Esas No: 2021/4350
Karar No: 2022/310
Karar Tarihi: 24.01.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/4350 Esas 2022/310 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2021/4350 E. , 2022/310 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı serbest muhasebeci/mali müşavir ile aralarında sözleşme bulunduğunu, davalının kusurlu ve ihmali davranışı nedeniyle 17.12.2014 tarihinde uzlaşma tutanağına bağlı olarak, KDV, Vergi Ziyai Cezası, Özel Usulsüzlük Cezası ve Gecikme faizi olmak üzere toplam 148.561,12 TL ödemek zorunda kaldığını ve zarara uğradığını belirterek; 148.561,12 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, 4.02.2012 tarihinden bu yana davacı şirketin muhasebe işlemlerini yürüttüğünü, davacı şirketin düzenlediği veya düzenleyeceği fatura konusunda tereddütü bulunmakta ise muhasebeciye veya vergi dairesine başvuruda bulunup görüş alması gerekirken, davacının ne maliyeye ne de muhasebeci olan kendisine sözlü ya da yazılı %8 mi yoksa %18 mi KDV kesmeleri gerektiğine dair bir başvurusunun bulunmadığını, belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Bir davada mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakka usule ilişkin kazanılmış hak denir. (Prof Baki Kara Hukuk Mahkemeleri Usulü Cilt V sayfa 4737) Usuli kazanılmış hakka ilişkin yasal bir düzenleme mevcut değilse de gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında bu husus kabul edilmiştir. Usuli Kazanılmış haklardan biriside Yargıtay bozma ilamına uyulması ile oluşur. Yargıtay bozma ilamına uyulmakla artık bozma ilamında belirtilen şekilde işlem yapılması zorunluluk haline gelir. Mahkeme bozmaya uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararının gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür.
Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 06/11/2019 tarih 2016/23979 E. 2019/10922 K. sayılı bozma ilamında ‘...davalı taraf mali müşavir olup, mesleğinin gerektirdiği bilgilerden dolayı sorumluluğunun bulunması nedeni ile müterafik kusurludur. Davalı mali müşavirin kendisine gelen faturaları inceleyip KDV’nin yanlış hesaplandığı konusunda davacıyı uyarması gerekirdi. O halde, mahkemece, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak, bu doğrultuda araştırma ve değerlendirme yapılmak suretiyle tarafların kusur oranları belirlenip ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi ..’ gerektiği hususuna değinilerek karar bozulmuştur.
Bozmadan sonra dosyaya kazandırılan 24.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda ‘..davalı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirin,3568 sayılı yasanın 2/A-b maddesi ve sözleşmenin 3.5.,6.1. ve 6.5. bölümü gereğince sorumluluğu doğacağı..’ hususu da belirtilmiş olup mahkemece bozmaya uyulması karşısında; bu aşamadan sonra bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmesi ve bozmaya uygun şekilde, bilirkişi heyetinden tarafların kusur durumuna yönelik rapor alınarak sonucuna uygun hüküm kurulması gerekirken, davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.