13. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/17082 Karar No: 2012/3338
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/17082 Esas 2012/3338 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı avukat, davalıyı temsil etmek için sözleşme yaptıklarını ve idare mahkemesinde davayı kazandıklarını ancak davalının ücretini ödememesi nedeniyle takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili için dava açmıştır. Mahkeme, davacının aldığı ücretin mahsubu sonucu itirazın iptaline karar vermiştir. Ancak, ücret sözleşmesinde belirtilen sürede alınmayan ücretin tahsili talep edilemeyeceği ve davacının azil edilmesine dair herhangi bir iddia ya da delil bulunmadığı için mahkeme kararı usul ve yasaya aykırıdır. Kararda geçen kanun maddesi: Türk Borçlar Kanunu madde 139.
(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2011/17082 E. , 2012/3338 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat olduğunu, davalıyı idare Mahkemesinde temsil etmek için 21.10.2006 tarihli ücret sözleşmesinin düzenlendiğini, idare mahkemesinde davalıyı temsil ettiğini, idare mahkemesi kararının davalı lehine sonuçlandığını, ücret sözleşmesinde kararlaştırılan ücreti ödemeyen davalının takibe de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı, idare mahkemesinde görülen davayı başka avukatın takip ettiğini, sözleşmenin oldu bittiye getirildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının ücrete mahsuben aldığı 300 TL.nin mahsubu sonucu itirazın 9.000 TL üzerinden iptaline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı avukat olduğunu, davalıyı idare Mahkemesinde temsil etmek için 21.10.2006 tarihli ücret sözleşmesinin düzenlendiğini, idare mahkemesinde davalıyı temsil ettiğini, idare mahkemesi kararının davalı lehine sonuçlandığını, ücret sözleşmesinde kararlaştırılan ücreti ödemeyen davalının takibe de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, idare mahkemesinde görülen davayı başka avukatın takip ettiğini, sözleşmenin oldu bittiye getirildiğini savunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının ücrete mahsuben aldığı 300 TL.nin mahsubu sonucu itirazın 9.000 TL üzerinden iptaline karar verilmiştir. Taraflar arasındaki 21.6.2006 tarihli ücret sözleşmesi 1.maddesinde "...davanın müsbet sonuçlandığını ve kesinleşmesini takip eden 15 gün içinde ödenecektir..." hükmünün yer aldığı, ücret sözleşmesine konu İdare Mahkemesi kararının 8.12.2010 tarihinde kesinleştiği, davalının davacıyı azil ettiğine dair bir iddia ve delil de bulunmadığı anlaşıldığına göre, muaccel hale gelmeyen ücretin tahsili talep edilemeyeceğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz bebeplerinin incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmediğine, peşin alınan 144.00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 20.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.