Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/10283 Esas 2018/3801 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10283
Karar No: 2018/3801
Karar Tarihi: 29.03.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/10283 Esas 2018/3801 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/10283 E.  ,  2018/3801 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, davalının hukuki yardım almak için ... Barosu Adli Yardım Merkezi’ne yaptığı başvuru sonucu Adli Yardım Yönetmeliği gereğince adli yardım hizmeti aldığını ve karşılığında 11.2.2011 tarihli adli yardım taahhütnamesi imzaladığını, görevlendirilen avukatın ... 1. Aile Mahkemesi ve... 4. Aile Mahkemesinde davalıya vekillik yaptığını ve toplam 3.405,24 TL vekalet ücreti ödendiğini, ancak ilgili davalar devam ederken davalının kendi imkanları ile bir başka avukatı vekil tayin ederek adli yardım taahhütnamesine aykırı davranması nedeniyle 08.01.2014 tarihinde davalıya borç bildirim yazısı gönderilerek 1.422,81 TL"nın ödenmesi ihtaren bildirilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.422,81 TL"nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, mesleki amaçla hareket eden davacı baro ile ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden davalı arasındaki avukatlık hizmeti verilmesine ilişkin işlemin tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle Tüketici Mahkemeleri’ne görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
    6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
    Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada, davacı, davalının adli yardım hizmeti alma talebinde bulunması üzerine imzaladığı adli yardım taahhütnamesine aykırı davrandığını ileri sürerek taahhütnamede yazılı bedelin davalıdan tahsiline istemekte olup, davacı 6502 sayılı yasada tanımlanan ticari ve mesleki amaçla hareket eden sağlayıcı sıfatını taşımadığından taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığının kabulü mümkün değildir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.