Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/52560
Karar No: 2014/1754
Karar Tarihi: 27.01.2014

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/52560 Esas 2014/1754 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2011/52560 E.  ,  2014/1754 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, davalı şirketin %40"dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ücreti ve maaş alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davacı ve birleşen dosya davalısı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı birleşen dosya davalısı işçi, davalı şirkette aylık brüt 3.600,00 TL ücret ile 02/03/2007-31/12/2010 tarihleri arası bölge müdürü olarak çalıştığını, ücretinin ödenmemesi nedeni iş sözleşmesini haklı olarak fesh ettiğini, işveren tarafından alacaklarına mahsuben 5.000,00 TL ödeme yapıldığını, buna rağmen işverence bu 5.000,00 TL lik ödeme ve ihbar tazminatı istemi için hakkında icra takibi yapıldığını, takibin dayanaksız olduğunu ve şirketin %40"dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesi gerektiğini belirtmiş ayrıca kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ücreti ve maaş alacaklarının da işverenden tahsil edilmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı birleşen dosya davacısı işveren ise, davacının iş akdini süresi içinde fesh etmediği için feshin haksız hale geldiğini, davacının şirkete verdiği 14.12.2010 tarihli istifa dilekçesinde, dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların hiçbirini belirtmediğini, global kriz ve ekonomik koşulların etkisiyle 2008/Kasım ayından itibaren davacı tarafından da imzalanan protokol ile ikramiye ödemelerinin geçici bir süre kaldırıldığını, davacının yeni bir iş bulur bulmaz herhangi bir haklı sebep olmaksızın kendi isteği ile ihbar sürelerine uymaksızın istifa ettiğinden kıdem tazminatı talebinin yerinde olmadığını, yıllık izinlerini kullanan davacının kullanmadığı 4,5 günlük izin ücreti ve 2010/Aralık ayına ait maaş alacağının şirkete olan 5.000.TL borcundan mahsup edildiğini, bakiye kalan 3.092,11 TL ile iş akdini haksız fesih nedeniyle 2.468,60 TL ihbar tazminatı için açılan icra takibine haksız olarak itiraz eden davacının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davacının açtığı davanın ise reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davalı işverenin açtığı itirazın iptali davası, davacının açtığı alacak davası ile birleştirilmiş ve toplanan kanıtlar ile bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının, daha iyi koşullarda iş bulduğu iş yerinde çalışmak için davalı şirketten ayrıldığı ancak fesih hakkını kazanmak için fesih sebeplerini ileri sürdüğü ve buna göre işverene ihbar tazminatı borçlusu olduğu, talep ettiği kıdem tazminatının istifası nedeni ile yerine olmadığı, fazla çalışma konusunda davacı işçinin iş yerinde bölge müdürü sıfatı ile çalıştığı, gereğine göre zamanı kullanma imkanı ve serbesttisine haiz olduğu, tanıkların anlatımlarının görgüye değil duyuma dayalı bulunduğu, bu sebeple fazla çalışma iddiasının yerinde olmadığı, işverenin alacağından dolayı yapılan mahsub sonunda davacı işçinin ücret alacağının kalmadığı, yine davacının izin hakkının ve izin ücret alacağının bulunmadığ, bu şekilde davacı işçinin davalı şirket aleyhine açmış olduğu istem ve alacaklarından 1.907,89 TL miktarındaki ücret alacağı dışındaki taleplerinin yerinde olmadığı, bu alacağın işverenin alacklarından mahsubu sonucu davalı şirketin davacıdan 5.560,71 TL. alacağının bulunduğu, gerekçesi ile davacı işçinin davasının reddine, birleşen dosya ile ilgili olarak ise, ...12 İcra Müdürlüğünün 2011/371 Esas sayılı icra takibine yapılan davacı işçinin itirazının iptali ile 5.560,71 TL üzerinden takibin devamına, alacak likit olduğundan % 40 tutarındaki 2.224,28 TL miktarındaki icra inkar tazminatının işçi ...’den alınarak davalı işveren ... Tarım Makineleri San ve Tic. A.Ş.’ye verilmesine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı birleşen dosya davalısı ..."in vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı birleşen dosya davalısı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında icra inkâr tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takiplerinde, borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkânlarından biri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67 inci maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır.
    İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir.
    İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir.
    Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur.
    İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir.
    İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Yasada gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 Yasanın 8 inci ve 28 inci maddelerinin, işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkâr tazminatına hükmedilemez (Yargıtay HGK. 4.3.2009 gün 2009/ 9-57 E, 2009/ 110 K).
    Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür (Yargıtay 9.HD. 4.4.2008 gün 2007/14360 E, 2008/7511 K.).
    Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir.
    İcra inkâr tazminatı, asıl alacak bakımından söz konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.
    İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanununun 104/son maddesi ile 3095 sayılı Yasanın 3 üncü maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz. Bu halde, asıl alacak bakımından takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmelidir.
    Somut olayda, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi sonucunda, sunulan delillerden davalı birleşen dosya davacısı işverinin delilleri inandırıcı kabul edilip işçinin borçlu olduğuna ilişkin Mahkeme kararı yerinde ise de, talep yargılamayı gerektirip, alacak hesaba muhtaç olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK. nun geçici 3/1. maddesi yollaması ile HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    F) Sonuç:
    Hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinden sonra gelen icra inkar tazminatına ilişkin paragrafın hükümden tamamen çıkartılarak yerine,
    "Alacak likit olmadığından, davalı birleşen dosya davacısı ... Tarım Makineleri San. ve Tic. A.Ş."nin icra inkar tazminatı isteminin reddine" cümlesinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 27.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi