Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/470
Karar No: 2022/5915
Karar Tarihi: 20.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/470 Esas 2022/5915 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2022/470 E.  ,  2022/5915 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz (Aktarılan Dava)

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün Yargıtayca duruşma yapılması suretiyle incelenmesi davacı ... ve arkadaşları ile Gayrimenkul Değerler A.Ş. Vekilleri tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi ise katılan ..., davacı - davalı Hazine vekili ve davalı ... İdaresi vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.06.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü, temyiz eden Hazine vekili Av. ..., ... ... ve arkadaşları vekili Av. ... ... ... ile karşı taraftan ... ve müşterekleri vekili Av. ...'ın katılımlarıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Mahkemece verilen önceki karar Yargıtay (Kapatlan) 20. Hukuk Dairesince bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “Davalı ... İdaresinin 129 ada 4 sayılı parsele ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları yönünden, mahkemenin 21.12.2009 gün ve 2008/307 Esas, 2009/1455 Karar sayılı kararıyla temyize konu 129 ada 4 sayılı parselin Hazine adına tesciline karar verildiği, hükmün, Orman Yönetimi tarafından da temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/12/2010 gün ve 2010/14755 Esas 2010/16898 Karar sayılı ilâmıyla davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş olduğu, böylelikle mahkeme hükmünün Orman Yönetimi yönünden kesinleşmiş olup temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerektiği; davalı - katılan Hazinenin 129 ada 7 ve 13 sayılı parsellerin sırasıyla (A) ve (B) harfleriyle işaretli bölümleri çıktıktan sonra geriye kalan bölümleri ile 131 ada 5 parsele ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları yönünden, Mahkemece yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada 129 ada 7 ve 13 sayılı parsellerin davalı Hazinece temyize konu edilen bölümlerinin özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğu belirlendiğinden, Tapulama Kanunu'nun 35. maddesinde Mayıs 2012 yılında yapılan değişiklikle karşılıklı olmak şartıyla yabancı uyruklu kişilerin taşınmaz edinebilecekleri kabul edilmiş olmasına ve taşınmazı satın aldığı iddia edilen kişinin Türk vatandaşı olduğu anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerektiği; davalı ... ve arkadaşları vekilinin 129 ada 7 ve 13 sayılı parsellerin sırasıyla (A) ve (B) harfleriyle işaretli bölümlerine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları yönünden, Mahkemece yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada 129 ada 7 ve 13 parsel sayılı taşınmazların sırasıyla (A) ve (B) harfleriyle işaretli bölümlerinin eylemli olarak orman ağaçları ile kaplı olup zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığı belirlenmiş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerektiği; davalı - katılan Hazine ve davalı ... Yönetiminin 129 ada 6, davacı ... ve arkadaşlarının 129 ada 13 sayılı parselin (B) harfiyle işaretli bölümü çıktıktan sonra kalan bölümü ile 131 ada 3 parsel, davalı ... ve arkadaşlarının 129 ada 4 ve 6 sayılı parsellerin tamamı ile 7 parselin (A) harfiyle işaretli bölümü çıktıktan sonra kalan bölümü ve 131 ada 4 ve 5 sayılı parsellere ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, 131 ada 4 sayılı parselin ... adına tesciline karar verilmiş ise de, mahkemenin, çekişmeli taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline dair kararı Dairenin 10.03.2011 gün ve 2011/2453 Esas, 2011/2518 Karar sayılı ilâmıyla bozulmuş olup Mahkemece bozma ilâmına uyulmasına rağmen bozma doğrultusunda hiç araştırma yapılmadığı, çekişmeli taşınmazların kök muris ... ...’den kaldığı, terekesinin kısmen paylaşıldığı kabul edilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı açıklanarak, öncelikle, Dairenin 10.03.2011 gün ve 2011/2453 Esas, 2011/2518 Karar sayılı ilâmında açıklandığı şekilde araştırma yapılarak çekişmeli 131 ada 4 sayılı parselin özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olup olmadığının belirlenmesi, zilyetlikle kazanılacak yerlerden olduğu belirlendiği takdirde diğer taşınmazlarla birlikte dava konusu taşınmazın ortak miras bırakandan kaldığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın, miras bırakanın ölümünden sonra terekenin mirasçıları arasında yöntemince paylaşılıp paylaşılmadığı ve uyuşmazlığa konu taşınmazların paylaşım sonucu hangi tarafa isabet ettiğine ilişkin olduğu, paylaşıma dayanan tarafın, Medenî Kanunun 6. maddesi gereğince paylaşımın varlığını, paylaşım tarihini, paylaşıma bütün paydaşların veya yetkili temsilcilerinin katıldıklarını, paylaşımda paydaşlara verilen paylar ile bunların akıbetlerini, Kadastro Kanunu'nun bölgede uygulandığı tarihe kadar paylaşımın bozulmadığını kanıtlamakla yükümlü olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca harici paylaşım belgeler ve bilirkişi - tanık beyanlarıyla kanıtlanabileceğinden Mahkemece, paylaşıma dayanan taraftan bu konuya ilişkin delillerinin sorulması, paylaşım yapılmışsa, paylaşımın yapılmadığını iddia eden tarafın bu taşınmazdaki payına karşılık ne aldığı, taşınmaz almışsa nereden aldığı ve kadastro sırasında kimin adına tespit edildiği hususlarının araştırılması, gerektiğinde ilgili tutanaklar getirtilip incelenerek bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğunun denetlenmesi, uzun süreli kullanmanın harici paylaşımın karinesi olabileceği, paylaşımda eşitliğin zorunlu bulunmadığı gözönünde tutularak sonucuna göre karar verilmesi gereğine ve kabule göre de; davalılardan ...'in 129 ada 4 ve 131 ada 3 sayılı parsellere yönelik aleyhindeki davayı 13.04.2009 tarihli duruşmada kayıtsız ve koşulsuz kabul ettiği gözönüne alınarak davalının payı ile sınırlı olarak 131 ada 3 sayılı parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken tümüyle reddine karar verilmesinin, öte yandan, 129 ada 7 sayılı parselin kök muristen kaldığı kabul edilip hüküm kısmında Hazine adına tesciline karar verilen yer çıktıktan sonra geriye kalan kısmın tespit gibi ... ... ... adına tesciline karar verilmesinin isabetsizliğine” değinilmiştir.
    Bozma ilamı sonrası yapılan yargılama sırasında, ... ve arkadaşları, dava konusu taşınmazların tamamının Mart 1290 tarih 9 defter 18 varak sayılı Hisarönü Mevkii 4.000 dönüm yüzölçümlü hududları Mezargediği ve Kırıvasilbeli ve Dikilitaş ve Löngöz Çitfliği sınırlı; Mart 1290 tarih 9 defter 19 varak sayılı Ergöz- Öküz Çiftliği mevkiinden 3.000 dönüm yüzölçümlü hududları Mezargediği ve Dikilitaş ve Gölanyabeli ve Löngöz olan ve taviz bedeli ödemek suretiyle adlarına oluşturulan tapu kayıtları kapsamında kaldığını belirterek taşınmazların adlarına tescilini talep etmişler; müdahil Gayrimenkul Değerler Ticaret A.Ş. vekili vasıtasıyla, davacılar ... ve müştereklerinin tapudan gelen bir kısım paylarını satın aldıklarını ileri sürerek, adına tescili istemiyle davaya katılmış; asli müdahil ... vekili ise, dava konusu Hisarönü Köyü 129 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ...'e ait iken 10.06.2002 tarihinde ... tarafından köy senedi ile satın alındığını, daha sonra taşınmazın 30.10.2003 tarihinde ... tarafından müvekkiline satıldığını, kadastro tespit tarihinden önce gerçekleşen bu satıştan sonra taşınmazın kesintisiz olarak müvekkili ve eşi ... tarafından malik sıfatıyla kullanıldığını, davacı ...'in de taşınmazın tapuya tescilinin eşi üzerine yapılmasını ... ettiğini, dava konusu taşınmazın 3. kişilerle ya da kurumlarla ilgisinin bulunmadığını, davaya konu yerin imar ve ihyasının kadastro tespit tarihinden en az 60 yıl önce tamamlanmış olduğunu belirterek, Hisarönü Köyü Karapınar mevkii 129 ada 6 parsel sayılı taşınmazın asli müdahil davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda;
