10. Hukuk Dairesi 2015/10203 E. , 2015/12394 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, muris eşinin, 09.11.1962 tarihinde (1) gün süreyle davalı işveren nezdinde geçen çalışmalarının tespiti ile ölüm aylığı tahsisini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulü ile muris eşin, 09.11.1962 tarihinde 1 gün süreyle çalıştığının tespiti, fazlaya ilişkin talebin reddi ile konusu bulunmayan aylık bağlanmasına dair talebin esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Hükmün, tüm taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor ile dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemenin sigortalılık başlangıcının tespitine yönelik kabulü isabetli ise de, ölüm aylığı tahsisi ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Murisin 1964 tarihinde vefat ettiği nazara alındığında, 506 sayılı Kanun’un geçici 12. Maddesi gereği, 6100 sayılı yasa dönemindeki çalışmalarda 506 sayılı yasa kapsamında kabul edilmektedir. Buna göre, 2928 sayılı Kanun’un 8. Maddesi gereği, 506 sayılı Kanun kapsamındaki ölüm aylığı tahsis şartları irdelenmelidir. 506 sayılı Kanunun “Ölüm sigortasından aylık bağlama şartları” başlığını taşıyan 66’ncı maddesinde 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanacağı öngörülmüştür. Anılan Kanun’un, Zamanaşımı ve hakkın düşmesi başlıklı 99. Maddesinde, "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar.", hükmü ile 5510 sayılı Kanunun, zamanaşımı, hakkın düşmesi ve avans başlıklı 97. maddesinin "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malullüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl
içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar. Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını genel hükümlere göre ispat edenler hakkında, yukarıdaki hükümler uygulanmaz...." hükümleri yer almaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığı altında, Mahkemece, murisin, 12.11.1954 tarihinde Emekli Sandığı kapsamında çalışmaya başladığı ve Kurum’un yazısına göre, 2 yıl 8 ay hizmeti olduğu yani 960 gün hizmeti bulunduğu anlaşıldığından, murisin 506 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı bağlanma şartlarını taşıdığı gözetilerek 5510 sayılı Kanun’un 97. Maddesine göre de 01.10.2008 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ..."na iadesine, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.