Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2008/15888 Esas 2009/19008 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/15888
Karar No: 2009/19008

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2008/15888 Esas 2009/19008 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2008/15888 E.  ,  2009/19008 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ayvalık Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    TARİHİ                  :17.06.2008            
    NUMARASI                   :Esas no:2007/157     Karar no:2008/396

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Boşanmaya yol açan olaylarda başka  kadınla yaşayan ve çocuğu olan; davalı eşini borç ve hacizlerle karşı karşıya bırakıp terk eden davacı koca tamamen kusurludur.Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi koşulları oluşmadığından davalının davayı kabulü sonuç doğurmaz.(TMK.md.184/3)
    Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü  tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü  böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonradA  mademki birlik artık sarsılmış  diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.
    Öyle ise Türk  Medeni  Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa  kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.
    Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(TMK.md.166/2)     
    Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden  beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin  reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
      2- Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince;
    Türk Medeni Kanununun 174/2  maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş  olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat  isteyebileceğini  öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen kadının ağır ya da eşit kusurlu   olmadığı, bu olayların   kişilik haklarına  saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır.  O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4  BK. md. 42,43,44,49)  dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.11.2009

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.