    - Davacı ... ve arkadaşlarının davalarına yönelik Mahkemece verilen (131 ada 4 parsele ilişkin) 2009/397 Esas, 2010/722 Karar sayılı; davacı ...'ün davasına yönelik Mahkemece verilen (129 ada 6 parsele yönelik) 2008/307 Esas, 2009/1455 Karar sayılı hüküm kesinleştiğinden davalarına yönelik yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
    - Müdahil Davacı ..., ... ve aynı tapu kaydına tutunan dava arkadaşlarının 131 ada 4 parsel dışındaki diğer parsellerin tümüne yönelik davasının reddine, diğer müdahillerin davasının reddine,
    - 129 ada 4 parsele ilişkin davacılar ... ve arkadaşlarının davalarının kabulüne, diğer davacıların davalarının reddi ile, 129 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağındaki tespitin iptali ile taşınmazın fen-harita ve fen ek raporuna ekli krokide A ile gösterilen 1100.32 m²'lik kısım ... adına, B-C-D ile gösterilen toplam 3129.00 m²'lik kısım ... adına, E-F-G ile gösterilen toplam 5000 m²'lik kısım ... adına,
    - 129 ada 6 parsel sayılı taşınmaza yönelik davacı ...'in davasının kabulüne, diğer davacıların davalarının reddi ile, 129 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağındaki vasıf ile davacı ... adına,
    - 129 ada 7 parsel sayılı taşınmaza yönelik (A) ile gösterilen 185.98 m²'lik kısım yönünden önceki Yargıtay bozma-onama kararına göre müdahil davacı Hazine adına onandığından bu kısım yönünden önceki hüküm gibi karar verilmesi gerektiğinden, müdahil davacı Hazinenin davasının kısmen kabul kısmen reddine, diğer davacıların davasının kısmen kabul kısmen reddine, 129 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 20.03.2015 havale tarihli orman ve fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 185,98 m² bölümüne yönelik kadastro komisyon tutanağındaki tespitin iptali ile taşınmazın tespit tutanağındaki vasıf ile Hazine adına, fen-harita ve fen ek raporuna ekli krokide gösterilen 7/B ile gösterilen 28.97 m²'lik kısım ... adına, kalan kısım olan 815 m²'lik kısmın kadastro tespit tutanağındaki vasıf ile ... ... ... adına,
    - 129 ada 13 parsel sayılı taşınmaza yönelik (B) ile gösterilen 253.20 m²'lik kısım yönünden önceki Yargıtay bozma-onama kararına göre müdahil davacı Hazine adına onandığından bu kısım yönünden önceki hüküm gibi karar verilmesi gerektiğinden, müdahil davacı Hazinenin davasının kısmen kabul kısmen reddine, davacılardan ...'ın davasının kısmen kabul, kısmen reddine, 129 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 20.03.2015 havale tarihli orman ve fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 253,20 m² bölümüne yönelik kadastro tespit tutanağındaki tespitin iptali ile taşınmazın bu bölümünün kadastro tespit tutanağındaki vasıf ile Hazine adına, 20.03.2015 havale tarihli orman ve fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen bölümü dışındaki 935.46 m²'lik bölümünün kadastro tespit tutanağındaki vasıf ile ... adına,
    -131 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik Davacı ... ve arkadaşlarının davalarının kabulüne, diğer davacıların davalarının reddi ile 131 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağındaki tespitin iptali ile Fen-Harita ile Fen Ek Raporunda (A) ile gösterilen 1501.21 m²'lik kısmın ... adına, (B) ile gösterilen 1788.08 m²'lik kısmın ... adına, (C) ile gösterilen 1789.51 m²lik kısmın ... adına
    -Davaya konu 131 ada 5 parsel sayılı taşınmaza yönelik müdahil davacı ... ...'nin davasının kabulüne, diğer davacıların davalarının reddi ile, 131 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağındaki tespitin iptali ile müdahil davacı ... ... adına tespit ve tapuya tesciline, taşınmazın l. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine,
