Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2913
Karar No: 2019/7624

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/2913 Esas 2019/7624 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/2913 E.  ,  2019/7624 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Davacı, Tarım Bağ-Kur sigortalılığına bağlı 14.02.2012 tarihli müracaatı sonundan girişinden sonra Kuruma ödemiş olduğu 5510 sayılı Yasa"nın Ek-5 tarım sigorta primlerinin geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Davacı, davalı Kurumca iptal edilen 5510 sayılı Yasa"nın Ek-5 Tarım sigorta primlerinin geçerli olduğunun tespitini istemiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyulup, hükümde belirtilen gerekçelerle ilk karar gibi davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç hatalı olmuştur.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01/03/2006-15/03/2012 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu, Kurumun 30/03/2016 tarihli yazısında davacının Bağ-Kur hizmetinin 15/03/2012 tarihine kadar devam ettiği tespit edildiğinden 14/02/2012 tarihli Ek 5 müracaatının geçersiz olduğunun bildirildiği, Kurumun 09/12/2015 tarihli yazısında davacının 15/03/2012 tarihine kadar Bağ-Kur sigortalısı olmasına rağmen sehven 15/02/2012 tarihinde Ek 5 tescilinin yapıldığının bildirildiği, Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin 15/06/2016 tarihli kararının Dairemizin 27/02/2018 günlü ilamı ile, ".. mahkemece davacının 5510 sayılı Yasanın Ek 5. maddesi kapsamındaki sigortalılığına ilişkin şahsi sicil dosyası getirtilmeden, davacının iptal edilen sigortalılık süreleri tespit edilmeden, davacının tarım işlerinde süreksiz olarak çalışıp çalışmadığı yönünde araştırma yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, yapılacak iş, davacının 5510 sayılı Yasanın Ek 5. maddesi kapsamındaki sigortalılığına ilişkin şahsi sicil dosyasını getirtmek, Kurumca hangi sürelere ilişkin sigortalılığının iptal edildiğini tespit ederek, ihtilaf konusu bu sürelerde davacının kendi adına tarım faaliyetine devam edip etmediğini belirlemek, tarımsal varlığının bulunup bulunumadığını araştırmak, davacının ikamet adresini tespit etmek, davacının tarımsal faaliyetine devam ettiğinin anlaşılması halinde başkasının yanında hizmet aktiyle tarım işlerinde çalışıp çalışmayacağını değerlendirmek, muhtar ve azaların beyanlarına başvurarak davacının tarım işlerinde süreksiz olarak hizmet aktiyle çalışmasının olup olmadığını yoksa Kurum değiştirmek amacıyla mı 5510 sayılı Yasanın Ek 5. maddesi kapsamında sigortalılık müracatında bulunduğu hususlarını açıklığa kavuşturmak böylelikle sigortalılık koşulları oluşup oluşmadığını değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir." şeklindeki gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmaktadır.Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrası, davacının şahsi sicil dosyasının getirdildiği, tarımsal faaliyetinin bulunup bulunmadığının ilgili kurumlardan sorulduğu, muhtar ve azanın beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
    Davacı, her ne kadar eldeki davada tarım bağkur sigortalılığına bağlı 14.02.2012 tarihli müracatından itibaren 5510 sayılı yasa’nın ek 5 maddesi gereğince kuruma ödemiş olduğu tarım sigorta primlerinin geçerliliğini istemiş ise de, fiili olarak tarım işçiliği yapmadığının dosya kapsamı ile sabit olduğu, davacı asilin bozma sonrası duruşmadaki beyanında "Aslında ben Bağkurluydum, ancak arkadaşların Ek 5’ten daha kısa süre içinde emekli olabilirsin ayrıca daha az ödeme yaparsın demeleri üzerine müracaat ettim.." demek suretiyle, buna ek olarak da mahkemece dinlenen muhtarın davacının tarla kiraladığına dair beyanda bulunduğu, bu haliyle davacının beyanı ile muhtarın beyanının örtüştüğü, şu halde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.12.2019 günü oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi