17. Hukuk Dairesi 2013/6208 E. , 2014/6479 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2006/491-2012/575
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkili Elif"in eşi, Melih"in babası olan Me.Öz."e, davalı Adnan"ın işleteni ve davalı Murat"ın sürücüsü olduğu aracın çarparak ölümüne neden olduğunu, davalı Murat"ın yaşının küçük olması nedeniyle davalı Kadir"in velisi olarak sorumluluğunun bulunduğunu, kazanın oluşumunda davalı Murat"ın %100 kusurlu olduğunu belirterek davacıların her biri için 40.000,00"er TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava dilekçesini faiz yönünden ıslah ettiklerini, dava tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduklarını duruşmada bildirmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacılar için ayrı ayrı 25.000 TL manevi tazminatın 12/01/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar M.. Ç.. ve A.. K.."ndan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı K.. Ç.. yönünden açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan desteğin ölümü nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nın “ıslahın zamanı ve şekli” başlıklı 177. maddesine göre, ıslah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir, karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir.
Somut olayda, davalılar vekilinin katılmadığı son celsede davacı vekili, dava dilekçesinde talep ettikleri manevi tazminat miktarları için olay tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiklerini, bu şekilde dava dilekçesini ıslah ettiklerini sözlü olarak beyan etmiş, beyanı imza altına alınarak karar verilmiştir. Dava dilekçesinin ıslahına ilişkin beyan nedeniyle, duruşma tutanağının davalılar vekiline tebliğ edilerek ıslah talebine yönelik savunması için süre verilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu husus yerine getirilmeden hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 434,80 TL fazla alınan peşin harcın temyiz eden davacılara geri verilmesine 28/04/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.