    -131 ada 4 parsel sayılı taşınmaza yönelik davacı ...'in davasının kabulüne, diğer davacıların davalarının reddi ile davacı ... adına tespit ve tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, katılan - davalı Hazine, davalı ... İdaresi, asli müdahiller ... ve arkadaşları, Gayrimenkul Değerler A.Ş. ve katılan ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Davalı - katılan Hazinenin, 129 ada 7 ve 13 sayılı parsellerin sırasıyla (A) ve (B) harfleriyle işaretli bölümleri çıktıktan sonra geriye kalan bölümleri ile 131 ada 5 parsele ilişkin hükme yönelik olarak temyiz itirazları yönünden; Mahkemenin 06.05.2015 tarih ve 2011/316 Esas, 2015/80 Karar sayılı, temyize konu 129 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 20.03.2015 havale tarihli orman ve fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen kısmın Hazine adına, (A) harfi ile gösterilen bölümü dışındaki kısmın ise tespit gibi ... ... ... adına; 129 ada 13 parsel sayılı taşınmazın, 20.03.2015 havale tarihli orman ve fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen kısmın Hazine adına, (B) harfi ile gösterilen bölümü dışındaki kısmın tespit gibi tapuya tesciline; 131 ada 5 parsel sayılı taşınmazın, kadastro tespit tutanağındaki tespitin iptali ile tespit tutanağındaki vasıfla müdahil davacı ... ... adına tespit ve tapuya tesciline ilişkin hükmünün, davalı - katılan Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 22.03.2016 tarih ve 2015/16171 Esas, 2016/3461 Karar sayılı ilâmıyla, davalı - katılan Hazinenin bu taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş ve söz konusu hüküm davalı - katılan Hazine yönünden kesinleşmiş olduğundan ve bu son hükümle de aleyhine yeni bir durum yaratılmadığı anlaşıldığından, davalı - katılan Hazinenin 129 ada 7 ve 13 sayılı parsellerin sırasıyla (A) ve (B) harfleriyle işaretli bölümleri çıktıktan sonra geriye kalan bölümleri ile 131 ada 5 parsele ilişkin hükme yönelik temyiz inceleme isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2. Davalı ... İdaresinin 129 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları bakımından; Mahkemenin 21.12.2009 tarih ve 2008/307 Esas, 2009/1455 Karar sayılı kararıyla temyize konu 129 ada 6 sayılı parselin tarla vasfı Hazine adına tesciline karar verilmiş olup, hükmün, davalı ... İdaresi tarafından da temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 28.12.2010 tarih ve 2010/14755 Esas, 2010/16898 Karar sayılı ilâmıyla davalı ... İdaresinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş ve böylelikle bu hükmün davalı ... İdaresi aleyhine kesinleşmiş olduğu ve bu son hükümle de aleyhine yeni bir durum yaratılmadığı anlaşıldığından, davalı ... İdaresinin 129 ada 6 parsele ilişkin hükme yönelik temyiz inceleme isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    3. Davalı ... İdaresinin 131 ada 4, davalı - katılan Hazinenin 129 ada 6 ve 131 ada 4 parsele ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları bakımından; Kadastro sırasında, Hisarönü köyünde bulunan 131 ada 4 parsel sayılı 604,50 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, arsa niteliğiyle ... ... mirasçıları ... ve arkadaşları ile ... adına tesbit edilmiş; 129 ada 6 parsel sayılı 2483,86 m2 yüzölçümünde tek katlı kargir ev, iki ahır ve tarla niteliğindeki taşınmaz ise öncesinde ... ...’in iken 19.09.1987 tarihinde ölümü ile mirasçılarına kaldığı, taşınmazın paylaşma ile mirasçılardan ...’e düştüğü, onun da 10.06.2002 tarihinde ...'e sattığı, bu kişinin de 30.10.2003 tarihinde ...’a sattığı belirtilerek, hakkında Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/970 Esas sayılı tescil davası bulunduğu gerekçesiyle malik hanesi açık olarak 29.08.2007 tarihinde tespit edilmiştir.
