Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4600
Karar No: 2013/9521

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4600 Esas 2013/9521 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, taşınmazın orman sınırı içine alınması ve 2/B uygulamasına konu edilmesinin yanlış olduğunu iddia ederek sınırlamanın iptalini istemişlerdir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüyle taşınmazın belirli kısımlarının 2/B sahasında ve tahdit dışında kalan kısmının ifraz edilerek davacılar adına tapuya tesciline karar vermiştir. Ancak Yargıtay, davanın konusu tahdit içinde kalan kısımlar ile 2/B sahasında kalan kısımlar olmasına rağmen, tahdit dışında kalan kısım hakkında karar verildiğine ve kendi tapusunun iptaline ilişkin bir talep ve dava olmadığına dikkat çekmiştir. Ayrıca, hak düşürücü sürenin geçmiş olması da göz önünde bulundurulmamıştır. Bu sebeplerle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: 3116 sayılı Kanun, 6831 sayılı Kanun'un 11. maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2013/4600 E.  ,  2013/9521 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili, tapu kaydına dayanarak yörede 2007 tarihinde yapılan ve 25/09/2009 tarihinde ilân edilen daha önce herhangi bir nedenle tahdit dışında kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B uygulaması sırasında Taşlıburun Mahallesi 117 ada 114 parsel sayılı taşınmazın kısmen orman sınırı içine alınması ve kısmen 2/B uygulamasına konu edilmesi işleminin yanlış olduğu iddiası ile bu yere ait sınırlamanın iptalini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın (A) ve (B) kısımları 2/B sahasında, (C) kısmı tahdit içinde kaldığından, tahdidin dışında bulunan (D) kısmının ifraz edilerek davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ilk orman kadastrosu 1944 yılında 3116 sayılı Kanun gereğince yapılmış olup, 1952 yılında genel arazi kadastrosu vardır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (D) kısmının tahdidin dışında kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davacı; 2007 yılında yapılan daha önce herhangi bir nedenle tahdit dışında kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B uygulaması sırasında davalı taşınmazın tahdit içine alındığı ve 2/B uygulamasına konu edildiği iddiasıyla dava açmıştır. Yapılan keşif, uygulama ve alınan uzman bilirkişi raporları ile taşınmazın (A), (B) ve (C) işaretli kısımlarının 1944 yılında yapılan orman tahdidi içinde iken, (A) ve (B) kısımlarının 2/B uygulaması ile dışarı çıkartıldığı, buna göre taşınmazın (A) ve (B) işaretli kısımlarının 2/B sahasında, (C) işaretli bölümünün tahdit içinde ve (D) işaretli bölümünün tahdit dışında kaldığı belirlenmiştir. Esasen davanın konusu tahdit içinde kalan (C) kısmı ile 2/B sahasında kalan (A) ve (B) kısımlarıdır. (D) kısmı tahdidin ve 2/B alanın dışında kaldığına göre davanın konusu değildir. Çekişmeli taşınmazın davalı kısımları 1944 yılında yapılan tahdit sırasında orman olarak sınırlandırıldığına göre, hak düşürücü süre çoktan geçmiş olup bunun gözönünde bulundurulmaması doğru değildir.
    Kaldı ki, taşınmazın (D) kısmının zaten tahdidin dışında kaldığı ve dava konusu edilmediği, davacının kendi tapusunun iptaline ilişkin bir talep ve davası bulunmadığı gibi, bu yöne ilişkin davalı ... Yönetimince de açılmış karşı bir davası da bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın (A), (B) ve (C) kısımlarının tahdidin ve 2/B sahasının içinde kaldığı, kesinleşme tarihinden itibaren de 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürelerin çoktan dolduğu gözetilerek davanın reddi yönünde hüküm kurulması gerekirken, talep ve dava yanlış yorumlanmak suretiyle kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi, (D) kısmının da tapuda tescilli olduğu gözetilmeden mükerrer sicil oluşturacak şekilde yeniden tapuya tescili yolunda hüküm kurulması da isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekili ve davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi