12. Ceza Dairesi Esas No: 2013/23726 Karar No: 2014/17482 Karar Tarihi: 10.09.2014
Taksirle Öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/23726 Esas 2014/17482 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, taksirle öldürme suçundan mahkumiyete ilişkin. Dosya incelenerek, yapılan yargılamaya uygun olarak mahkemenin kanaatine varıldı. Ancak, 5237 sayılı TCK'nın 50/4. maddesi hükmüne göre taksirli suçlardan hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün olsa da, sanık hakkında bu tartışılmamış; ayrıca temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan \"failin güttüğü amaç ve saik\" göz önünde bulundurulmamış, taksirli suçlarda hak yoksunluğu hükümleri uygulanamayacağı gözetilmemiş, sanığın sürücü belgesinin suç tarihinde geçerli olup olmadığı araştırılmadan geri alınması kararı verilmiş ve gerekçeli kararda suçun işlendiği zaman dilimi belirtilmemiş. Bu nedenlerle, hüküm kanuna aykırı bulunarak bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 50/4. ve 61/1.(g) maddeleri, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi ve CMK'nın 232/2-c maddesi.
12. Ceza Dairesi 2013/23726 E. , 2014/17482 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 12 - 2012/321469 Mahkemesi :Kars 2. Asliye Ceza Mahkemesi Tarihi :11.09.2012 Numarası :2010/336 - 2012/784 Suç :Taksirle Öldürme
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının, teşdiden ceza tayininin yasaya aykırı olduğuna; sanık müdafinin kusura, ceza uygulamasına ve eksik incelemeye; katılan vekilinin ise bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- 5237 sayılı TCK"nın 50/4. maddesi hükmü uyarınca taksirli suçlardan dolayı hükmedilen hapis cezasının uzun süreli de olsa, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilmesinin mümkün olmasından dolayı 16.12.2012 tarihli oturumda bizzat kendisi, 11.09.2012 tarihli oturumda da müdafii tarafından lehe hükümlerin uygulanması talep edildiği halde, sanık hakkında tayin olunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceğinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi, 3 - Taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK"nın 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi, 4- Sanığın sürücü belgesinin suç tarihinde geçerli olup olmadığı araştırılarak, onaylı örneği dosyaya getirtilmeden, yazılı şekilde geri alınmasına karar verilmesi, 5- Gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.