20. Ceza Dairesi 2018/5756 E. , 2019/3707 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 55.Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli, 2018/369 esas ve 2018/509 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 06/11/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 02/05/2016 tarihinde işlediği “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 12/12/2016 tarihli ve 2016/80504 soruşturma,2016/3489 sayılı kararı ile kararı ile beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 22/02/2017 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, kararın tebliği ve itiraz süresi beklenmeden infazı için 13/12/2016 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2-İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 13/12/2016 tarihli çağrı yazısının şüpheliye 17/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurduğu, müdürlükte ön bilgilendirme formunun 20/12/2016 tarihinde elden tebliğ edildiği, aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, hastanede 3 aylık ayaktan bağımlılık programına alındığı, hastanenin 06/09/2017 tarihli yazısı ile tedavi gereklerine uygun davranmaması nedeniyle tedavi programına uyumsuz olduğunun bildirildiği,İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 12/09/2017 tarihli kararı ile uyarılmasına karar verildiği, 20/09/2017 tarihli uyarı yazısının 02/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurması üzerine 06/10/2017 tarihinde yeniden hastaneye sevkedildiği, 3 aylık ayaktan bağımlılık programına alındığı, hastanenin 09/03/2018 tarihli yazısı ile tedavi gereklerine uygun davranmaması nedeniyle tedavi programına uyumsuz olduğunun bildirildiği, İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 12/03/2018 tarihli kararı ile dosyanın kapatılmasına karar verilerek 30/03/2018 tarihinde savcılığa gönderildiği,
3-İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 08/05/2018 tarihinde dava açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak 08/05/2018 tarihli, 2016/80504 soruşturma, 2018/22302 esas ve 2018/18305 sayılı iddianame ile sanık hakkında TCK’nın 191/4-a delaletiyle TCK’nın 191/1.maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
4-Kanun yararına bozma istemine konu; İstanbul Anadolu 55.Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli, 2018/369 esas ve 2018/509 sayılı kararı ile; kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı CMK"nın 223/8 maddesi gereğince “yargılamanın durmasına” karar verildiği, kararın 06/06/2018 tarihinde istinaf yoluna gidilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına, şüphelinin uzman hekime sevkinin sağlanarak uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıcılığı ile ilgili tedaviye ihtiyacı olduğu rapor edilirse aynı bir yıllık süre içerisinde tedaviye tâbi tutulmasına dair İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/12/2016 tarihli ve 2016/80504 soruşturma, 2016/3489 sayılı kararını müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce ihtara rağmen yükümlülük ihlâlinde ısrar edildiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, açılan kamu davası sonucunda, kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli ve 2018/369 esas, 2018/509 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, şüpheli hakkında, 02/05/2016 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 5237 sayılı Kanun’un 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın 22/02/2017 tarihinde şüphelinin savunmasında bildirdiği adresine tebliğ edildiği, şüphelinin bu karara itiraz etmediği,
Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce, şüpheliye tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için 13/12/2016 tarihli uyarılı ilk başvuru davetiyesinin 17/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin bu çağrıya uyarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat edip tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanıldığı, şüphelinin tedavi gereklerine uygun davranmadığından bahisle 02/10/2017 tarihinde “yükümlülüklerini 2. kez ihlâl etmesi halinde tekrar uyarılmadan denetimli serbestlik uygulamasına son verileceği ve hakkında kamu davası açılacağı” açıklamasını içeren uyarı yazısının tebliğ edildiği, ancak şüphelinin daha sonra tedavinin gereklerine uymadığının İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 16/02/2018 tarihli ve 32900231-211.09 yazısıyla bildirilmesi üzerine yükümlülüklerini 2. kez ihlâl ettiğinden bahisle erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
Yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli ve 2018/369 esas, 2018/509 sayılı kararÎ ile "... sanık hakkında 12/12/2016 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmesini müteakip kararın sanığa usulüne uygun olarak tebliği yapılmaksızın infazının sağlanması amacıyla 13/12/2016 tarihinde denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderildiği ve bu hâli ile kanunda öngörülen kovuşturma şartının gerçekleşmediği.." gerekçesiyle, “kamu davasının durmasına” ve “ kararın infazı amacıyla Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne gönderilmesi hususunda gereğinin takdir ve ifası için karardan bir suretin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmiş ise de,
Sanık hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte uygulanmasına karar verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğini müteakip şüphelinin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından haberdar olarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat edip tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladığı ve hiçbir aşamada hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına ve tedavi ile denetimli serbestlik tedbirine itiraz etmediği, bu şekilde yükümlülüklerinden haberdar olan şüpheli hakkındaki infaz sürecinin başladığının kabulü gerektiği, infaz sürecinde yapılan işlemlerin yok sayılarak başa dönülmesi hâlinde bu durumun şüpheli için de ek külfet yükleyeceği ve infaz ettiği süreleri yeniden infaz etmesi gerekeceğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 191/4. maddesi uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğu ve mahkemesince yargılamaya devam olunarak sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri aşamasındaki eylemleri değerlendirilip, anılan Kanun"un 191/4. maddesi uyarınca yargılama şartı olan tedavi ve denetimin gereklerine uygun davranmamakta “ısrar etme” şartının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli ve 2018/369 esas, 2018/509 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
İncelenen dosyada; şüpheli hakkında, 02/05/2016 tarihli eylemi nedeniyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 5237 sayılı Kanun’un 191/2. maddesi uyarınca verilen beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin 12/12/2016 tarihli kararın 22/02/2017 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği , kararın tebliği ve şüphelinin bu karara itiraz süresi beklenmeden , infazı için 13/12/2016 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce şüpheliye 13/12/2016 tarihli çağrı yazısının 17/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin bu çağrıya uyarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurması üzerine Denetimli Serbestlik Süreci Yükümlü Ön Bilgilendirme formu tebliğ edilerek ve bilgilendirilerek tedbirin infazına başlanıldığı, şüphelinin tedavi gereklerine uygun davranmaması nedeniyle “yükümlülüklerini 2. kez ihlal etmesi halinde tekrar uyarılmadan denetimli serbestlik uygulamasına son verileceği ve hakkında kamu davası açılacağı” açıklamasını içeren uyarı yazısının şüpheliye tebliğ edildiği, ancak hastanenin 09/03/2018 tarihli yazısı ile tedavi gereklerine uygun davranmaması nedeniyle tedavi programına uyumsuz olduğunun bildirildiği, yükümlülüklerini 2. kez ihlal etmesi üzerine erteleme kararının kaldırılarak hakkında kamu davası açıldığı, yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli ve 2018/369 esas, 2018/509 sayılı karar ile "…sanık hakkında 12/12/2016 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmesini müteakip kararın sanığa usulüne uygun olarak tebliği yapılmaksızın infazının sağlanması amacıyla 13/12/2016 tarihinde denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderildiği ve bu hali ile kanunda öngörülen kovuşturma şartının gerçekleşmediği.." gerekçesiyle, “yargılamanın durmasına” ve “ kararın infazı amacıyla Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne gönderilmesi hususunda gereğinin takdir ve ifası için karardan bir suretin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verildiği anlaşılmıştır.
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesinde,
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK"nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmesinin gerektiği, incelemeye konu dosyada ise, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen "Kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesi ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" ilişkin karar, şüpheliye tebliğ edilmeden önce, Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne gönderildiği ve 13/12/2016 tarihinde düzenlenen ihtarlı çağrı kağıdı ile tedbirin infazı için işlemlere başlandığı anlaşıldığından, şüpheli hakkında verilen karar kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı dikkate alındığında durma kararının yerinde olduğu anlaşıldığından kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle;
İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli ve 2018/369 esas, 2018/509 sayılı kararı kanuna uygun olduğundan, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 19/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.