    Çekişmeli 131 ada 4 parsel sayılı taşınmaz, kadastrodan önce ... tarafından tapusuz taşınmazın tescili davasına konu olduğu halde, bu durum farkdilmeyerek ... ve arkadaşları ile ... adına tespit edilmiş ise de, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinden önce dava konusu olması nedeniyle bu tespit hukuken bir değer taşımayacağından, taşınmazın malik hanesinin açık olduğunun kabul edilmesi ve 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca resen araştırma ilkesi uygulanarak mahkemece gerçek hak sahibinin belirlenmesi gerekmektedir.
    Davalı - katılan Hazine ve davalı ... İdaresi, 129 ada 6 ve 131 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar açısından davalı sıfatı ile davanın tarafı ise de, üç numaralı bentte açıklanan nedenle 129 ada 6 parsel için verilen karar orman idaresi aleyhine kesinleşmiştir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit harita ve tutanaklarına, eski tarihli ... fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunun ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile edinilmesine bir engel bulunmadığının belirlenmiş olmasına göre, davalı Hazine’nin 129 ada 6 ve 131 ada 4 parsellere, davalı ... İdaresinin 131 ada 4 parsele ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 131 ada 4 parsel açısından onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    4. Davacı ... ve arkadaşları ile müdahil Gayrımenkul Değerler A.Ş.’nin temyiz itirazları bakımından; Mahkemece 131 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak verilen ... ve ... ... ve arkadaşlarının davasının reddine, taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline ilişkin hükmün ... ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmemesi nedeni ile aleyhlerine kesinleştiği, diğer parsellere yönelik davaların tarafı olmadıkları, ancak son bozma ilamından sonra davaya müdahil olarak 129 ada 4, 6, 7, 13 ve 131 ada 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazların; Hisarönü mevkiinde kain 4000 dönüm yüzölçümlü Mart 1290 Tarih, 9/18 defter varak sayılı, sınırları “Mezar gediği”, “Kırvasilbeli”, “Dikilitaş” ve “Löngöz Çiftliği” olan, Ergös (Ergöz/Öküz/Löngöz) mevkiinde kain 3000 dönüm yüzölçümlü Mart 1290 Tarih 9/19 defter varak sayılı, sınırları “Mezar Gediği”, “İnbükü”, “Dikilitaş”, “Gülenya Beli” ve “Löngöz Çiftliği” olan, ... ... Söğüt Çiftliği mevkiinde kain 7000 dönüm yüzölçümlü Mart 1290 Tarih 9/20 defter varak sayılı, sınırları “Kocaalan Dağı ve Balan Dağı”, ”Taşbük”, “Löngöz”, “Gökbel”, “Karadağ”, “Mezar Gediği” ve “Çilecik Gediği” olan üç adet kök tapu kayıtları ile bu kayıtlardan gelme Ağustos 1326 Tarih 2, 3 ve 4 numaralı ve Şubat 1962 Tarih 1, 2 ve 3 numaraları tapu kayıtları kapsamında kaldığından adlarına tescilini talep ettikleri anlaşılmaktadır.
