Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7634
Karar No: 2013/9596
Karar Tarihi: 05.11.2013

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/7634 Esas 2013/9596 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/7634 E.  ,  2013/9596 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 08.03.2013 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar... vekili Av. ... ve davacı ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 05.11.2013 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı ... geldi, diğer taraftan Hazine vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;

    K A R A R

    Kadastro sırasında ....Mevkii 280 ada 36 parsel sayılı 467,74 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ...; 280 ada 37 parsel sayılı 595,26 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ...; 280 ada 38 parsel sayılı 942,64 m² yüzölçümündeki taşınmaz belgesizden ....; 280 ada 39 parsel sayılı 4448,77 m² yüzölçümündeki taşınmaz belgesizden ...; 280 ada 40 parsel sayılı 3259,42 m² yüzölçümündeki taşınmaz belgesizden ...; 280 ada 41 parsel sayılı 835,94 m² yüzölçümündeki taşınmaz belgesizden ....; 280 ada 49 parsel sayılı 470,54 m² yüzölçümündeki taşınmaz belgesizden ... adına tesbit edilmiştir.
    Bilgilendirme askı ilânı içinde ... tarafından dava dışı 133 ada 1 ilâ 9, 138 ada 1 ilâ 12, 280 ada 38, 39, 40, 41 ve 49 parsellere ilişkin Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.05.1978 tarih 1975/647-215 sayılı kararına dayanılarak yapılan itiraz, kadastro komisyonunca mahkeme kararındaki kişilerin veya mirasçılarının zilyetliklerinin terki söz konusu olduğu, tesbit maliklerinin ise 20 yıl süreyle zilyetliklerinin devam edip etmediği konusunda kanaat oluşmadığı gerekçesiyle tesbitlerin iptali ile itiraza konu parsellerin tarla niteliğiyle Hazine adına tesbiti, kadastro tutanaklarındaki tesbit maliklerinin de beyanlar hanesinde zilyet olarak gösterilmelerine karar verilerek çekişmeli 280 ada 38, 39, 40, 41 ve 49 parseller ilâna çıkarılmıştır.
    Davacılar .... ve ... vekili 26.02.2007 havale tarihli dilekçe ile, Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 25.05.1978 tarih 1975/647-215 sayılı kararına ve zilyetlik savına dayanarak 280 ada 36, 37 parsellerin kadastro tesbitlerinin, 280 ada 38, 39, 40, 41 ve 49 parsellerin ise komisyon tesbitlerinin iptali ile davacılar adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Davacı ... 06.02.2007 havale tarihli dilekçe ile, 1970 tarihli harici satım senedi ve zilyetlik iddiasına dayalı olarak 280 ada 39 sayılı parselin komisyon tesbitinin iptali ile adına tescilini istemiştir.
    Davacı ... (Çelik) 07.02.2007 havale tarihli dilekçe ile, mirasen intikal ile zilyetlik şartlarının yararına oluştuğu iddiasıyla 131 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tesbitinin iptali ile adına tescilini talep etmiş, yargılama sırasında dava açılan parseli 280 ada 39 parsel olarak (HUMK madde 80) HMK.nun 183. maddesi uyarınca düzeltmiştir.
    Davalı ... vekili, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece ayrı ayrı açılan davalar birleştirildikten sonra, davanın REDDİNE, dava konusu 280 ada 36 ve 37 parsellerin tesbit gibi, 280 ada 38, 39, 40, 41 ve 49 parsellerin ise komisyon tesbiti gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından 280 ada 39, davacılar vekili tarafından 280 ada 36, 37, 38, 39, 40, 41 ve 49 parsellere yönelik temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 01/12/2005 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    1) Davacılar ... ve ... vekilinin 280 ada 36, 37, 38, 40, 41 ve 49 parsellere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi sonucu; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve ancak, davacı gerçek kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile bu parsellere ilişkin usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
    2) Davacılar ... ve ... vekilinin 280 ada 39 parsele ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve ancak, davacı gerçek kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacılar vekilinin çekişmeli 280 ada 39 parsele ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    3) Davacı ..."in 280 ada 39 parsele ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi yönünden; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın Söğüt Yaylası"nın yakınında bulunduğu ve aynı özellikleri taşıdığı, öncesinde hayvan otlatılan alan iken 1990 yılından sonra kuru hububat tarımı yapılarak kullanıldığı, ancak, kullanımın kesintisiz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi hükme esas alınan ziraat bilirkişi ... 18/7/2012 havale tarihli raporunda taşınmaz üzerinde kuru hububat tarımı yapıldığı, açık renkli, kumlu-tınlı, su tutma kapasitesi nispeten düşük, orta derinlikte, humussuz toprak yapısında olduğu, aralıklarla kullanıldığı, imar ihyasının tam olarak tamamlanmadığı tespiti ile mevcut bitkisi örtüsü, toprak yapısı ve kullanım durumları ile beraber yapılan inceleme sonucunda taşınmazın özel mülkiyete tabi olabileceğine ilişkin kanaat belirtmiş olmasına rağmen, mahkemece alınan 12/10/2012 havale tarihli ek raporunda çekişmeli 39 parsele ilişkin aynı belirlemelerle taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken yerlerden olduğu kanaatine varıldığını belirtmiş olup, önceki görüşünden neden vazgeçildiği ise bilimsel ve fenni nedenlerle açıklanmamış, 28.12.2012 tarihli duruşmada bilgisayar hatası olarak belirtilmiştir. Mahkemece de gerekçeli karada raporlar arasındaki çelişki üzerinde durulmamış, neden ek rapora üstünlük tanındığı açıklanmamıştır. Birbiri ile çelişen bilirkişi raporuna değer verilerek hüküm kurulamaz.
    O halde, mahkemece, önceki bilirkişiler dışında seçilecek ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, dava konusu 39 parselin değişik yerlerinden alınacak toprak numunelerinin analizi ve çevre taşınmazlarla yapılan karşılaştırması sonucu, çekişmeli taşınmazın imar ve ihya
    yapılıp yapılmadığı, zilyetliğin başlangıcı ne zaman olduğu ve ne şekilde sürdürüldüğüne ilişkin rapor alınmalı, taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, davacının dayandığı harici satım senedi taşınmaz başında uygulanmak suretiyle çekişmeli parseli kapsayıp kapsamadığı belirlenmeli, taşınmazın terk koşullarını oluşturmayacak şekilde ara ara kullanılmamasının zilyetliğin kesildiği anlamına gelmeyeceği gözönünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve çelişen bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1)Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davacılar ... ve ... vekilinin 280 ada 36, 37, 38, 40, 41 ve 49 parsellere ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu parsellere ilişkin verilen hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacılar.... ve ... vekilinin 280 ada 39 parsele ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE,
    3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle; davacı ..."in 280 ada 39 parsele ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu parsele ilişkin verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ..."e iadesine 05/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi