
Esas No: 2020/410
Karar No: 2021/1545
Karar Tarihi: 01.04.2021
Danıştay 10. Daire 2020/410 Esas 2021/1545 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/410
Karar No : 2021/1545
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Hakkari Devlet Hastanesinde yapılan hatalı enjeksiyon uygulaması nedeniyle sağ bacağını kullanmakta güçlük yaşadığı, olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek uğradığını iddia ettiği zararlara karşılık 50.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davanın reddi yolunda verilen kararın, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 07/05/2018 tarih ve E:2014/1123, K:2018/4479 sayılı kararı ile maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının onanması, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmı ile reddedilen maddi tazminat yönünden idare lehine hükmedilen nispi vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması üzerine bozma kararına uyularak, Mahkemenin 24/04/2019 tarihli ara kararıyla davalı idareden, davacıya enjeksiyonun sonuçlarının ve olası komplikasyonlarının anlatıldığına ve davacının bu işleme rıza gösterdiğine dair yazılı ve imzalı aydınlatılmış onamının alınıp alınmadığının sorulduğu, ancak cevaben gönderilen yazı ve ekindeki belgelerden davalı idare tarafından davacıya, uygulanacak olan tedavi kapsamında yapılan enjeksiyonun sonuçları ve olası komplikasyonları hakkında bilgilendirme yapılmadığı, davacının bu işleme rıza gösterip göstermediğine dair yazılı ve imzalı muvafakatinin alınmadığının görüldüğü, bu nedenle davacının aydınlatılma ve onay verme hakkının davalı idarece gerektiği gibi yerine getirilmediği, dolayısıyla yürütülen sağlık hizmetinin öngörülen şekilde ifa edilmediği sonucuna varıldığı, söz konusu enjeksiyon sonrasında davacının sağ bacağında hareket ettirme zorluğu olduğu ve talep edilen manevi tazminatın zenginleşmeye yol açmayacak ve bir nebze de olsa duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletecek, idarenin kusurunu ortaya koyacak boyutta olması kriterlerine uygun olduğu hususları dikkate alındığında 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihi olan 31/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine ve reddedilen maddi tazminat yönünden davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, enjeksiyonun olası sonuçları hakkında kendisine bilgilendirme yapılmadığı, hatalı enjeksiyon nedeniyle çalışamadığı, davalı idarenin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, mevzuattaki yazılı ve özel belgelendirme şartının muvafakat verme yeteneği olmayanların korunması için getirildiği, muvafakatin sadece büyük cerrahi uygulamalarda yazılı şekil şartına bağlandığı, enjeksiyonun büyük cerrahi müdahale olup olmadığının bilirkişi incelemesi ile ortaya konması gerektiği, davacının bazı şikayetlerle sağlık kuruluşuna başvuru yaptığı göz önüne alındığında, medikal tedaviye rıza gösterdiğinin kabulü gerektiği, manevi tazminat talebinin reddi gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacı ve davalı idare tarafından, karşılıklı temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının ve davalı idarenin temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.