Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10489
Karar No: 2015/12493
Karar Tarihi: 22.06.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/10489 Esas 2015/12493 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/10489 E.  ,  2015/12493 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.

    Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesi olup davalının rücu alacağından sorumluluğu, ancak maddede öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde mümkündür. Bu maddeye dayanan rücu davalarında kusurun belirlenmesinde, mahkemece, öncelikle iş kazasının ne şekilde olduğu, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak, varsa çelişki giderilerek belirlenmeli ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, kusur oran ve aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesine gidilmelidir.
    Bilindiği üzere, işçilerin beden ve ruh sağlığının korunmasında önemli olan yön, iş güvenliği tedbirlerinin alınmasının hakkaniyet ölçüleri içinde işverenlerden istenip istenemeyeceği değil, aklın, ilmin, fen ve tekniğin, tedbirlerin alınmasını gerekli görüp görmediği hususlarıdır. Bu itibarla işverenler, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçilerin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı taktirde gerekmeyeceği gibi düşünceler ile almaktan çekinemeyeceklerdir. Çalışma hayatında süre gelen kötü alışkanlık ve geleneklerin varlığı da, işverenlerin önlem alma ödevini etkilemez. İşverenler, çalıştırdığı sigortalıların beden ve ruh bütünlüğünü korumak için yararlı her önlemi, amaca uygun biçimde almak, uygulamak ve uygulatmakla yükümlüdürler.
    Davaya konu somut olayda, sigortalı, davalı işverene ait inşaat işyerinde 7. kattan düşerek vefat etmiştir.
    Mahkemece, iş kazasında, işverenin %75, şirket yetkilisi ..."nın %3, fenni ... ...’in %2, sigortalının %20
    kusurlu olduğunu bildiren inşaat mühendislerinden oluşan 01.03.2013 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de, davalı ...’in kesinleşen ceza ilamıyla kusurlu bulunarak mahkum olması nedeniyle, kusurun varlığına ilişkin maddi olgu hukuk hakimini bağlayacağından anılan rapor hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
    Mahkemece yapılacak iş, kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile mahkum olan davalı ...’e de herhalde bir miktar kusur verilmesi gereği gözetilerek, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak, varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, bu maddî ve hukukî olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi;
    2-Davacı Kurum, davada 506 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca istemde bulunduğu halde, sigortalının işe girişinin süresinde Kuruma bildirilip bildirilmediği yöntemince araştırılmamıştır.
    506 sayılı Yasanın 10. maddesinde, “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde Kuruma bildirilmemesi halinde bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililerin sigorta yardımları Kurumca sağlanır... Ancak, yukarıki fıkralarda belirtilen sigorta olayları için Kurumca yapılan ve ilerde yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile, gelir bağlanırsa bu gelirlerin 22"nci maddede sözü geçen tarifeye göre hesabedilecek sermaye değerleri tutarı, 26"ncı maddede yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Davalı işverenin 506 sayılı Kanunun 10. maddesine göre sorumluluğu; kusursuzluk ilkesine dayanır. İş kazasında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe girişi süresinde Kuruma bildirilmemişse, Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarından 10. maddeye göre sorumlu tutulması gerekir.
    İşverenin, 506 sayılı Yasa"nın 10. maddesine dayalı tazmin sorumluluğunun sınırlarının belirlenmesi konusuna çözüm getiren, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 15.03.1995 T., 1994/800 E., 1995/166 K. sayılı ilamında “...Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, hak sahiplerinin işverenden isteyebileceği tazminat (tavan) miktarını önce kusur durumunu hiç gözetmeksizin belirlemek ve belirlenen tazminat miktarını geçmemek üzere davalının olaydaki kusursuzluğu dikkate alınarak Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uygulanarak varılacak sonuç uyarınca rücu alacağına hükmetme...” gereği öngörülmüş olup; işverenin sorumluluk sınırlarının belirlenmesinde, kendisinin kusurlu olup olmaması etkili bulunmakta, işverenin kusursuz bulunduğu durumlarda, ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı olarak ortaya çıkan tazminat tavanından, Borçlar Kanunu"nun 43 ve 44. maddeleri uyarınca, % 50"den aşağı olmamak üzere indirim yapılarak, işverenin sorumlu olduğu tazminat tutarının belirlenmesi gerekmektedir.
    İşverenin, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi yanında 10. maddesi uyarınca da sorumlu tutulması gerektiğinin tespiti halinde ise, işverenin %100 kusurlu olduğu kabul edilerek, hesaplanacak maddi tazminat miktarından, davalının yukarıda
    açıklanan ilkeler doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda belirlenecek kusur durumu da dikkate alınarak, Borçlar Kanunu"nun 43 ve 44. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun %50sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, 506 sayılı Yasa"nın 10. maddesi kapsamında değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulması isabetsizdir.
    Mahkemece yapılacak iş, anılan Yasa"nın 4. maddesinin “İşveren nam ve hesabına işin yönetimi görevini yapan kimseler "…İşveren vekili" dir. Bu kanunda geçen işveren deyimi işveren vekilini de kapsar.(Değişik: 14/5/1985 - 3203/1 md.) İşveren vekili bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı aynen işveren gibi sorumludur….” hükmü gözetilerek, işveren vekili Muhammet Göçmenoğulları"nın da işverenle birlikte yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde sorumlu olduğu gözetilerek, varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması;
    3-Kabule göre de; Mahkemece, 506 sayılı Yasanın 26. maddesinin “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün ...21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile ... aykırılık nedeniyle iptali sonucu oluşan hukuki durum dikkate alınarak karar verilmiş ise de, Kurumun rücu alacağı, davalıların %80 oranında kusurlu olmaları nedeni ile gelirin ve sosyal yardım zammının ilk peşin sermaye değerini oluşturan 59.327,95 TL.’nin, anılan Yasa’nın 26. maddesine göre, davalıların %80 kusuruna isabet eden 47.462,36 TL. ile sınırlı olup, bu tutarın hüküm altına alınması gerekirken, dava dilekçesinde talep edilen tutara, %80 kusur oranı uygulanarak belirlenen miktarın hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi