Esas No: 2021/4978
Karar No: 2022/5847
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4978 Esas 2022/5847 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Selçuk Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen yenileme kadastrosu davası sonucunda, davacı adına kayıtlı taşınmazın yüzölçümü davalı adına kayıtlı olan komşu taşınmazdan kaynaklı olarak azalmıştır. Davacı vekili, davalı adına olan kaydın iptaliyle davacı tescilini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi, dava konusu taşınmazların tespiti ve tapuya tescilini kararlaştırmıştır. Bunun üzerine davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi, istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz eden davalı tarafından temyiz edilmiştir. Ancak, temyiz itirazları yerinde görülmemiştir ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı usul ve kanuna uygun bulunmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi: Yapılan uygulama kadastrosuna itiraz talepli davada, uygulama kadastrosunun tesis kadastrosundan farklı ve hatalı yapıldığını belirten ve hatanın giderilmesine yönelik bilimsel veriler içeren, denetlenebilir ve hüküm vermeye yeterli bilirkişi raporu dayanak alınarak davanın
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Yenileme Kadastrosu
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Selçuk Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında Selçuk Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sonucunda, Selçuk İlçesi çalışma alanında ve tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski 4648 parsel sayılı 617,12 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 359 ada 22 parsel numarasıyla 613,41 m2 yüzölçümlü olarak; davalı adına kayıtlı bulunan eski 10147 parsel sayılı 109 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise, 359 ada 24 parsel numarasıyla ve 111,59 m2 yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı vekili, uygulama kadastrosu sırasında davacı adına kayıtlı taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini, bu durumun davalı adına kayıtlı komşu taşınmazdan kaynaklandığını açıklayarak davalı adına olan kaydın iptali ile davacı tescilini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, hükme esas alınan 17.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişi raporu doğrultusunda 359 ada 22 parsel, 359 ada 24 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili düzenlenen uygulama tespit tutanaklarının iptaline, bilirkişi raporu ekli krokisinde 359 ada 24 parsel içerisinde sınırlandırılıp T harfi ile belirlenen 4,44 m2'lik kısmın bu parselden çıkarılarak 359 ada 22 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine neticeten; 359 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 617,85 m2 olarak 359 ada 24 parsel sayılı taşınmazın da 107,15 m2 olarak tespiti ile tapuya tesciline karar verilmiştir. Hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince; tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz talepli davada, uygulama kadastrosunun tesis kadastrosundan farklı ve hatalı yapıldığını belirten ve hatanın giderilmesine yönelik bilimsel veriler içeren, denetlenebilir ve hüküm vermeye yeterli bilirkişi raporu dayanak alınarak davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olduğundan, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nin 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nin 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, 54,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 26,30 TL'nin temyiz eden davalıdan alınmasına,
15.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.