    Asli müdahil ... ... ve arkadaşlarının, aynı tapu kayıtlarına dayanarak Hisarönü, ..., .... Köylerinde yapılan kadastro tespitlerine itiraz ederek çok sayıda dava açtıkları uzun yıllardır yargılamalarının sürdüğü, Hisarönü Köyü kadastro çalışma alanında kalan taşınmazlar hakkında Mahkemece davalılar/zilyetler lehine Arazi Kanunnamesinin 20 ve 78. maddelerinin lehlerine gerçekleştiği gerekçesiyle davaların reddine dair verilen kararların büyük çoğunluğunun Yargıtay denetiminden geçerek onandığı, bir kısım davaların da Arazi Kanunnamesinin 20 ve 78. maddelerinin zilyetleri lehine gerçekleşmediği veya gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve davacıların dayandıkları çiftlik tapularının uygulanması yönüyle araştırma ve incelemeye dayalı olarak bozulduğu, bu kararların temyiz incelemesi için Dairemizde bulunduğu ve başta Mahkemenin kılavuz dosya olarak kabul ettiği 2014/26 Esas sayılı dosya olmak üzere diğer dosyaların temyiz incelemesi sonucunda Dairemizin 2021/11106, 5537, 5538, 5540 ve diğer esas sayılı ilamlarında özetle; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/C maddesi uyarınca tapu kaydına, ancak birbiriyle çakışan iki sabit hududun bulunması halinde bu hudutlardan başlanmak suretiyle miktarıyla kapsam tayin edilmesinin mümkün olduğu, Yargıtayın gayrimenkul davalarının incelemesinin yapıldığı (kapatılan) 7., 16. ve 17. Hukuk Dairelerinin ve Hukuk Genel Kurulunun uygulamasının da bu yönde olduğu, davacı ... ... ve arkadaşlarının dayandıkları Hisarönü ve Erkös (Ergöz/Öküz/Örköz) mevkili tapu kayıtlarının sınırlarının tamamının gayri sabit hudutlu olup bu sınırların geniş alanları ifade ettikleri gibi, bu sınırlar arasında kullanılması mümkün olmayan ..., dağ, dere, orman, ırmak, tepe gibi yerlerin bulunduğu, ancak her biri geniş alan içeren sınırlarda hayali bir nokta alınmak suretiyle ve yine hayali düz çizgilerle sınırlarının birleştirilebildiği, bu hayali çizgilerle birleştirilen alanın tapu kayıtlarının miktarının 20 katından çok daha fazla bir alanı kapsadığı, her ne kadar vergi kayıtlarının tam ve doğru bir şekilde keşif esnasında uygulaması yapılıp dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiş ise de; davacı çiftlik tapu maliklerinin 1936 yılında tek taraflı beyanına dayalı olarak düzenlenen tahrir vergi kayıtlarının, zilyetlik iradesinin devam ettirildiğine dair karine sayılamayacağı, zira tahrir kayıtlarının düzenlendiği 1936 yılından kadastro tespitlerinin yapıldığı 2007 yılına kadar aynı Kanun’un 20/C maddesi gereğince tapu maliklerince çekişmeli taşınmazlar üzerinde sürdürülen bir zilyetliğin olmadığı, çekişmeli taşınmazların bulunduğu Hisarönü Köyünde hem 1970 yılında hem de 2007 yılında yapılan kısmi kadastro çalışmalarında tapu malikleri adına tapuya dayalı olarak tespit görüp kesinleşen ya da yine tapu kaydına dayalı olarak tapu malikleri adına hükmen kesinleşen bir taşınmaz bulunmadığı, bu haliyle tapu kayıtlarına miktarıyla kapsam tayinin mümkün bulunmadığı, ortada sabit sayılabilecek tek bir sınır bile olmadığından, bunun aksine olarak her ne şekilde olursa olsun tapu kayıtlarına kapsam tayin edilmeye çalışılması halinde subjektif bir uygulamaya yol açılacağı, diğer bir anlatımla; davacı ... ... ve arkadaşlarının tutundukları Hisarönü ve Ergös (Ergöz/Öküz/ Löngöz) mevkili tapu kayıtlarına kapsam tayinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, Mahkemece, Hisarönü Köyü çalışma alanında tespiti yapılan ve dava konusu edilen taşınmazların miktarıyla geçerli tapu kayıtlarının kapsamında kaldığını ispatlayamadıkları gerekçesiyle davacı ... ... ve arkadaşlarının davalarının reddi gerektiği belirtilerek mahkeme kararlarının bozulduğu anlaşılmaktadır.
