12. Hukuk Dairesi 2016/10326 E. , 2016/14084 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi borçlu vekilinin, satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürülerek, 16.12.2015 tarihli ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece borçluya satış ilanı tebliğ edildiğinden istemin süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur.
Somut olayda borçlunun, vekili aracılığıyla Büyükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2015/237 E.-407 K. sayılı dosyası üzerinden aynı taşınmaza dair daha önce yapılan 02.04.2015 tarihli ihalenin feshini talep ettiği ve anılan mahkemenin 28.05.2015 tarihli kararının takip dosyası arasında bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, daha önce de ihalenin feshini talep eden vekile tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, ihalenin feshi hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmaz. Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir.
İİK"nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. Öte yandan İİK"nun 134/7. maddesi uyarınca borçluya (varsa vekiline) satış ilanı tebliğ edilmemiş ya da usulsüz tebliğ edilmiş ise satışı öğrendiği tarihten itibaren yedi günlük sürede ihalenin feshini isteyebilir.
Bu durumda, mahkemece borçlunun ihaleyi öğrendiğini beyan ettiği tarihin (şikayet tarihi) aksi ispat edilemediğine göre İİK"nun 134/7. maddesinde öngörülen ihaleden itibaren bir sene içerisinde yapılan şikayetin süresinde olduğunun kabülü gerekir.
İİK"nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, 110.000 TL muhammen bedelli taşınmazın, 125.600 TL"ye ihale edildiği ve satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçi, İİK"nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır.
O halde, ihalenin feshi isteminin, zarar unsuru oluşmadığından hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK"nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.