Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/439
Karar No: 2015/1226
Karar Tarihi: 25.05.2015

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/439 Esas 2015/1226 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanığın, sahte belge düzenleme suçundan mahkumiyeti hakkında verilen bir karar özetlenmektedir. Sanık, başka bir şirketin yetkili temsilcisi olmamasına rağmen şirkete ait çeki keşide ederek vermiştir. Çekin bankaya ibrazında karşılıksız çıkması sonucu, resmi belgede sahtecilik suçunu işlemiştir. Ancak, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği belirtilmektedir. Sanığın annesi adına kayıtlı olan şirketi fiilen idare ettiği ve şirket işleri ile ilgili olarak annesinin verdiği yetkiye dayanarak onun bilgisi dahilinde çek keşide ettiği kabul edilmektedir. Bu nedenle, sanığın zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket etmediğinden suç kastının bulunmadığı gözetilmeden yüklenen suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmiştir. Detaylı olarak yer verilmediği için işlemiş olduğu başka suçlardan bahsedilmemiştir.
Kararın verildiği kanun maddeleri: 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
21. Ceza Dairesi         2015/439 E.  ,  2015/1226 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanığın, ... Şirketi"nin yetkili temsilcisi olmamasına rağmen, katılan... Şirketi ile olan ticari ilişkisi karşılığında, 04.08.2007 tarihli 7.500 TL bedelli şirkete ait çeki keşide ederek verdiği, çekin bankaya ibrazında karşılıksız çıktığı, bu şekilde şirket yetkilisi olmadığı halde çek keşide etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği gibi rızanın açık veya zımni olabileceği cihetle; sanığın, olay tarihinde şirkette ortaklığı ve temsile yetkisi bulunmamasına rağmen şirketi fiilen idare ettiği, şirketin sanığın annesi olan ve hakkında beraat kararı verilen ... adına kayıtlı olduğu, ..."ın aşamalarda, şirket işleriyle kendisinin ilgilenmediğini, şirketi yönetmesi için sanık oğluna şifahi olarak yetki verdiğini ve yapılan işlemlerin bilgisi dahilinde olduğunu beyan ettiği, sanığın da, katılana olan borcunu inkar etmediğini, suça konu çeki annesinin kendisine verdiği sözlü yetkiye dayanarak düzenleyip katılana verdiğini ve borcunu ödemeye çalıştığını savunduğu, sanığın temyiz dilekçesinde, benzer olay nedeni ile ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2010/348 esas sayılı dosyasında yargılanıp beraat ettiğini belirtmesi üzerine UYAP üzerinden yapılan incelemede, sanık hakkında 12.05.2007, 09.06.2007, 23.07.2007 keşide tarihli 4.000, 5.000 ve 6.000 TL bedelli ... Şirketi"ne ait çekleri yetkisi olmadığı halde keşide ederek ... Şirketi"ne verdiğinden bahisle hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından aynı şekilde dava açıldığı, bu davanın yargılaması neticesinde, sanığın şirket yetkilisi olmamasına rağmen suç konusu çekleri şirket yetkilisi olan annesi ..."ın bilgisi dahilinde keşide ettiği, ..."ın da yapılan bu işlemlere muvafaatinin olduğundan bahisle yüklenen suçlardan beraatine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 15. Ceza Dairesi"nin 2013/8613 esas sayılı ilamı ile onandığının anlaşılması karşısında, tüm dosya kapsamından, sanığın, annesi ... adına kayıtlı olan şirketi fiilen idare ettiği ve şirket işleri ile ilgili olarak annesinin verdiği yetkiye dayanarak onun bilgisi dahilinde çek keşide ettiği, çekin düzenlenmesi konusunda annesinin önceden verilmiş rızasının bulunduğunun kabulü gerektiği ve sanığın zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket etmediğinden suç kastının bulunmadığı gözetilmeden yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi