10. Hukuk Dairesi 2014/10446 E. , 2015/12401 K.
"İçtihat Metni"Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. ... ... ile 1-... adına Av. ... 2-........ ve Tic. Ltd. Şti. 3-... aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen 20.02.2014 günlü ve 2010/254E. 2014/54K. Sayılı hükmün temyizen incelenmesi, davalı ... avukatı ve davalı ... tarafından istenilmesi üzerine dosyası incelendi, gereği konulup düşünüldü:
1-“Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması halinde, karar veren Hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.”
Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak davalılardan ..."in 1/4 oranındaki nispi harca tabi olan davada eksik harç yatırdığı anlaşılmakta olup, Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3’üncü maddesi gereğince, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun anılan (434) maddesinde öngörülen prosedür, işletildikten, bu süreçte şayet temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse davalı vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten;
2-Dosyadan, iş kazası sonucunda vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerde dosya arasındaki mevcut tabloda 92.maddenin varlığı anlaşılmakla,506 sayılı Kanunun 92. maddesinin uygulanıp uygulanmadığı 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi uyarınca yarıya indirilmesi ve bu indirimin davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına yansıtılması gereği karşısında, davacı Kurumdan anılan Yasanın 92.maddesinin uygulanması nedeniyle ilk peşin değerli gelirin sorularak, cevabi yazının dosyaya eklendikten;
3-7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır.
Hukuk Genel Kurulu"nun 14.12.2011 tarih ve 2011/21-882 Esas, 2011/767 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, Tebligat Kanunu"nun 13 üncü maddesinde, kendisine tebligat yapılacak şahısların derecelendirildikleri görülmektedir. Bir kere, hükmi şahıslar namına kendilerine tebligat yapılabilecek salahiyetli mümessiller mutad iş saatlerinde işyerlerinde bulundukları ve o sırada evrakı bizzat alacak durumda oldukları takdirde memur ve müstahdemlere tebligat yapılamaz. Saniyen, memur veya müstahdemlere tebligat yapılabilecek hallerde de, önce kendisine tebligat yapılacak şahsın, şirketin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle muhatap hükmi şahsın mümessilinden sonra gelen veya evrak müdürü gibi esasen bu işlerle tavzif edilmiş bir kimse olması. Böyle bir kimsenin bulunmaması halindedir ki (bu durum tebliğ mazbatasına dercedilmek suretiyle) o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme tebligat yapılabilir. Daha önce kendisine tebligat yapılması gereken kimselerin bulunmadıklarını veya tebligatı bizzat alamayacak durumda olduklarının ispatı bakımından mazbatada yer alacak kayıt bilhassa önemlidir (E. ..., Makalelerim I, ... 2001, s. 4–5).
Dosya arasında davalı ... .. Ltd. Şti."ne gıyabi hükmün evrak müdürü imzasına tebliğ edildiği anlaşılmakta ise de, dosyadaki belgelerden işveren şirketin yetkilisinin başka kişiler olduğunun belirgin olduğu anlaşılmakla, şirket yetkilisinin neden tebligatı alamayacak durumda olduğu ve nerede olduğuna dair herhangi bir açıklama ve araştırma yapıldığına dair şerh içermeyen bu tebligat usulsüzdür.
Mahkemece davalı şirketin son ticaret sicil adresinin sorulmasından sonra gelen adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 12.-13.maddelerine göre yukarıda açıklandığı şekilde araştırma suretiyle, bu mümkün olmadığı takdirde, başkaca bir şey yapılmaksızın ticaret sicil adresine aynı kanunun 35. maddesine göre tebliğ edildikten ve temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 432"nci maddesindeki prosedür işletildikten sonra, gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.