Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ilk tahsis talep tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile ödenen fazla primlerin iadesi ve ayrıca yaşlılık aylıklarının faizi ile tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ...l tarafından tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Eldeki davada, davalı Kurumca, davacının 05.07.2011 tarihli tahsis talebinden sonra 13.03.1998-19.01.2000 tarihleri arasındaki 1479 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin yeniden yapılan basamak intibakı nedeniyle davacıdan aldığı primlerin 8. basamakta karşıladığı süre kadar sigortalılık verilmesi sonucunda 13.03.1998-30.04.1999 tarihleri arasında sigortalı olarak kabul edilmesi ile kalan kısmın (01.05.1999-19.01.2000) sigortalılık süresinden sayılmaması nedeniyle uyuşmazlık çıktığı anlaşılmakta olup, Mahkemece davacının isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğuna dair yapılan irdeleme ve kabul yerinde ise de; davacının ödediği primler itibari ile 01.08.2011 tarihine kadar davalı hakkında uygulanması gereken basamaklar bu tarih öncesinde uygulanabildiği gibi, 18.04.2012 tarihli prim ödemesi bakımından ise sadece asıl ödeme esas alınarak yeni basamak belirlenmeli sonrasında varsa fazlası iade edilmelidir.
Diğer taraftan, 01.08.2011-01.05.2012 tarihleri arasında devam eden faaliyeti nedeniyle 5510 sayılı Yasanın 30"uncu maddesi kapsamında Kurumun sosyal güvenlik destek primi alacağının sorulması ve bu alacağın düşülmesi sonucunda karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, geç ödenen aylıklara işleyen faizlerin başlangıç tarihinin belirlenmesinde, 5510 sayılı Yasanın 42. maddesindeki Kuruma tanınan 3 aylık işlem süresinin dikkate alınmaması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.