20. Hukuk Dairesi 2013/5714 E. , 2013/9641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1998 yılında yapılan kadastro sırasında ... Köyü, 110 ada 3 ve 111 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar tarla niteliğiyle gerçek kişiler adına tapuya tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı Hazine vekili, 01.01.2003 tarihli dilekçesiyle taşınmazların 1975 yılında yapılan 1744 sayılı Kanun 2. madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği iddiasıyla tapu kaydının iptalini istemiştir.
Hazine vekilinin, 16.01.2013 tarihli duruşmada 6292 sayılı Kanun kapsamında davadan vazgeçtiklerini açıklaması nedeniyle mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede, 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışması ile 1981 yılında kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına göre, mahkemece davanın sonuçlandırıldığı 16.01.2013 tarihli celsede, davacı Hazine vekilinin 6292 sayılı Kanun kapsamında davayı takipten vazgeçtiklerini bildirmesi üzerine; mahkemece, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, 6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2., 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava
açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler karşısında, davacı vekilinin vazgeçme beyanı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi ve devamında düzenlenen teknik anlamda bir "feragat" olmayıp, 123. maddesinde düzenlenen ve kanundan kaynaklanan "davanın geri alınması" niteliğinde olduğundan, yukarıdaki düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi bakımından davacının davasını takipten vazgeçmiş olması nedeniyle, karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması gerekirken, feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün 1. bendinin kaldırılarak, yerine “Davanın konusuz kalmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına" cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA 05/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.