10. Hukuk Dairesi 2015/10795 E. , 2015/12479 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının Mayıs 2001 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının sona erdiğinin tespiti ile malullük aylığı tahsisi istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, hükümde belirtildiği şekilde, malullük aylığı talebinin atiye bırakılması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, Mayıs 2001 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının sona erdiğinin tespiti isteğinin reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Davanın yasal dayanağı ihtilaf konusu dönemlerde yürürlükte bulunan 1479 sayılı Yasanın 24 ve 25. maddeleri ile 5510 sayılı Yasanın 4 ve devamı maddeleridir.
Davaya konu somut olayda; taraflar arasındaki ihtilaf, Mayıs 2001 tarihi ve sonrasında anılan yasal düzenlemeler kapsamındaki Kurumca kabul edilen sigortalılık sürelerine yöneliktir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler çerçevesinde sigortalılığın oluşumu yönünden “kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma” olgusunun varlığı zorunlu ve asli unsur olup vergi dairesine, meslek kuruluşuna ve... Memurluğuna kayıtlı olmak; anılan çalışmayı doğrulayan bir şekil şartından ibaret olduğu cihetle aksinin kanıtlanması olanaklıdır. Diğer bir anlatımla, bu kişilerin mesleki faaliyetlerine son verdiklerinin kanıtlanması halinde, artık somut bir çalışmaya dayanmayan, soyut ve sadece evrak üzerindeki ... Memurluğu kaydına itibar edilerek kişiyi sigortalı saymak, Kanunun amacına aykırı olacağı açıktır.
Hal böyle olunca, öncelikle dava konusu dönemde, davacının kendi nam ve hesabına çalışmasına ilişkin işyeri kayıtları, hangi tarihten itibaren sürücü belgesine sahip olduğu ve belgenin sınıfı araştırılarak, vergi ve oda kayıtlarının dayanağı olan
işi yapıp yapmadığı, ihtilaf konusu dönemde davacının geçimini nasıl temin ettiği, taşımacılık ve benzeri faaliyeti kendi nam ve hesabına mı yaptığı yoksa başkası yanında mı çalıştığı, anılan faaliyeti hangi araçta ve nasıl gerçekleştirdiği gerekirse zabıta marifeti ile belirlenerek, 1479 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlenen, “sosyal güvenliğin vazgeçilmez ve kaçınılamaz” kamusal yapısı gereği yöntemince ve re’sen araştırma yapılarak, varılacak sonuç uyarınca, açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirme yapılıp, davacının ihtilaf konusu dönemde 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalılık şartlarını taşıyıp taşımadığı kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde belirlenmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.