Esas No: 2021/4287
Karar No: 2022/5832
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4287 Esas 2022/5832 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, kullanım kadastrosuyla ilgili olup, davacı 507,81 metrekarelik bahçenin 140 metrekarelik kısmını kullandığını iddia etmiştir. Ancak araştırma yapılmadan tespit edilen kullanımın diğer kullanıcılara ait olması mümkün değildir. Tapuda 233,37 metrekarelik kısmın ... Yıldız'ın lehine kullanıcı hanesinde şerhli olduğu, bu kullanıcının da dava kapsamına dahil edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sonrasında ise kullanımın kanunun aradığı şekilde olup olmadığının araştırılması ve delillerin değerlendirilmesi istenmektedir. Hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382. maddesi
- 440/I madde gereği karar düzeltme süresi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 235 ada 13 parsel sayılı 507,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2000 yılından itibaren ... evladı ...'nin ve kesin olarak bilinmeyen müştereklerinin fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş; 02.01.2014 tarihinde beyanlar hanesine hükmen fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 150 metrekarelik kısmın ...'ın kullanımında olduğu, 02.03.2018 tarihinde beyanlar hanesine hükmen fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 233,37 metrekarelik kısmın ... Yıldız'ın kullanımında olduğu şerhleri eklenmiştir.
Davacı ..., 2013 yılında Sulh Hukuk Mahkemesine dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde baba adının yanlış yazıldığı iddiasına dayanarak beyanlar hanesindeki baba adının düzeltilmesi istemiyle dava açmış; yargılama sırasında ıslah ile bu talebine ilaveten taşınmazda 140 metrekarelik yerin kendi fiili kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerh düşülmesini istemiştir.
Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, 235 ada 13 parsel sayılı taşınmazda kullanıcı olan davacının baba adının ... ... olarak ve kullanılan miktarın 140 metrekare olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Hüküm, dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 2016/7607 Esas ve 2016/6349 Karar sayılı ilamıyla "özen gösterilmediğinde hak sahipliğinde değişiklik sonucunu doğuracak ve tarafları arasında uyuşmazlık bulunan davaların, 6100 sayılı HMK'nin 382. maddesi anlamında çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemeyeceği, somut olayda çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde davacı dışında ismi bilinmeyen müşterekleri ve ... adına şerh bulunduğu, davacının beyanlar hanesinde yer alan baba adının düzeltilmesi istemi yanında taşınmazın 140 metrekarelik kısmının kullanıcısı olduğunun beyanlar hanesine şerh edilmesinide talep ettiği, bu tür davaların çekişmesiz yargı işi sayılamayacağından görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu; ayrıca bu davaların, kayıt maliki Hazineye ve lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı açılması gerektiği, somut olayda da davacının iddiasını Hazine ve kullanıcı şerhi sahibi ...'a karşı yöneltmesinin zorunlu olduğu" gerekçesiyle ve sair yönlerin incelenmediği de belirtilerek bozulmuştur.
Sulh Hukuk Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacının kullanıcı şerhi konulması talebi tefrik edilerek bu talep yönünden görevsizliğe ve dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, tapuda beyanlar hanesinde davacının baba adının ... Sıtkı olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ise "davanın, tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan şerhin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, Ümraniye İlçesi ... Mahallesi 235 ada 13 parsel sayılı 507,81 m2 alanlı bahçe niteliğindeki taşınmazın güncel tapu kaydında 11927/16927 oranındaki hissenin Hazine, 5000/16927 oranındaki hissenin davalı ... adına tescilli olduğu, muhdesat hanesinde 'İş bu taşınmaz bahçe olarak 2000 yılından beri ... evladı ..., krokide A ile gösterilen 150 m2 olan kısım Aşur oğlu ...'ın, B ile gösterilen 233,37 m2 olan kısım ... Yıldız' ın fiili kullanımındadır.' şerhinin bulunduğu, mahallinde yapılan keşfe davacı tarafın iştirak etmemesi sebebiyle talebinin taşınmazın hangi kısmına yönelik olduğu fen bilirkişi raporunda gösterilememiş ise de Yargıtay bozma ilamı ve davacı talebi dikkate alındığında talebin davalı ... kullanımında olan alana yönelik olduğunun sabit görüldüğü, taşınmazın muhdesat hanesinde davalının kullanıcı şerhinin dosya taraflarının dahil olduğu Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/276 Esas, 2012/422 Karar sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesi neticesinde tescil edilmiş olması ve tescilin dayanaksız olduğunu gösterir aksi yönde davacı tarafça kesin bir delil sunulmamış olması sebepleriyle açılan davanın ispatlanamadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamındaki tüm bilgi, belge incelendiğinde gerekçenin dosya ile örtüşmediği anlaşılmaktadır.
Dava, kullanım kadastrosundan kaynaklı olup, davacı taraf dava konusu 507,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmazda 140 metrekare kullandığını iddia etmiştir. Kullanım kadastrosundan kaynaklı davalarda tapudaki diğer kullanıcılara davanın yöneltilmesi zorunlu ise de araştırma yapılmaksızın kullanım iddia edilen yerin doğrudan diğer kullanıcılara ait yer olduğu şeklinde bir kabule varılması mümkün değildir.
Somut olayda dosya kapsamı incelendiğinde davacı tarafça tapudaki kulllanıcı ...'ın davaya dahil edilmesi hususu bozma gereği yerine getirilip davalı olarak gösterilmiş, kullandığı yerin dahili davalı ... adına yazılan yer olduğuna yönelik ise herhangi bir iddia ve beyana rastlanılmamıştır.
Bununla birlikte dahili davalı ... lehine kullanıcı şerhi konulmasına karar verilen Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/276 Esas, 2012/422 Karar sayılı dosyasında iş bu temyize konu davanın davacısı Cemil Demirci taraf olarak yer almadığından verilen karar davacı için kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Bu durumda Mahkemece, ilgili kararın davacı için kesin hüküm olacağı yönündeki kabulü ve bundan dolayı davacı tarafın kesin delil sunmamasının ret gerekçesi yapılması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Buna göre somut olayda Mahkemece, öncelikle dosya içinde yer alan güncel tapu kaydından taşınmazın tapusunda hükmen 233,37 metrekarelik kısmın ... Yıldız'ın lehine kullanıcı hanesinde şerh konulduğu anlaşılmakla, bu kullanıcının da davaya dahil edilmesi için davacı tarafa süre ve imkan verilmelidir. Sonrasında ise davacı tarafın, dava konusu taşınmazda geriye kalan metrekarede kullanım kadastrosu tarihi itibariyle kanunun aradığı ve Yargıtayın yerleşik ilke ve esaslarına uygun kullanımı olup olmadığı hususu araştırılıp taraf delilleri değerlendirildikten sonra oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.