    Eldeki dosya kapsamına gelince; asli müdahil ... Efendi vereselerinin dayandığı miktarıyla geçerli bulunan çiftlik tapu kayıtlarının Hisarönü Köyünde bulunan taşınmazlar yönüyle kapsam tayinin hukuken mümkün bulunmadığı Dairemizin 2021 esasına kayıtlı dosyalarda yapılan temyiz incelemesiyle belirlenmiş bir gerçek olup, dava konusu 129 ada 4, 6, 7, 13 ve 131 ada 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazların Hisarönü Köyünde bulunduğu, davacıların dayandıkları Hisarönü ve Erkös (Ergöz/Öküz/Örköz) mevkili tapu kayıtlarının sınırlarının tamamının gayri sabit hudutlu olup bu sınırların geniş alanları ifade ettikleri gibi, bu sınırlar arasında kullanılması mümkün olmayan ..., dağ, dere, orman, ırmak, tepe gibi yerlerin bulunduğu, çekişmeli taşınmazların da ancak her biri geniş alan içeren sınırlarda hayali bir nokta alınmak suretiyle ve yine hayali düz çizgilerle sınırlarının birleştirilebilen alanda kaldığı anlaşılmakta ise de, bu hayali çizgilerle birleştirilen alanın tapu kayıtlarının miktarının 20 katından çok daha fazla bir alanı kapsadığı, sabit bir sınırının bulunmadığından tapu kayıtlarına miktarıyla geçerli olacak şekilde kapsam tayin edilmesinin mümkün bulunmadığı ve böylelikle Hisarönü Köyü çalışma alanında tespiti yapılan ve dava konusu edilen taşınmazların miktarıyla geçerli tapu kayıtlarının kapsamında kaldığının ispatlanamadığı anlaşıldığından temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    5. Katılan ...’in temyiz itirazları bakımından; Kadastro sırasında, davaya konu Hisarönü köyü 129 ada 6 parsel sayılı taşınmaz, 2.483,86 m2 yüzölçümünde tek katlı kargir ev, iki ahır ve tarla niteliğinde, öncesinde ... ...’in iken 19.09.1987 tarihinde ölümü ile mirasçılarına kaldığı, taşınmazın paylaşma ile mirasçılardan ...’e düştüğü, onun da 10.06.2002 tarihinde ...'e sattığı, bu kişinin de 30.10.2003 tarihinde ...’a sattığını belirtilerek, hakkında Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/970 Esas sayılı tescil davası bulunduğu gerekçesiyle malik hanesi açık olarak 29.08.2007 tarihinde tespit edilmiştir.
    Davacı ...’ün, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla maliki olduğunu ileri sürerek adına tescili istemiyle ... Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı dava, davaya konu taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlendiğinden görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine aktarılmış, yargılama sırasında müdahiller ..., ..., ...; ..., ..., davaya konu taşınmaza ortak miras bırakanları ... ...'in malik sıfatıyla zilyedi olduğunu, ölünce kendilerine kaldığını ve aralarında taksim yapılmadığını ileri sürerek taşınmazın ... ... mirasçıları adına tescili istemiyle 27.08.2009 tarihinde davaya katılmışlar, diğer yandan davacı ... ise, davaya konu taşınmazı eski sahibi ...’ten satın aldığını belirterek adına tescili istemiyle 26.01.2009 tarihli dilekçeyi harçlandırarak davaya katılmış ve bilahare (26.05.2006 tarihinde evlendiği eşi) ...’den satın aldığını gösterir satış senedi sunmuştur.
    Mahkemece verilen, davanın reddine, dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline ilişkin önceki hükmün, katılan davacı ... vekili, katılan davacı ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 28.12.2010 tarih ve 2010/14755 Esas, 2010/16898 Karar sayılı ilâmıyla, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın Orman İdaresinin temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, davacı ... ile müdahil ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının kabulü ile taşınmazın evveliyatının ... ...’e ait iken ölümü ile mirasçıları arasında taksim yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılması gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamından sonra katılan ... müdahale dilekçesinde, kendisinin katılan - davacı ...’in eşi olduğunu, dava konusu 129 ada 6 parsel sayılı taşınmazı 30.10.2003 tarihinde ...’ten harici senetle satın aldığını ve zilyetliğinin de kendisine devredildiğini, 2006 yılında ... ile evlendiğini ve taşınmazı eşi ile birlikte malik sıfatı ile kullandıklarını, ...’in taşınmazın kendi adına tesciline rızasının olduğunu belirterek taşınmazın adına tescilini talep etmiştir.
    Katılan ...’e ait nüfus kayıtları incelendiğinde, (Alman uyruklu FELIZITAS ADOLFINE) 2006 yılında katılan ... ile evlendiği, 2010 yılında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu, 2022 yılında ise ...’den boşandığı anlaşılmıştır.
    Yargılama sırasında hem katılan - davacı ...’i hem de katılan ...’i aynı avukat temsil etmiş olup, taşınmazın ... adına tesciline ilişkin hükmü ... vekili olarak aynı avukat temyiz etmiştir. Müdahil ... vekili sunduğu müdahale dilekçesinde, katılan ...’in eşi ...’in, taşınmazın ... adına tecil edilmesine muvafakat ettiğini bildirmiş ise de, davacı - katılan ...’in, taşınmazın katılan ... adına tescilini talep ettiğine ilişkin dosyaya yansıyan bir iradesi bulunmadığı gibi, taraflar boşanmış olmakla aralarında çıkar çatışması doğup doğmadığı, davacı - katılan ...’in taşınmazın katılan ... adına tesciline ... gösterip göstermediği hususu da dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, öncelikle katılan ... ve katılan - davacı ... arasında bir çıkar çatışması bulunup bulunmadığının tespiti yönünde avukatlarından beyan alınmalı, çıkar çatışması bulunmadığı ileri sürüldüğü takdirde buna ilişkin tarafların yazılı beyanları alınmalı, gerekirse tarafların yüzleşmesi sağlanmalı; her iki tarafın da taşınmazın kendi adına tescilini talep etmesi durumunda, fen bilirkişi ve mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları ile mahallinde yeniden keşif yapılarak, dava konusu taşınmazın ... tarafından ...’e satılmasından sonra taşınmazın zilyetliğinin kim tarafından sürdürüldüğü, katılanlar ... ile ... evlendikten sonra taşınmazın ...’e devredilip devredilmediği, taşınmazın katılan ... tarafından kendi namına mı yoksa eşi adına mı zilyet edildiği tanıklardan ayrıntılı olarak sorulmalı ve oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan, katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 129 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı - katılan Hazinenin 129 ada 7 ve 13 sayılı parsellerin sırasıyla (A) ve (B) harfleriyle işaretli bölümleri çıktıktan sonra geriye kalan bölümleri ile 131 ada 5 parsele ilişkin hükme, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... İdaresinin 129 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz inceleme istemlerinin reddine; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... İdaresinin 131 ada 4, davalı-katılan Hazinenin 129 ada 6 ve 131 ada 4 parsellere ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 131 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden ONANMASINA; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, katılan - davacılar ... ve arkadaşları ile katılan ...Ş.’nin temyiz itirazlarının reddine; (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asli müdahil ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 129 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden katılan ...'e iadesine, 59.30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 21.40 TL'nin temyiz eden katılan ....'den alınmasına, 80.70 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 37.90 TL’nin istek halinde temyiz eden davacı - katılan ... ve arkadaşlarına iadesine, 20.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi