Esas No: 2022/1079
Karar No: 2022/5917
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/1079 Esas 2022/5917 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2022/1079 E. , 2022/5917 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün Yargıtayca duruşma yapılması suretiyle incelenmesi davalı tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.09.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü, temyiz eden davalı ... Kale mirasçıları vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı ... İdaresi vekili Av. ...' un katılımlarıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadirli ilçesinde 1990 yılında yapılıp 1992 yılında kesinleşen arazi kadastrosu sırasında, Yedimart Mahallesi çalışma alanında bulunan 751 ada 51 parsel sayılı 2.383,04 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, arsa niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... İdaresi, taşınmazın öncesinin eski tarihli belgelerde orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece verilen davanın kabulüne, dava konusu parselin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline ilişkin önceki hüküm, davalı ...' nin temyizi üzerine Yargitay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi'nin 26.02.2015 tarih ve 2014/8797 – 2015/992 sayılı ilamıyla; "Mahkemece, eksik inceleme ile karar verildiği açıklanarak, yörede yapılan orman tahdit çalışmalarına ilişkin tutanak ve haritalarının ve tahdidin iptaline ilişkin Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/430 Esas, 2012/254 Karar sayılı dosyasının getirtilerek yeniden inceleme ve araştırma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, Kadirli ilçesi Yedimart Mahallesi 751 ada 51 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Kale tarafından temyiz edilmiş, temyiz dilekçesinden sonra davalının öldüğü anlaşıldığından mirasçılarına gerekçeli karar tebliği yapılması üzerine bir kısım mirasçıları tarafından da temyiz dilekçesi sunulmuştur.
Dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın eski tarihli memleket haritasında çalılık niteliğinde olduğu ve taşınmaz eğiminin %12' nin üzerinde olması nedeni ile 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 1/J maddesi gereği orman sayılan yer olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1996 yılında yapılan ve çekişmeli taşınmazı 2/B alanında bırakan orman kadastro çalışmasının, Kadirli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/430 Esas, 2012/254 Karar sayılı kararıyla mükerrer kadastro olduğu gerekçesiyle iptal edildiği ve bu kararın kesinleştiği, daha önce 1980 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında da orman olarak sınırlandırılan taşınmaz olmadığı anlaşılmakta olup, bu nedenle dava konusu taşınmazın orman yada orman sayılan yerlerden olup olmadığının, eski tarihli memleket haritası ve ... fotoğrafları ile eylemli durumuna bakılarak belirlenmesi gerekmektedir.
6831 sayılı Orman Kanunu'nun 1/J maddesinin, "funda ve makilerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşımayan yerlerin orman sayılmayacağı" yönündeki hükmünün karşı anlamından (mevhumu muhalifinden), funda ve makiliklerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerin orman sayılacağı anlaşılmakta olup, 20.11.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin "Vasıf Tayinine Esas Olacak Tanımlar" başlıklı 14. maddesinin (m) bendinde maki ve funda türü ağaçların isimlerinin sayıldıktan sonra ve aynı maddenin (o) bendinde "orman ve orman toprak muhafaza karakteri, üzerindeki bitki formasyonu ile taşkınları, şiddetli yağış sonrası oluşan zararlı akışları, toprak erozyonu, toprağın strüktür ve tekstürünün bozulmasını önleyici, su verimini artırıcı etkisi bulunan ve eğimi yüzde on ikiden fazla olan yerlerdir" şeklinde tanımlanmıştır. Anılan yönetmeliğin "Devlet Ormanı Olarak Sınırlandırılacak Yerler" başlığını taşıyan 16/ı maddesinde "orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanların Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı", aynı maddenin ikinci fıkrasında ise "orman rejimine girmiş olan bu gibi yerlerin komisyonlarca herhangi bir nedenle sınırlama dışı bırakılmış veya orman sayılmamış olmasının bu yerlerin orman olma vasfını ortadan kaldırmayacağı" ifade edilmiştir. Buna göre, Orman kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 14. maddesinin (m) ve (o) bentlerinde açıkça belirtildiği üzere, maki ve fundalıklarla kaplı alanların orman sayılan yerlerden olduğunun kabul edilebilmesi için, taşınmazın eğiminin %12' den fazla olmasının yanında orman ve orman toprak muhafaza karakteri, üzerindeki bitki formasyonu ile taşkınları, şiddetli yağış sonrası oluşan zararlı akışları, toprak erozyonu, toprağın strüktür ve tekstürünün bozulmasını önleyici, su verimini artırıcı etkisi bulunan yerlerden olması da gerekmektedir.
Somut olayda; Mahkemece, dava konusu taşınmaz yönünden, eğim dışında aranan diğer koşullar araştırılmamış, taşınmazın eski tarihli memleket haritası ve ... fotoğraflarında çalılık olup eğiminin %12'nin üzerinde olması nedeni ile orman sayılan yer olduğu yönündeki bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş ve dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmazlar hakkında verilen ve kesinleşen mahkeme ilamları değerlendirilmemiştir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi içen Mahkemece, dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmazlara ilişkin kesinleşen mahkeme dosyaları dosya arasına alındıktan sonra mahallinde, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek 3 kişilik orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, orman kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 14. maddesinin (m) ve (o) bentleri gereğince araştırma yapılıp, yukarıda belirtilen eski tarihli belgeler bilirkişiler aracılığıyla çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmalı ve taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesi'nin 01.06.1988 tarihli ve 31/13 E.-K.; 14.03.1989 tarihli ve 35/13 E.-K. ve 13.06.1989 tarihli ve 7/25 E.-K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; taşınmazın eğim ölçer (klizimetre) aleti ile ve memleket haritasındaki münhanilerden yararlanılarak kesin ve gerçek eğimi belirlenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; memleket haritası ve ... fotoğrafları ölçekleri kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve ... fotoğrafları ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, bu haritalar komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve ... fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, ... fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliğini belirleyen ve 6831 sayılı Kanun'un 1/J maddesi kapsamında eğimi % 12'yi aşan ve toprak muhafaza karakteri taşıyan çalılık niteliğinde olup olmadığını belirleyen bilirkişi raporu alınmalı, komşu taşınmazlardan dava konusu olanlar ve haklarında kesinleşen mahkeme ilamları olanlar ile dava konusu taşınmaz niteliği mukayese edilmeli, bir taşınmazın, eski tarihli belgelerde çalılık ve eğiminin %12'nin üzerinde olmasının tekbaşına 6831 sayılı kanunun 1/J maddesi kapsamında değerlendirilmesi için yeterli olmayacağı, taşınmazın toprak muhafaza karakteri taşıyıp taşımadığının yukarda yazan kanun ve yönetmelik maddeleri gözönünde bulundurularak değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle, davalılar vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. Maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL avukatlık ücretinin davacı ... İdaresinden alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı mirasçılarına verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.