Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8027
Karar No: 2013/9584

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/8027 Esas 2013/9584 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/8027 E.  ,  2013/9584 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 07.10.2010 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 05.11.2013 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı ... vekili Av. ..., davacılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile davalı Hazine vekili Av. .... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;
    KARAR
    Kadastro sırasında ... Mevkii, 635 parsel sayılı 5682,34 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış ve Hüseyin oğlu ... zilyetliğinde olduğundan,
    760 parsel sayılı 7360,73 m² yüzölçümündeki taşınmaz atalarından intikalen ... oğlu ... zilyetliğinde olduğu, ancak, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğundan söz edilerek, beyanlara parselin ... oğlu ... zilyetliğinde olduğu, üzerindeki evin 1965 yılında ... oğlu ... tarafından yapıldığı yazılarak,
    782 parsel sayılı 9730,33 m² yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğiyle, 1970 yılında ... oğlu ... tarafından ormandan açılarak tarla haline getirildiği, krokisinde (A) harfi ile gösterilen evin ... tarafından, (B) bölümündeki inşaat halindeki evin .... (C ) bölümündeki inşaat halindeki evin ise ... tarafından yapıldığı, taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken kesinleşmiş 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığından söz edilip kullanım ve muhdesat beyanlara yazılarak,
    785 parsel sayılı 6659,87 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Temmuz 1980 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydı ile ... adına kayıtlı ise de, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığından söz edilerek Hazine adına tesbit edilmiştir.
    Davacı ..., 635 sayılı parselin; davacı ... ise, 782 sayılı parselin orman ve Hazine ile ilgisi olmadığı ve kendi zilyetliklerinde olduğu, 14. maddede yazılı zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu iddia ederek, adına tescili,
    Davacı ..., 15.08.1991 tarihli dilekçesiyle, 760 sayılı parselin kendisine ait olduğu, Hazine ya da Orman Yönetimi ile ilgisi olmadığı, yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek, parselin adına tescili,
    Davacı ..., 782 sayılı parseli köy senedi ile Hasan Ölmez"den satın aldığını iddia ederek, adına tescili,
    - 2 -
    2013/8027 - 9584
    Davacı ..., ... Köyü Tuzla Mevkiinde bulunan 785 sayılı parselin sulh hukuk mahkemesinin tescil hükmü ile oluşan Temmuz 1980 tarih ve 56 numaralı tapu kaydı sınırları içinde kaldığını iddia ederek, adına tescili,
    ... ise, 01.08.1991 tarihli dilekçe ile 782 sayılı parselin Şubat 1962 tarih 1, 2 ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını iddia ederek, tapu maliki mirasçıları adına tapuya tescili,
    ...birlikte 635, 760 ve 785 sayılı parsellerin Şubat 1962 tarih 1, 2 ve 3 sıra numaralı tapu ile kendilerine ait olduğunu iddia ederek, parselin tapu malikleri adına tapuya tescili istemiyle dava açmışlardır.
    ... ve arkadaşları, 30.12.1999 tarihli dilekçesiyle, ... Köyü 635, 760, 782 ve 785 sayılı parsellerin tapuda kendi adlarına ya da murisleri adlarına kayıtlı Şubat 1962 tarih 1, 2 ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını iddia ederek, adlarına tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır.
    Tüm davalar birleştirildikten sonra mahkemece; ..."ın davasının kabulüne, diğer davaların reddine, çekişmeli ... Köyü, 785 sayılı parselin tesbitinin iptaline ve ... adına tesciline, 782, 760 ve 635 sayılı parsellerin tesbit gibi davalı Hazine adına tapuya tesciline, 635 sayılı parselin içindeki zeytinlerin ..."e ait olduğunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına,
    karar verilmiş; hüküm, ... mirasçıları ... ve arkadaşları (782 P), ... (760 P ) ve ... (635 P) ile ... ve arkadaşları ile Necip Mümtaz Şerefli mirasçıları ile davalı Hazine (635) tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ... serisi olarak, 1967 yılında yapılıp tesbit tarihinden önce kesinleşen orman kadastrosu; daha sonra 22 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1981 yılında yapılıp 24.07.1981 tarihinde ilân edilerek 24.07.1982 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması; 1988 ilâ 1990 yılları arasında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilân edilerek dava tarihinden önce kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ile 2896 ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2/B uygulaması vardır.
    Bir kısım davacılar vekili Avukat ... tarafından dosyaya eklenmek üzere sunulan belgeler arasında yer alan, Muğla Sulh Hukuk Mahkemesinin 19/4/2012 gün ve 2012/82-344 sayılı veraset ilâmından, aynı mahkemece 20.10.2010 gün ve 2010/1028-926 sayılı veraset ilâmının iptal edildiği, davacılardan ... 14.10.2010 tarihinde öldüğü, çocuğu Bakiye ... ve ..."ın mirastan ıskat edilmesi nedeniyle mirasçı olarak geride eşi ... kızı 1941 doğumlu ... ile ... oğlu 1979 doğumlu ..., ... kızı 1983 doğumlu Yasemin Selamoğlu, Hikmet oğlu 1995 doğumlu...oğlu 1997 doğumlu ..."ın kaldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, ... adı geçen mirasçıları davadan ve duruşma gününden haberdar edilmeden tahkikat sona erdirilerek karar verilmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.11.2011 gün ve 11/554 - 684 sayılı kararında da değinildiği gibi, ... öldüğü tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nun 73. maddesinde gösterilen istisnalar dışında hâkimin tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremeyeceğini öngörmüştür. Buna göre; mahkemece davacı ... Mümtaz Şerefli"nin ölümüyle mirasçıları davadan ve duruşma gününden haberdar edilip, kanunî şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün değildir. Aksi halde iddia ve savunma ... kısıtlanmış sayılır.
    Öte yandan, H.M.K. md 114/1-d hükmü uyarınca, yargılama süresince tarafların, dava ehliyetine sahip bulunmaları dava şartıdır. Ölümle, taraf ve dava ehliyeti sona ermektedir. 1086 sayılı H.U.M.K."nun 41 ve 6100 sayılı HMK"nun 55. maddeleri gereğince, taraflardan birinin
    ölümü halinde diğer tarafın istemiyle hâkim davanın takibi için bir kayyım tayin edebilir. Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen nazara alınması gereken bir olgudur ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın mahkemece re"sen gözetilmesi gereklidir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukukî Dinlenilme ...” gereğince, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukukî dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme ... tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen “adil yargılanma ...”nın en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme ..., adil yargılanma ... içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma ... ya da iddia ve savunma ... da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme ..., bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir.
    Bu hak çerçevesinde, tarafların, gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin haberi olmadan yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir. Hukukî dinlenilme ..., sadece belli bir yargılama için ya da yargılamanın belli bir aşaması için geçerli olan bir ilke olmayıp, tüm yargılamalar için ve yargılamanın her aşamasında uyulması gereken bir ilkedir. Bu çerçevede, gerek çekişmeli ve çekişmesiz yargı işlerinde gerekse bu yargılamalarla bağlantılı geçici hukukî korumalarda, icra takiplerinde, tahkim yargılamasında, hatta hukukî uyuşmazlıklarla ilgili yargılama dışında ortaya çıkan çözüm yollarında, her bir yargılama, çözüm yolu ve uyuşmazlığın niteliğiyle bağlantılı şekilde hukukî dinlenilme hakkına uygun davranılmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilerek, davacılardan ..."linin öldüğünün, adı geçenin tüm mirasçılarına yöntemince tebliğe edilerek, dava hakkında bilgilendirilmeleri ve davacı sıfatıyla davayı takip edebilmelerine imkan tanınması gerekirken, bu hususa riayet edilmeksizin yargılamaya devam edilip, tahkikat sona erdirilerek, esas hakkında karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; müteriz davacılar Adviye Onay ve arkadaşları vekili, davacı ... mirasçıları, ... ve arkadaşları ile Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harçlarının yatıranlara iadesine, Yargıtayda yapılan duruşma nedeniyle taraflar yararına ve aleyhine avukatlık ücretine hükmedilmesine yer olmadığına 05/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi