Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan emekli sandığı iştirakçisinin vefat ettiğini, davacı tarafından ölenin hak sahiplerine rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir bağlandığını ileri sürerek, toplam 100.907,83 TL"nın faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı şirket vekili ile davalı G.D. vekili, davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, Emekli Sandığı iştirakçisi olan H. E."in trafik kazası sonucu vefatı ile mirasçılarına bağlanan aylıklarının peşin sermaye değerinin davalılardan rücuan tahsili istemine ilişkindir. Davanın dayanağı 5434 sayılı Emekli Sandığı Yasası"nın 29. maddesi olup hükümden sonra yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası"nın 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5510 sayılı yasa 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olup Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı, Bağ-Kur Genel Müdürlüğü ve T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü"nü ortadan kaldırıp bu kurumların yerine S.. B.. kurularak Sosyal Güvenlik Kurumları tek çatı altında toplanmıştır. 5510 Sayılı Yasanın 101. maddesinde, bu yasanın uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerince çözümleneceği öngörülmüştür. Şu halde yerel mahkemece, İş Mahkemesinin görevli olması nedeniyle İş Mahkemesi sıfatıyla davanın görülmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, temyiz eden davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 28.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.