16. Hukuk Dairesi 2017/3920 E. , 2020/4282 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi... Mahallesi çalışma alanında bulunan 150 ada 1 parsel sayılı 360,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, su deposu ve arsası vasfıyla ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edildikten sonra, 07.07.2014 tarihinde tashihen devir suretiyle tapuda kayden ... (....) adına tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın bir bölümü hakkında, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 150 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 289,67 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı adına, (B) harfi ile gösterilen bakiye 71,08 metrekare yüzölçümündeki bölümün ise davalı ... (OSKİ) adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., dava konusu taşınmazın, öncesinde kendisine ait olduğunu, taşınmazın bir bölümünü su deposu inşa edilmesi için Köy Tüzel Kişiliğine bağışladığını, ancak taşınmazın tamamının Köy Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edildiğini ve ardından davalı idareye devredildiğini, taşınmazın tamamını bağışlamadığını ileri sürerek, taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı idare ise, taşınmazın su deposu inşası için bizzat davacı tarafından bağışlandığını ve bağış iradesine uygun olarak kullanıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının dava konusu taşınmazın yalnızca, üzerinde su deposu bulunan bölümünü bağışladığı, kalan bölümün ise davacıya ait olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kabulüne verilmiştir.
Dosya kapsamından ve toplanan delillerden anlaşılacağı üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, öncesinde davacıya ait olduğu hususu tarafların kabulünde olan taşınmazın, çekişmeli bölümünün davacı tarafından Köy Tüzel Kişiliğine bağışlanıp bağışlanmadığı hususunda toplandığı anlaşılmaktadır. Ne varki, mahkemece beyanlarına başvurulan yerel bilirkişilerden, davacı tarafından dava konusu taşınmazın ne zaman bağışlandığı, taşınmaz üzerinde yer alan su deposunun ne zaman inşa edildiği, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde bağıştan sonra davacının zilyetliğinin olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı beyanları alınmak suretiyle, çekişmeli taşınmaz bölümünün tespit tarihine kadar kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı hususu açıklığa kavuşturulmamış; çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde zilyetliğin sürdürülüp sürdürülmediğini, sürdürülmüş ise zilyetliğin süresini ve niteliğini belirlemekten uzak, son derece soyut ve yetersiz ziraat bilirkişi raporuna itibar edilmiş; refakate alınan inşaat mühendisi bilirkişisinden taşınmaz üzerinde yer alan su deposunun yaşını içerecek şekilde rapor alınmak suretiyle yerel bilirkişi beyanları denetlenmemiş ve taşınmaza komşu 150 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespit tutanağı ve dayanakları getirtilerek, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece taşınmaz başında, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile önceki keşfe katılan bilirkişiden farklı ziraat mühendisi, inşaat mühendisi ve fen elemanından oluşan bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, su deposu yapılmak üzere, davacı tarafından Köy Tüzel Kişiliğine bağışlanan yerin neresi olduğu, bu yerin hangi tarihte bağışlandığı ve bu bölüm üzerine su deposunun hangi tarihte yapıldığı, su deposu yapıldıktan sonra davacının iddiasına konu çekişmeli bölüm üzerinde zilyetlik ve tasarrufunun olup olmadığı hususları etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişisinden çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini bildirir, mevcut ise çekişmeli bölüm üzerine sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini irdeleyen nitelikte, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, çekişmeli bölümün değişik yönlerden çekilen fotoğraflarıyla desteklenmiş, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; inşaat mühendisi bilirkişisinden, taşınmaz üzerinde yer alan su deposunun yaşını belirleyen, denetime elverişli ve gerekçeli rapor düzenlenmesi istenilmeli, fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.