17. Hukuk Dairesi 2018/4402 E. , 2020/3001 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasında istinaf isteminin kabulüne ilişkin kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacı ..."in eşi, diğer davacıların babalarının, 23.5.2013 tarihinde kendi idaresindeki motosiklet ile seyir halindeyken davalı ..."ın sürücüsü, davalı ... Turizm AŞ"nin işleteni olduğu araç ile karıştığı kaza sonucu vefat ettiğini, kaza tespit tutanağında her ne kadar asli kusurlu olarak muris görünüyorsa da, aslında davalıların asli kusurlu olduğunu beyanla, her bir davacı için 1.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan müştereken ve mütesesilen, kaza nedeni ile uğranılan manevi zarar yönünden de, her bir davacı için 25.000,00"şer TL üzerinden toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... Turizm A.Ş."den
kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile ... için 21.701,34 TL ... için 23.557,29 TL, ... için 24.141,91 TL ... için 188.158,05 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... ve ... Turizm A.Ş, kazanın oluşumunda müteveffanın tam kusurlu olması nedeni ile tazminattan sorumlu olmadıklarını, manevi tazminat miktarınına fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştirler.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 21.701,34 TL, davacı ... için 23.557,29 TL, davacı ... için 24.141,91 TL, davacı ... için 188.158,05 TL maddi, toplamda 20.000 TL manevi tazminata
karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece davacıların belirlenen zararından davacıların murisinin kusur oranı olan %85 kusur oranında indirim yapılarak tazminatın hesaplanması gerekirken, tüm zarar miktarı üzerinden karar verilmiş olması nedeniyle, Davacı ... için 3.255,20 TL maddi tazminatın, davacı ... için 3.533,59 TL maddi tazminatın, davacı ... için 3.621,18 TL maddi tazminatın ve davacı ... için 28.223,70 TL maddi tazminatın davacılara ödenmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK"ya eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2018 yılı için 47.500,00 TL"dir....
Davacılar ...,...,Medine aleyhine red edilen ve temyize konu edilen tazminat miktarı kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz
isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin hükmün kesin olması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin ister tam kusurlu olmaları halinde, isterse kısmi kusurlu olsun bu halde de KTK"nın 88. Ve TBK"nın müşterek ve müteselsil sorumluluk hükümleri gereği davacıların talepleri de gözönüne alındığından açıkça kusura dayanıldığının anlaşılamayacağına göre ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre kusurun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ... şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına göre destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, mahkemece davalıların tüm zarardan sorumlu olacağının kabulü gerekir. H.G.K. 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas 411 karar, H.G.K. 22.2.2012 gün 2011/17-782 esas 2012/92 sayılı kararları da bu yöndedir.
Mahkemce yazılı olduğu şekilde belirlenen tazminattan murisin kusuru oranında indirim yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Karar başlığında HMK"nın 359/1-a maddesine aykırı olarak başkan, üyeler ve zabıt katibinin ad, soyad ve sicillerinin yazılmamış olması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kesinlikten reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenler ile davacılar vekilinin davacı ... yönünden temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, dosyanın Aksaray 1. Asliye Ticaret Mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 01/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.