Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/11473 Esas 2018/3811 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11473
Karar No: 2018/3811
Karar Tarihi: 29.03.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/11473 Esas 2018/3811 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/11473 E.  ,  2018/3811 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalının kız kardeşi olduğunu, davalı ile yapılan anlaşmada, davalıya ait işyerinin kendisine verilmesi, kendisine ait yazlığın satılarak deniz gören bir yazlık alımı yapılarak davalıya teslim edilmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, anlaşma gereğince kendisine ait yazlığı satıp üzerine bedel ekleyerek aldığı yazlığı davalıya teslim edip taahhüdünü yerine getirdiğini, karşı edimin yerine getirilmesi amacıyla ilgili kurumlara gidildiğinde taşınmazın sit alanında bulunması nedeniyle kat mülkiyetine geçişinin yapılamadığının öğrenildiğini ve tapudaki devrin bu sorunlar çözüldükten sonra devrinin yapılacağı hususunda anlaşıldığını, işyerini 10 yıl süre ile fiillen, 10 yıl süre ile de kiraya vererek malik sıfatı ile kullandığını, satmak istediği zaman davalı tarafından tapunun devri için gerekli işlemlerin yapılmadığını ve temel ilişkinin inkar edildiğini ileri sürerek davaya konu işyerinin tapusunun iptali ile kendi adına tesciline, olmadığı takdirde işyerinin rayiç değerinin tespiti ile bu bedelin davalıdan tahsiline, buda olmadığı takdirde kendisi tarafından davalıya teslim edilen yazlığın tapusunun iptali ile kendi adına tesciline, yada davalının isteği halinde yazlığın rayiç bedelinin tespiti ile bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, zamanaşımının dolduğunu da ileri sürmüş, davacı tarafından ileri sürülen anlaşmayı inkar ederek yazlığın 29.4.1991 tarihinde kendisi tarafından satın alındığını ve davacının işyerine ihtiyacı olması nedeniyle kardeşi olduğundan kullanmasına müsaade ettiğini beyan eden savunma yaparak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-HMK’nun 297/2.maddesinde hükmün tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıa hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılmasını ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bundan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsaması gerektiği, 297/2.maddesinde de hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerektiği açıklanmıştır. Somut olayda, mahkeme kararının gerekçesinde, dinlenen bir kısım taraf tanıklarından yazlığın davacı tarafından satın alındığı hususunda olumlu kanaat oluştuğuda belirtilerek davanın zamanaşımına uğradığına ilişkin olarak oluşturulan gerekçe hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılması kuralına aykırı olup bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmediğine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.