait ada raporunun getirtilmediği, fen bilirkişi kurulundan alınan teknik bilirkişi raporu, çekişmeli taşınmazın eski ve yeni yüzölçümleri arasındaki farkın nedenlerini açıklamak için yeterli olmadığı, ayrıca fen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 14.11.2013 tarihli raporda çekişmeli taşınmazın ... Mahallesi 7 ada 25 parsel sayılı taşınmaz ile mükerrerlik oluşturduğu belirtilmesine rağmen çekişmeli taşınmaza komşu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 7 ada 25 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yerde uygulama kadastrosu yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı gibi, mükerrerlik oluşup oluşmadığı üzerinde de durulmadığı, diğer taraftan husumetin itiraz edenin taşınmazı aleyhine yapılan tespit sonucunda yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerektiği ve fen bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazdaki azalmanın komşu 7 ada 25 parselle oluşan mükerrerlikten kaynaklandığı belirtildiği halde 7 ada 25 parsel maliki Hazine'ye husumet de yöneltilmediği açıklanarak mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmaza komşu 7 ada 25 parsel maliki Hazine'nin davaya dahil edilmesi için davacıya süre ve imkan verilmesi, daha sonra dosyanın keşfe hazır hale getirilmesi, bundan sonra mahallinde yöntemine uygun bir keşif yapılarak, harita mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan yöntemine uygun harita ve rapor düzenlemesinin istenilmesi, çekişmeli taşınmazın eski ve yeni yüzölçümleri arasındaki farkın nereden kaynaklandığının açıklığa kavuşturulması, komşu köy çalışma alanında bulunan 7 ada 25 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu kısımda uygulama kadastrosu yapılıp yapılmadığının da araştırılarak yapılmış ise uygulama kadastrosuna ilişkin tüm bilgi belgelerin, yapılmamış ise tesis kadastrosu paftası getirilerek mükerrerlik olup olmadığının göz önünde bulundurulması ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, 7 ada 25 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri tarafından düzenlenmiş 02.07.2019 havale tarihli rapor ve eki krokide (A) harfi ve kırmızı renk ile gösterilen 4.525,71 m2'lik kısmın davalı Hazine adına olan tapusunun iptali ile tamamı 80 pay kabul edilerek; 5 payın ... Ayan, 3'er paydan 15 payın ..., ... ... ..., ... ve ..., 40 payın ... ve 20 payın ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ile dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, teknik bilirkişi raporuna göre, ... köyü kadastro tespiti sırasında, ... Mahallesi 7 ada 25 numaralı parsel sayılı taşınmaz ile mükerrer şekilde tespit yapıldığı ve bu mükerrerliğin ... Köyü'nde yapılan yenileme kadastrosu sırasında fark edilerek düzeltildiği, mükerrerlik sebebiyle davacıların taşınmazındaki 4.525,71 m2'lik kısmın ... Mahallesi 7 ada 25 parsel sayılı taşınmazda kaldığı, ... fotoğrafları üzerinde yapılan incelemede de; dava konusu eski 9 (yeni 101 ada 12) parsel sayılı taşınmazın 1953 yılı ve sonrasındaki ... fotoğraflarında sürülü olup, parsel sınırlarının oluştuğu, imar ihyasının tamamlandığı, ... Mahallesi 7 ada 25 numaralı parsel içerisinde kalan kısımla birlikte tek parça halinde kullanıldığının anlaşıldığı, dolayısı ile bu kısımda davacı taraf yararına tapu iptali ve tescil şartlarının gerçekleştiği, taşınmazda meydana gelen bu azalma dışında kalan 100,00 m2'lik azalmanın ise, tesis kadastrosu sırasındaki hesaplama yetersizliğinden kaynaklanmakta olup, tecviz sınırları dahilinde olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Dosya kapsamına, yapılan keşif ve teknik bilirkişi raporlarına göre, ... Mahallesinde yapılan tesis kadastrosu sırasında davacı ... ve müştereklerine ait eski 9 (yeni 101 ada 12) parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının, ... Mahallesi 7 ada 25 parsel sayılı taşınmaz ile mükerrer olarak tespit edildiği ve uygulama kadastrosu sırasında ise bu mükerrerliğin düzeltildiği anlaşılmaktadır.
    Şu halde, uygulama kadastrosunda mükerrer kısmın düzeltildiği anlaşıldığına göre eldeki davanın, 3402 sayılı Kanun'un 22/1. maddesi kapsamında ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesinde düzenlenen ve niteliği itibariyle mülkiyet ihtilafından kaynaklanan, mükerrer kadastro nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunun kabulü zorunludur.
    3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/1. maddesinde, evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosunun yapılamayacağı, bu gibi yerlerin ikinci defa kadastroya tâbi tutulması halinde ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılacağı belirtilmiş olup, davalı Hazine'ye ait ... Mahallesi 7 ada 25 parsel sayılı taşınmazın kök parseli olan 7 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, 07.12.1939 tarihinde tespit, 27.01.1941 tarihinde tescil edildiğinin ve davacı ... ve müştereklerine ait ... Mahallesi eski 9 (yeni 101 ada 12) parsel sayılı taşınmazın ise 15.10.1979 tarihinde tespit edildiğinin anlaşılmasına göre, davacı tarafa ait eski 9 (yeni 101 ada 12) parsel sayılı taşınmazın, 7 ada 25 parsel ile mükerrer olan kısımlarına ilişkin tesis kadastro işlemi bütün sonuçlarıyla yok hükmündedir.
    Diğer yandan, davalı Hazine'ye ait 7 ada 25 parsel sayılı taşınmazın kök parseli olan 7 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespitinin 27.01.1941 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında dava tarihi itibari ile hak düşürücü süre de geçtiğine göre, tespitten önceki nedene dayalı olarak eldeki davanın görülme olanağı da bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucunda kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ile dahili davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 15.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi