Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5521
Karar No: 2021/10520
Karar Tarihi: 20.09.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/5521 Esas 2021/10520 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/5521 E.  ,  2021/10520 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    No : 2019/32-2021/64


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozmasına uyularak yapılan yargılama sonunda ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılar ile feri müdahil Kurum vekilleri ve davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, davacının davalı işverenler nezdinde 2000 yılından 01.10.2014 tarihine kadar geçen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacı ..."in bir hizmet akdine bağlı olarak davalılar ... ve ..."in ... Oluk iş yerinde her yıl 1 Nisan - 31 Ekim tarihleri arasında sigortasız olarak çalıştırıldığı anlaşıldığından, 01/04/2006-31/10/2006 tarihleri arasında 210 gün, 01/04/2007-31/10/2007 tarihleri arasında 210 gün, 01/04/2008-31/10/2008 tarihleri arasında 210 gün, 01/04/2009-31/10/2009 tarihleri arasında 210 gün, 01/04/2010-31/10/2010 tarihleri arasında 210 gün, 01/04/2011-31/10/2011 tarihleri arasında 210 gün,01/04/2012-31/10/2012 tarihleri arasında 210 gün, 01/04/2013-31/10/2013 tarihleri arasında 210 gün, 01/04/2014-01/10/2014 tarihleri arasında 181 gün olmak üzere toplam 1861 günlük süresinin 5510 sayılı kanunun 86. Maddesinin 9. Fıkrası gereğince sigortalılık süresi olarak tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip iş yerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
    Somut olayda, Mahkemenin davacının davalı işverenler nezdinde hizmet akdi ile mevsimlik olarak çalıştığına dair kabulü yerinde ise de, bir kısım komşu işyeri tanıklarının çalışma süresinin başlangıcı ve sona erdiği tarih konusunda belirgin anlatımı bulunmadığı, bir kısmının ise davacının en fazla 3-4 yıl çalıştığı yönünde beyanda bulunduğu görüldüğünden, Mahkemece, tekrar ayrıntılı şekilde araştırılarak varsa başka komşu işyeri tanıkları re"sen belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı,daha önce dinlenen bu niteliği haiz tanıklar tekrar dinlenerek davacının davalılar nezdinde çalışmaya başladığı tarih konusunda açık beyanları alınmalı, tanık beyanları arasındaki belirsizlikler ve çelişkiler giderilmeli, davacı tanıklarından ... kendisinin de işveren aleyhine açılmış davası olduğunu beyan ettiğinden ilgili dava dosyasının onaylı örneği mahkemesinden celbedilerek iş bu dosya arasına alınmalı, davacının çalışmaya başladığı tarih ile çalışmasının sona erdiği tarihler açıklığa kavuşturulmak suretiyle davacının çalışma süresi konusundaki belirsizlik giderilerek karar verilmelidir.
    Kabule göre de, her ne kadar kısa kararda maddi hataya dayalı olarak “01/04/2014-01/10/2007 tarihleri arasında 181 gün” şeklindeki ifadenin gerekçeli kararda 01/04/2014-01/10/2014 tarihleri arasında 181 gün olarak düzeltildiği anlaşılmakta ise de, bu tarih aralığında 210 gün olduğu açık olup davacının temyiz istemi sadece bu yönden haklı bulunmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalılar ve feri müdahil Kurum vekilleri ile davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılara iadesine, 20/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi