Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/11148
Karar No: 2013/15580
Karar Tarihi: 12.12.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/11148 Esas 2013/15580 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/11148 E.  ,  2013/15580 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 15.12.2008 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar, dava konusu 619 parsel sayılı taşınmazda davalı ile birlikte paydaş olduklarını, taşınmazı ve içerisindeki su kaynaklarını aralarında taksim ettiklerini, davalının taksim sonrası kendilerine düşen su kaynağının yakınına kuyu açarak sularının azalmasına neden olduğunu belirterek davalının suya elatmasının önlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili, dava konusu kaynağın maliki olduğu taşınmaz içerisinde bulunduğunu, kendisinin müsadesi ile davacıların sudan yararlandığını, davacıların kullandığı kaynaktaki suyun azalmasının doğal yollardan olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 756. maddesine göre; kaynaklar, arazinin bütünleyici parçası olup, bunların mülkiyetinin ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılabileceği belirtilmiştir.
    Gerçek kaynağın suyu bir akiferden gelir. Su çıkışı bir noktadan veya bir alandan olabilir. Bu alana kaynak alanı denir. Kaynak, yeraltı suyunun doğal olarak yeryüzüne çıkması halidir.
    Kaynak suyu kendiliğinden kaynadığı arazinin hudutlarını aşacak debide ise ya da malikinin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra fazlası varsa genel su kabul edilir ve komşular yararlanabilir.
    Uygulamada kaynak; “yeraltı suyunun üst düzeyinin yer yüzeyini kestiği yer” olarak tanımlanmaktadır. Yeraltı suyu doğal yoldan yeryüzüne çıkmamış, drenaj vs. yollarla çıkarılmış ise, kaynak olarak değil, drenaj veya kuyu vs. isimlerle anılır. Bu şekilde insan eliyle çıkarılan sular, yeraltı suyu olarak kabul edilir.
    Yeraltı suları, kamu yararına ait sulardandır. Arza malik olmak, onun altındaki yeraltı sularına da malik olmak sonucunu doğurmaz (TMK.md.756/3).
    Arazisinde faydalı ihtiyaçları için yeter miktarda su bulunmayan veya bu suyu elde etmesi fahiş masrafı icabettiren bir kimsenin, komşu arazideki yeraltı suyundan istifade şartları 20. maddede sözü geçen tüzükte belirtilir (167 Sayılı Yeraltı Suları Kanunu 1-6. madde).
    Somut olayda, dava konusu 619 parsel sayılı taşınmaz ve içerisindeki su kaynaklarının paydaşlar arasında taksim edildiği ve taksime göre 15.10.2010 tarihli fen bilirkişi raaporunda “B” ile gösterilen su kaynağının davacılar tarafından kullanıldığı hususu taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesine ilişkin Sultanhisar Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/34E-2008/329K sayılı dosyasından anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık davalı tarafından sonradan açılan ve bilirkişi raporunda “A” ile gösterilen su kaynağının davacıların kullandığı “B” ile gösterilen kaynağı etkileyip etkilemediği, etkiledi ise ne oranda etkilediği ve bu etkilenmenin ne şekilde giderileceği noktasındadır. Dosya içerisinde bulunan 17.12.2012 tarihli bilirkişi raporunda davalı tarafından sonradan açılan ve “A” ile gösterilen su kaynağının, davacıların kullandığı “B” su kaynağını %8 oranında etkilediği, eski hale getirmenin ise mümkün olmadığı, davalının yıllık 19,2 ton suyu bir boru veya araçla davacılara iade etmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Bu durumda mahkemece, davalının sonradan açmış olduğu su kaynağı nedeni ile davacıların su kaynağını etkilediği sabit olduğundan bilirkişi raporunda belirtilen etkilenme oranına tekabül eden suyun davacılara verilmesini sağlayacak su düzeneğine ilişkin bilirkişilerden ek rapor alınarak davanın kabulü ile birlikte infaza elverişli su düzeneği kurulmaldır.
    Değinilen yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi