Esas No: 2021/5061
Karar No: 2022/5842
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5061 Esas 2022/5842 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/5061 E. , 2022/5842 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı-karşı davacı tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında Merkez İlçesi Bahçelievler Mahalllesi ... sokak çalışma alanında bulunan 1696 ada 11 parsel sayılı taşınmaz, beyanlar hanesinde "3303 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işletme faaliyetlerine müdahale edilemez ve bundan doğacak zararlarda mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunamaz.", "Kamu yararı ve ülke güvenliği açısından yabancı uyruklu gerçek kişiler ile kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip yabancı ticari şirketlerince iktisap veya sınırlı aynı hak tesis edilemez" ve "14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzere 27135/88816 hissesi ... ve 27926/88816 hissesi ... ve 26539/88816 hissesi ... ve 7215/88816 hissesi ...'lar kullanımındadır.", "14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzerindeki krokide (E) harfli 2 katlı betonarme bina ... ve (F) harfli 4 katlı betonarme bina ... ve (G) harfi ile gösterilen 4 katlı binanın ...'a aittir.", "Satılmış kızı ... adına 169 m2 tahsis vardır.", "Taşınmaz üzerindeki E harfli 2 katlı betonarme binanın 1696 ada 16 parsele 26,29 m2 tecavüzü vardır." şerhleriyle birlikte arsa vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı-davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın (aynı zamanda kardeşi olan) davalı ... adına tesbiti yapılan kısma tekabül eden arsa ve üzerindeki dört katlı binanın davacı-davalı, davalı-davacı ve dava dışı diğer mirasçıların (Nevzat, Nevin) ortak murisi olan ...'dan intikal ettiğini açıklayarak davalı ... adına olan tesbite itiraz etmiş ve ... mirasçıları lehine kullanıcı şerhi verilmesini talep etmiştir.
Davalı-davacı ... vekili, karşı dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın arsasının ve üzerindeki binanın zemin katının tarafların ortak murisi Satılmış'tan intikal geldiğini, ancak binadaki diğer katların davalı-davacı ve yine mirasçı olan dava dışı Nevin'e ait olduğunu açıklayarak tesbite itiraz etniştir.
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamı, tüm bilgi ve belgeler, keşif ve mahalli bilirkişi, tanık anlatımları ve bilirkişi raporları gözönüne alındığında, dava konusu taşınmazın tarafların murisleri tarafından alındığına, evin ilk başta zemin direk üstüne yine murislerinin sağlığında 1978 yılında tamamlanarak iskan edildiğine, zemin katın ise kaba inşaat halinde kömürlük olarak kullanıldığına, tüm ailenin bu zemin kat üstünde yaşadıklarına, davacının 1980 yılında evlenmesi ile dava konusu taşınmazdan taşındığına, tüm ailenin oturduğu katın üstüne, tarafların murisleri babaları tarafından iki kat kaba inşaata başlandığına, murisin vefat etmesi sebebiyle diğer iki katın tamamlanamadığına, daha sonra davacının kardeşi ... tarafından 1996 yılında bu binanın üçüncü katının inşaatını tamamladığına, alt katta oturan davalı ve annesinin bu 3. kata taşındığına, 2012 yılında davalı ...'a ...'ın yaptığı üçüncü katı ...'de yaşıyan ...'e devretmesi amacıyla sattığına, sonra davalının kendi imkanlarıyla, davacının herhangi bir katkısı olmadan en üst katı yaptırdığına, dördüncü katın tamamen davalı ... tarafından yapıldığına, özet olarak; arsa ve binanın 2. katının murisleri ...'dan kaldığına, diğer katların kardeşlerin kendi çabalarıyla yapıldığına kanaat getirilerek asıl dava ve karşı dava yönünden her iki davanın kısmen kabul kısmen reddine, 1696 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağında belirtilen vasıf ve yüzölçüm ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline tutanağın beyanlar hanesinde bulunan şerhlerin iptaline, "3303 sayılı Kanun'un 3. maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işletme faaliyetlerine müdahale edilemez ve bundan doğacak zararlarda mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunamaz.", "Kamu yararı ve ülke güvenliği açısından yabancı uyruklu gerçek kişiler ile kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip yabancı ticari şirketlerince iktisap veya sınırlı aynı hak tesis edilemez", "14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzere 27135/88816 hissesi ... ve fen bilirkişisinin 03.10.2019 tarihli raporuna ekli