Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/25807 Esas 2014/17537 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/25807
Karar No: 2014/17537
Karar Tarihi: 11.09.2014

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/25807 Esas 2014/17537 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 24/04/2012 tarihinde, sanığın sollama yasağı bulunan yolda hatalı sollama yaparak taksirle yaralama suçunu işlediğine ve uygun bir cezaya hükmedilmediğine dair bir karar vermiştir. Mahkeme, suçun işleniş biçimi, kusur yoğunluğu ve zararın ağırlığı gibi faktörleri göz önünde bulundurarak, adil bir ceza tayini yapılması gerektiği konusunda uyarıda bulunmuştur. Ayrıca, sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında kanun maddesinin gösterilmemesi de hukuka aykırı bulunmuştur. Mahkeme, bu nedenlerle kararı bozmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesidir.

12. Ceza Dairesi 2013/25807 E. , 2014/17537 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname no : 12 - 2012/254267
Mahkemesi : Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 24/04/2012
Numarası : 2011/733 - 2012/342
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ile katılan R.. A.. vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ve katılan R.. A.. vekilinin, bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddin, ancak;
1-Sanığın sollama yasağı bulunan yolda, hatalı sollama yaparak tam kusurlu olarak neden olduğu, R.. A.. ve K.. A.."ın hayat fonsiyonlarını 2. derece etkiler şekilde kemik kırığı oluşur biçimde, F.. A.."ın ise basit tibbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda; iki sınır arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanığın sollama yasağı bulunan yolda sollama yapması nedeniyle meydana gelen olayda bilinçli taksirin uygulanma koşullarının oluştuğunun düşünülmemesi,
3- Sanık hakkında tayin edilen hapis cezası adli para cezasına çevrilirken bir gün karşılığı miktarın belirlenmesi sırasında kanun maddesinin gösterilmemesi
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan R.. A.. vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.