14. Hukuk Dairesi 2013/14959 E. , 2013/15560 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26/12/2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/02/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; dava konusu 104 ada 32 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "parsel üzerindeki bina ..."ye aittir" şerhinin bulunduğu, ..."nin bu taşınmazda paydaş olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut bilirkişi raporlarına göre 104 ada 32 sayılı parselin zemin ve üzerindeki yapı ile birlikte dava tarihi itibari ile toplam değeri 113.253,7 TL hesaplanmaktadır. Taşınmaz üzerindeki yapının dava tarihi itibari ile değeri ise 59.647,00 TL olarak belirlenmiştir. Bu itibarla muhdesatın isabet ettiği oranın %52,7 olarak hesaplanması gerekirken mahkemece gerekçe belirtilmeden %36 oranın esas alınması doğru görülmemiştir.
Ayrıca, paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılamada vekille temsil edilen davalılar yararına da vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Öte yandan davanın niteliği itibariyle harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinden tüm paydaş ve ortaklar satış bedelinden alacakları pay oranında sorumludurlar. Mahkemece bu giderlerin davalılardan payları oranında tahsiline karar verildiği halde davacının payına isabet eden kısmın kendi üzerinde bırakılmaması ve taşınmazın satış bedeli üzerinden harç tahsiline karar vermek gerekirken taşınmazın keşfen belirlenen bedelinin %09,9"u üzerinden hesaplanması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 11.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.