krokide (D) harfi ile gösterilen arsanın 6981/88816 hissesi ... ve 6981/88816 hissesi ... ve 6982/88816 hissesi ... ve 6982/88816 hissesi ... ve 26539/88816 hissesi ... ve 7215/88816 hissesi ...'lar kullanımındadır.", "14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzerindeki krokide (E) harfli 2 katlı betonarme bina ... ve (F) harfli 4 katlı betonarme bina ... ve Fen bilirkişisinin 03.10.2019 tarihli raporuna ekli krokide (D) harfi ile gösterilen arsa üzerindeki 4 katlı binanın 1.ve 4.katı ..., 2.katı 1/4'er hisse ile ... mirasçıları ... ve ... ve ... ve ..., 3.katı ...'e aittir.", "Satılmış kızı ... adına 169 m2 tahsis vardır.", "Taşınmaz üzerindeki E harfli 2 katlı betonarme binanın 1696 ada 16 parsele 26,29 m2 tecavüzü vardır." şerhlerinin konulmasına karar verilmiştir. Hükme karşı, davalı-davacı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve ilk derece mahkemesince usulünce yapılan keşif, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık açıklamaları ile keşfe katılan inşaat bilirkişi raporu doğrultusunda, çekişmeli taşınmazın üzerinde yer alan fen bilirkişi raporunda D harfi ile gösterilen alandaki 4 katlı binanın istinafa konu 2. katının kök muris ... tarafından 1976 yılında yapımına başlanarak 1978 yılında bitirildiği, tarafların ailece bu katta oturdukları, murisin sağlığında yapılan bu katta tüm mirasçıların ... bulunacağı gözönünde bulundurularak yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına, ancak her ne kadar istinaf sebebi yapılmamış olsa da; kadastro hakimi infaza elverişli ve doğru sicil oluşturmak zorunda olduğundan, HMK'nin 355. maddesi gereğince infaza elverişli hüküm tesisi kamu düzenini ilgilendirdiğinden, hükmün 2. fıkrasının c bendinde kök muris ...'dan intikal ettiği belirlenen fen bilirkişi raporunda D harfi ile gösterilen arsanın kullanım durumu yazılırken bu bölümle ilgili kullanımları ya da hakları bulunmayan ... ve ...'a da pay verilmiş gibi bir durum oluşturulmasının doğru olmadığına, 6100 sayılı HMK’nin 353/(1)-b-2.maddesi gereği "kanunun olaya uygulanmasında hata edilen" ve "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan" eldeki dava açısından hükmün infaza elverişli olacak şekilde kamu düzeni yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine, istinaf edilmeyerek kesinleşen yönler gözetilerek davalı-davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, HMK’nin 355. maddesinin birinci fıkrası ikinci cümlesi gereği resen görülen kamu düzenine aykırılık nedeniyle ... Kadastro Mahkemesinin 11.12.2019 tarihli ve 2018/158 Esas, 2019/216 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, asıl dava ve karşı dava yönünden her iki davanın kısmen kabul kısmen reddine, 1696 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağında belirtilen vasıf ve yüzölçüm ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline tutanağın beyanlar hanesinde bulunan şerhlerin iptaline, "3303 sayılı Kanun'un 3'üncü maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işletme faaliyetlerine müdahale edilemez ve bundan doğacak zararlarda mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunamaz.", "Kamu yararı ve ülke güvenliği açısından yabancı uyruklu gerçek kişiler ile kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip yabancı ticari şirketlerince iktisap veya sınırlı aynı hak tesis edilemez", "14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzere 27135/88816 hissesi ...'in, 27926/88816 hissesi ..., ..., ... ve ...'ın, 26539/88816 hissesi ...'in, 7215/88816 hissesi ...'ın kullanımındadır.", "14.11.1999 tarihinden evvel olmak üzerindeki krokide (E) harfli 2 katlı betonarme bina ... ve (F) harfli 4 katlı betonarme bina ... ve Fen bilirkişisinin 03.10.2019 tarihli raporuna ekli krokide (D) harfi ile gösterilen arsa üzerindeki 4 katlı binanın 1.ve 4.katı ..., 2.katı 1/4'er hisse ile ... mirasçıları ... ve ... ve ... ve ..., 3.katı ... 'e aittir.", "Satılmış kızı ... adına 169 m2 tahsis vardır.", "Taşınmaz üzerindeki E harfli 2 katlı betonarme binanın 1696 ada 16 parsele 26,29 m2 tecavüzü vardır." şerhlerinin konulmasına karar verilmiştir. Davalı-davacı ... vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nin 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, 54,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 26,30 TL'nin temiz edenden alınmasına, 15.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.