14. Hukuk Dairesi 2013/11374 E. , 2013/15641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.03.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar, dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın aynen olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 2264 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine ve 4464 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanı reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştınlmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştınlmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen Bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye Veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince, mahkemece yapılan keşif sonucu alınan 19.09.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazlardan 2264 sayılı parselin ifrazen taksiminin mümkün olduğu belirtilmiştir. Bu durumda teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projenin 3194 sayılı İmar Kanununa ve İmar Yönetmeliğine uygun olup olmadığı hususunda İl idare Kurulundan karar alınması gerektiği halde bu husus gözetilmeksizin aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru değildir.
Ayrıca, dava konusu taşınmazların tapu kaydında toplulaştırmaya tabi olduklarına dair herhangi bir şerh bulunmadığı halde Orman ve Su İşleri Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü"ne yazılan müzekkereye verilen cevapta, Manyaş İlçesi Kızıksa Köyü 4464 parsel sayılı taşınmazın sedde inşası için kamulaştırıldığı, 2264 parsel sayılı taşınmazların toplulaştırma alanında olduğu bildirilmiş bu nedenle 4464 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece ilgili il tarım müdürlüğünden taşınmazların toplulaştırma kapsamında kalıp kalmadığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenerek ve kamulaştırma yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.12.2013 tarihinde. oybirliğiyle karar verildi.